18.12.2008 - 01:00 | Son Güncelleme: 18.12.2008 - 01:00
Evliyâ kalbe bakar
Behâeddîn-i Buhârî kuddise sirruh hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:
Behâeddîn-i Buhârî kuddise sirruh hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:
Ben hocamı henüz tanımazken bir sandığın içinde, yüz altın saklıyor, Bununla ticâret yapayım diye düşünüyordum.
Derken hazır elbise alıp, Buhârada köy köy dolaşarak satmaya başladım.
O köylerin birinde bulunurken;
- Bu köye bir evliyâ zât gelmiş, diye işittim.
Çok sevindim.
Zîra evliyâ zatlara karşı sevgi ve hürmetim vardı.
Hemence mallarımı bir yere emanet bırakıp, o büyük evliyâyı ziyarete gittim.
Elini öpüp, oturdum bir kenarda.
Hem heybetliydi, hem de çok sevimli.
Huzûrunda eriyor gibi oldum sanki.
Bir ara bana bakıp sordu:
- Burada ne yapıyorsun evlâdım?
- Ticâret yapıyorum efendim.
- Çok iyi, ticâret yap, para kazan. Ama para ve mal sevgisi girmesin kalbine, buyurdu.
Ve ilâve etti:
Çalışıp kazanmayı dînimiz de emrediyor. Asıl maksat, İslâmiyetin her emrini yapmak ve kalbten dünya sevgisini çıkarmaktır.
O anda kalbime bir şey oldu.
Mal sevgisi, çıkıp gitti kalbimden.
Daha ilk sohbetinde oldu bu.
Kalbim dünya muhabbetinden kurtuldu.
BEN ELBETTE MÜMİNİM
Bu zât sevdiği bir gence;
- Müslüman, Ben elbette müminim demeli ve îmanlı olduğunu söylemelidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Müminim derken, İnşallah dememelidir ki, bundan şüphe mânâsı çıkabilir.
Delikanlı sordu:
- Son nefes için de inşallah denmez mi efendim?
- Denebilir. Ama dememek daha iyidir evlâdım.
www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com