Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur!

Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur!

GÜNDEM Haberleri

Savaşta önce masumiyet ölür biliyorum ama bu bana fazla geldi. Halepçe'de gördüklerim insanca yaşama tahayyülüme ağır bir darbe indirdi...

Yazı dizisi-3
Hazırlayan: nbsp;Halime GÜRBÜZ
halime.gurbuz@tg.com.tr

Amna Suraka, 1970'lerde inşa edilip, Irak istihbarat servisinin kuzey merkezi olarak kullanılmış bir karakol. Kırmızı boyalı duvarları sebebiyle 'Kızıl Servis' olarak anılan bina, 1979-1981 yılları arasında Bath rejiminin Peşmergelere 'sorgulama' yaptığı gizli bir hapishaneymiş… Bugün ise uygulanan işkence ve benzeri insanlık dışı eylemleri canlı tutmak adına orijinal halinde muhafaza edilen bir savaş suçları müzesi. İşkence odaları, hücreler, yerlerde battaniyeler, duvarlarda mahkumların çizdikleri… Altmış kadının bir arada kaldığı 15 metrekarelik koğuşta doğum yapan bile olmuş. Halen hayatta olan bebeğin adı ise 'Gözyaşı'…Hemen yanı başındaki dar koridor ve hücrelerden oluşan anıt binanın duvarlarında Enfal kampanyasında ölen 182 bin insanın anısına 182 bin kırık cam parçası, tavanında tahrip edilen 5 bin 400 köyü temsilen o kadar sayıda minik ampul yer alıyor.
Saddam Hüseyin, Kimyasal Ali, hardal ve sarin gazı, o meşhur olmayasıca fotoğraf; kucağında bebeğiyle yere kapaklanmış bir dede, hiçbir insanın da bakıp kaldıramayacağı bir yük… Halepçe katliamı… Halepçe, Süleymaniye'ye bağlı ve İran sınırına 40 km uzaklıkta, küçük ve şirin bir kasabayken yakın tarihin belki de en acı katliamlarından birini yaşamış… 16 Mart 1988'de İran-Irak Savaşı sırasında Saddam Hüseyin'e bağlı kuvvetler, kasabaya havadan kimyasal silah yağdırdı. Çoğu kadın ve çocuk 5 binden fazla masum insan katledildi… 14 bin ağır yaralı ve göç etmek zorunda kalan on binler… Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre bu saldırı, günümüze dek 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin 200 kişinin de sakat kalmasına sebep oldu.
Halepçe'nin girişinde 2003 yılında kurulan Katliam Müzesi, o gün yaşanan vahşeti en iyi şekilde gözler önüne seriyor. Müzenin üzerindeki göğe yakaran iki el şeklindeki 16 ayaktan oluşan heykel, katliamın Mart'ın 16'sında yapıldığını gösteriyor. Müzede siyah mermer duvarlarında hayatını kaybeden 5 bin kişin isminin yer aldığı oval bir salon, katliam kurbanlarının fotoğrafları, dönemin belgeleri, Saddam devrildikten sonraki yargılamaların mahkeme tutanakları ve katliamı geçekleştiren komutan Kimyasal Ali'nin (Ali Hasan El Mecit) idam edildiği urgan bulunuyor…
Az ilerideki kabristanda 1900 kişinin gömüldüğü iki toplu mezar ve sembolik mezar taşlarından oluşan anıt mezar var. Kabristanın girişinde ise dönemin hâkim gücü Baas'a duyulan nefretin yansıdığı tabela; "Baas üyeleri buraya giremez." Çelengimizi bırakıp dua ettik… Savaşta önce masumiyet ölür biliyorum ama bu bana fazla geldi… Halepçe'de gördüklerim Howard Zınn'in "Masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte bayrak yoktur…" sözünü aklıma getirirken insanca yaşama tahayyülüme ağır bir darbe indirdi…

nbsp;Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur!
Sonradan gizli hapishane olduğu ortaya çıkan işkence üssü Amna Suraka karakolu...

nbsp;Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur!
Halepçe anıtına çelengimizi bırakıp, kabristanda dua ettik.

nbsp;Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur!
Muhammed Salih, şantiyeyi andıran Süleymaniye'de büyük yatırım imkanları olduğunu söyledi.

VALİ: VERGİ nbsp;ORANLARIMIZ nbsp;ÇOK DÜŞÜK
Süleymaniye nbsp;iş adamlarımızı nbsp;yatırıma bekliyor
Gezimizin son gününde ziyaret ettiğimiz Süleymaniye Valisi Muhammed Salih, Türk yatırımcıları bölgeye davet ediyor. Özellikle turizm alanında büyük potansiyele vurgu yapan Salih, Süleymaniye'de vergi oranlarının çok düşük olduğunu, konut ve ev sahibi olmanın çok kolay olduğunu söyledi. Önemli bir görüşmeydi. Hepimiz dev toplantı masası etrafına Amasya bardağı gibi dizilmişken… Tüm gezi boyunca elinde kılıcı talimatlar veren Tercan Ali Baştürk'ün ise valinin yanında gün ortamında "teyzesi çayı açık içer" diyerek oturtulmuş uslu çocuklar gibiyken... Ben ise, tebessümle etrafa bakınırken bitti toplantı...
"İnsanların seyahate giderken uçağa biniyor olmaları bizi mutlu ediyor" diyor Parvin Hanım. Başarılı bir iş kadını ve eski sanayi bakanı. "Bizim için uçak; savaş demekti, bomba demekti" diye ekliyor gözleri buğulu… Kuzey Irak kadının tüm yaşananlardan fazlasıyla etkilendiği, kendisinin bile hâlâ asker gördüğünde irkildiğini söylüyor. "Ama bizim kadınımız güçlüdür, hayata tutunmayı bilir, kendine ve ülkesini yatırım yapmakta azimlidir" diye de ekliyor. Hakikaten de öyle. Bu konuda Işık Okullarının bölgedeki katkısı da yadsınamaz. Kuzey Irak Kürt Bölgesinde 7 okulu ve bu okullarda okuyan 21 bin öğrencisi bulunuyor. Süleymaniye Kız Kolejine yaptığımız ziyarette İngilizce, Arapça ve insanı utandıracak derecede iyi Türkçe konuşan öğrenciler gördük. Osmanlıca terimlerin de yerinde ve üslubuyla kullanıldığı sunum, Türkçe şarkılar ve şiirler alkışı hak etti.
Ez cümle Süleymaniye gidilesi, gezilesi, görülesi, ibret alınası, sıcak vedalarla uğurlanası bir sınır ötesi... ? nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp;BİTTİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...