07.01.2009 - 01:00 | Son Güncelleme: 07.01.2009 - 01:00
Zoraki gülücük!
Başkanı Hem tatil, hem ticaret amacı ile Fransada, dedikodu çarkını döndüren arayışlar içinde olmuş... Seyircisi Hem protesto, hem küskünlük içinde İnönü tribünlerini boş bırakıp, siyah dev pankart açmış... Gönderilecek yabancıları Gitmezük diye kazan kaldırmış...
Başkanı Hem tatil, hem ticaret amacı ile Fransada, dedikodu çarkını döndüren arayışlar içinde olmuş...
Seyircisi Hem protesto, hem küskünlük içinde İnönü tribünlerini boş bırakıp, siyah dev pankart açmış...
Gönderilecek yabancıları Gitmezük diye kazan kaldırmış...
Bu takım Beşiktaş...
Ve bu takımdan herkes başarı bekliyor...
Tüm olumsuzlukların ve huzursuzluğun çemberindeki bu siyah - beyazlılar, dün gece, hiç de sevinemediği bir galibiyete imza attı işte...
***
Nedense, kupa maçlarında, teknik direktörler, ligde şans vermediği isimleri deneme fırsatını kaçırmaz...
Ama dün gece Denizli, böyle bir riske girmedi...
Sadece Rüştüyü kulübeye aldı...
Serdar Kurtuluş ve Uğur İncemana forma verdi...
Çünkü, İnönüde bir şanssızlığa uğramak istemiyordu...
Yönetimden, taraftarına kızgınlığın diz boyu olduğu bir takımda, bir terslik, dikiş tutmayan bir yama gibi sırıtabilirdi...
***
14. dakikada bir şok golle Acaba diye endişelerin sardığı Beşiktaş, iki dakika sonra Serdar Özkanla erken gol bulup, tribünlerin sinirlerini yatıştırdı...
Bobonun sakatlanmadan attığı golle de, soyunma odasına mutlu gitti...
Ama İbrahim Toramanın bu yarıda 3 kritik pozisyondaki ayak dokunuşları olmasa, bu galibiyet hasreti zor biterdi...
Gaziantep ekibinin, mücadeleci futboluna, yeterince karşılık veremeyen Beşiktaşta, ilk yarıda gezinen Uğur İnceman, gönderilecekler trenine, Cisse ve Sericten önce, ilk binmesi gereken isim olduğunu bir defa daha haykırdı...
***
Zapotocny ve Ekremin saha içinden ateşlemeye çalıştığı Beşiktaşta, tribünler önce yayıncı kuruluş, sonra Federasyonla uğraştı durdu...
Ne zaman ki, Bobonun galibiyet golü geldi, o taraftar da maçta olduğunu az da olsa anladı...
Nobrenin farkı getiren sayısı bile coşturmadı kimseyi...
Çünkü Beşiktaşın, fark peşinde koşacak, ne amacı, ne de hırsı vardı...
Savunma anlayışı olmayan, yardımlaşmayı bilmeyen, orta sahası çökmüş bir takım olup çıkıvermişti karşımıza...
Lig ve gelecek günler için, bir parlak ışık saçamadı...
Bırakın saçmayı, tüm sevenlerini, kötü sinyaller vererek zoraki tebessüm ettirdi...