Türk-Rus şöleni

Düzenleyen:
Türk-Rus şöleni

Ekonomi Haberleri

Rus turiste seyahat yasağının kalkmasının ardından, sebze ve meyvede ihracat yolunun açılması, Türk Akımı’na imza atılması ve ortak fonla ilişkiler kriz öncesinin çok ötesine geçti...

Türkiye ile Rusya arasında uçak düşürme sebebiyle başlayan kriz aşıldı, iki ülke arasındaki ilişkiler, kriz öncesi dönemden çok daha ileri taşındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i aramasıyla başlayan yumuşama dönemi, daha sonra yetkililerin karşılıklı ziyaretleri, telefon görüşmeleri ve 15 Temmuz darbe girişiminde Rusya’nın gösterdiği tavırla birleşince, önemli iş birliklerini de beraberinde getirdi. Rusya önce eylül ayında Rus vatandaşları için getirdiği seyahat yasağını kaldırdı. Ardından Türk Akımı ile Akkuyu Nükleer Santrali’nin hızlanacağı, sebze ve meyvede ithalat yasağının kaldırılacağı mesajları geldi. Önceki gün başlayan 23’üncü Dünya Enerji Kongresi sebebiyle Türkiye’ye gelen Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin ardından heyetler tarafından atılan imzalar ise, Türkiye ve Rusya arasında yaşanan yumuşama dönemini şölene çevirdi. İlk imza, Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan, yine Rusya tarafından gündeme getirilen Türk Akımı’yla ilgili oldu. İki ülkenin Enerji Bakanları tarafından atılan imza, proje için hazırlıkların hızlanmasını, ilk kazmanın 2018’de vurulmasını içeriyor.
Atılan bir başka imza ise Türk sebze ve meyvesine yasağın kaldırılmasına yönelik oldu. Bu anlaşma ile, 2015 yılında 708 milyon dolar olduğu hâlde, bu yıl yüzde 80 oranında düşen sebze-meyve ihracatının, 2017’de 1 milyar dolara ulaşabileceği tahminleri yapıldı. Enerji Zirvesi başlamadan bir gün önce, iki ülkenin yerel para birimlerinin kullanılacağı, birlikte yatırımı içeren ortak fon kurulmasına dair anlaşma da gerçekleştirilmişti. Ekonomi uzmanları ve uluslararası stratejistler, yumuşama döneminin başladığı mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ifade edilen, “İlişkiler kriz öncesi seviyeye ulaşmakla kalmayacak, daha ötesine geçecek” hedefinde, bu anlaşmalarla dev bir adım atılmış oldu.

Proje, Avrupa’yı dışarıda bırakıyor

Türk Akımı projesinin süreci Putin’in, Avrupa’dan ülkesine uygulanan ambargolar döneminde yaşananlardan sonra gündeme geldi. Rusya Devlet Başkanı Putin, 1 Arcalık 2014’te Türkiye’ye geldiğinde Güney Akım’ı iptal ettiklerini açıklayıp projeyi AB üyesi olmayan bir ülkeden geçirebileceklerini açıkladı. Bunun üzerine, “Güney Akım’ı, Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan bir ülkeden geçiririz” açıklamasıyla gündeme geldi. Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız, 11 Aralık’ta projeyi ‘Türk Akımı’ olarak isimlendirdi. Projede teknik çalışmalar Şubat 2015’te başladı. Ardından Gazprom Üst Yöneticisi (CEO) Aleksey Miller ile Taner Yıldız, 8 Şubat’ta projenin muhtemel rotasını belirlemek için İstanbul’dan kalkan bir helikopterle Karadeniz sahil şeridinden İpsala Sınır Kapısı’na kadar olan güzergâh boyunca boru hattının muhtemel giriş noktalarını değerlendirdi.  Gazprom, 22 Haziran 2015’te Türkiye’nin projenin deniz altından ilerleyecek kesimine ilişkin mühendislik çalışmalarının yürütülmesine izin verdiğini bildirdi ve 26 Haziran 2015’te boru hattı güzergâhının deniz kısmının araştırması tamamladı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 23 Eylül 2015’te Rusya ziyareti gerçekleşti. Ziyarette hat konusunda ilerleme beklenirken, erteleme gündeme geldi. 29 Temmuz’ta karşılıklı adımların ardından hat konusu yeniden gündeme geldi. Atılan imzalarla ise Türk Akımı’na yeniden hız verilmiş oldu.

Türk Akımı’nda inşaat 2018’de başlayacak

 Rus doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan Türk Akımı’nda inşaat, 2018’de başlayacak. Devlet televizyonu Rossiya 24’e konuşan Rus enerji şirketi Gazprom’un İcra Komitesi Başkanı Aleksey Miller, “Yapılan anlaşma doğrultusunda Türk Akımı’nda inşaat 2018’de başlayacak. Boru hattının deniz kısmı için inşaat ve finansman tümüyle Gazprom’a ait olacak. Hattın Türkiye topraklarında yer alacak altyapısı ve gazın alınacağı terminal BOTAŞ tarafından inşa edilecek” ifadelerini kullandı.
İNDİRİM MİKTARA BAĞLI
Türkiye üzerinden Avrupa’daki müşterilere doğalgaz iletilecek transit altyapısı için proje kapsamında ortak teşebbüs kurulacağına işaret eden Miller, doğalgazda indirim mekanizmasının ise Türkiye pazarına iletilen gaz miktarına bağlı olacağını belirtti. İki hat üzerinden yıllık 31,5 milyar metreküp kapasiteli olması planlanan projede birinci hattın Türkiye’ye, ikinci hattın ise Avrupa’ya Rus doğalgazını taşıması öngörülüyor.

Sebze ve meyve üreticisi, dev pazara hızlı dönüş yapıyor

Rusya, Türk sebze ve meyvesine getirdiği yasağı adım adım kaldırıyor. Rus hükümeti öncelikle taze veya kuru portakal, mandalina, kayısı, şeftali ve erik ithalatına getirilen kısıtlamaları kaldırdı. Rusya, 1 Ocak 2016 itibarıyla Türkiye’den domates, portakal, elma, kayısı, lahana, tuz, brokoli, mandalina, salatalık, armut, kayısı, şeftali, erik, üzüm, çilek, kuru soğan, karanfil, tavuk ve hindi eti ürünlerinin ihracatını yasaklamıştı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, yasak döneminde yaş sebze ve meyvede ihracat miktar bazında yüzde 81,6, değer bazında yüzde 79,8 gerileme olduğunu belirterek, parasal kaybın 408 milyon doları bulduğunu söyledi. Bayraktar, Yasaklanan ürünler olarak baktığımızda 2015 yılında ihraç edilen; domatesin yüzde 65’i, salatalığın yüzde 51,7’si, mandalinanın yüzde 46’sı, portakalın yüzde 21’i, şeftalinin yüzde 47’si, kayısının yüzde 52’si, çileğin yüzde 75,4’ü, eriğin yüzde 20’si, kuru soğanın yüzde 45’i, kırmızı lahananın yüzde 19’u Rusya’ya yapılmaktadır. Verilerden de Rusya’nın yaş sebze meyve ihracatımızdaki yeri açıkça görülmektedir” değerlendirmesi yaptı.

 

 

 

Düzenleyen:  - Ekonomi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...