Musul tezgâhı

Düzenleyen:
Musul tezgâhı

DÜNYA Haberleri

Türkiye'nin "Sünni-Şii savaşına zemin hazırlamayın" uyarılarına rağmen Irak hükûmeti, Şii terör örgütü Haşdi Şâbi'yi operasyona dâhil etti. Böylece, Musul'u DAEŞ'ten kurtarma bahanesiyle Şii işgaline de zemin hazırlanıyor.

Osman SAĞIRLI

Musul'u DAEŞ'ten kurtarma operasyonu önceki gece Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin duyurusuyla başladı. 36 ülkeden 30 bin kişilik gücün desteğiyle sürdürülen operasyonun arkasında kirli oyunlar yatıyor. Zira, yüzde 92'si Sünnilerden oluşan Musul'daki operasyona katılan Irak Ordusu ve birlikte hareket ettiği İran destekli Haşdi Şâbi kuvvetleri Şiilerden oluşuyor. 

Şİİ TAHRİKİ

İntikam yeminleri ederek ilerleyen Şii terör örgütü Haşdi Şâbi çatısı altında 76 silahlı grup bulunuyor. En güçlü gruplar ise Bedir Tugayı, Ketaib Hizbullah, Asaib Ehlihak, Ketaib İmam Ali, Ketaib Seyidü’ş-Şuheda, Ali Ekber Tugayları, Firkatü’l-Abbas el-Kitaliyye, Seraya el-Horasani, Ensar el-Merceiyye Tugayları, Seraya Aşura, Seraye el-Akide-Seraya el-Cihad, Feylek el-Karrar, El-Muntazar Tugayları ve Ketaib Seyyid’ül Şuheda'dan oluşuyor. Irak'ı kan gölüne çeviren Şii örgütler, Musul operasyonuna bakışı ve hedeflerini ise gizlemiyor. Şii Bağdat hükûmeti ve Şiilerin "Geliyoruz Musul", "Musul'un özgürleştirilmesi Hüseyin'i katledenlere karşı bir intikamdır" sloganlarına karşılık, Cihad ve Kurtuluş Yüksek Komutanlığı ordusu Nakşibendi ordusuna yakın kaynaklar Musul'un Şii saldırısına karşı hazır olduğunu ifade ediyor. Musullu Sünni gruplar, Şiilerin sloganına "Derin ve azap dolu bir ölüm için, gelin" diye karşılık veriyor.

Aslında 10 Haziran 2014 tarihinde DAEŞ'e tek kurşun atmadan askeri araç ve silahlarını dahi almadan Musul'u DAEŞ'e bırakıp kaçan Irak ordusu ve Şii güçleri, kurtarma operasyonu adı altında birbuçuk milyon Sünninin yaşadığı Musul'u işgal etme hareketine girişmiş görünüyor. DAEŞ'in işgali sonrası Türkiye'den askerî destek isteyen ancak Musul operasyonunun gündeme gelmesiyle birlikte Başika'daki Türk askerî varlığını işgal olarak niteleyen Irak yönetiminin bu tavrının altında derin hesaplar yatıyor. Türkiye'yi ısrarla Musul operasyonunda istemeyen Şiiler, Türkiye'nin "Buradaki nüfus Sünnilerden oluşuyor. Şii güçlerin buraya girmesi hâlinde bir mezhep savaşı çıkabilir" uyarılarını her platformda dile getirmesinden oldukça rahatsız görünüyor... 

SÜNNİ AĞIRLIKLI

Musul operasyonunu aynı zamanda Musul'u parçalama operasyonu olarak kurgulayan Irak yönetimi, bütün uyarılara rağmen operasyonu da İran güdümlü Şii Bedir Tugaylarının roket atışlarıyla başlattı. "Seyyide Zeynep" diye haykıran Şii militanların Musul'a yönelik saldırılarında önceki geceden itibaren çok sayıda Sünni sivilin vurulduğu bilgisi geliyor. Şehre yapılan bombardıman sebebi ile düzinelerce Sünni sivilin kayıp olduğu ve camilerden kan bağışı anonsu yapıldığı aktarılıyor. Musul'u bir terör örgütünden kurtarıyormuş gibi yaparak bir başka terör örgütünün Musul'u işgal ederek bölgeye yerleşmesine zemin hazırlayan bu hamle sonrasında daha büyük olaylar sırada bekliyor. Musul Operasyonu, Irak'ın kozmopolit yapısı itibarıyla iki büyük yarayı da kaşıyacak şekilde dizayn edilmiş görünüyor. Bunlar Sünni-Şii savaşı ve Sünni Araplar ile Kürtler arası gerginlik...

Aylarca konuşulan operasyonun ilk gün bilancosu ise tam bir hayal kırıklığı... Sayıları 5 bin civarında olduğu tahmin edilen aileleri ile birlikte 12 bin kişilik bir sayıya tekübel eden DAEŞ güçleri abartıldığı kadar büyük bir direnişte bulunmazken, istihbarat kaynakları DAEŞ militanlarının büyük çoğunluğunun ağır silahları ile birlikte Suriye'ye geçtiğini kaydediyor. Burada da operasyonun kurgulanması sırasında bir başka oyunun sergilendiği şüphesi akla geliyor. 

Zira, Musul Barajı Cephesi, Hazer Cephesi, Gayara Cephesi, Kesky Cephesi, Nawaran Cephesi ve Gwer Cephesi olmak üzere 6 farklı cepheden DAEŞ ablukaya alınırken Suriye'ye açılan batı cephesi her nedense kapatılmadı ve adeta DAEŞ'in Suriye'ye kaçması için bir kapı açıldı. Türkiye'yi Musul Operasyonu’nda DAEŞ'e karşı istemeyen güçler, ÖSO ile birlikte El Bab'a ilerleyen Türk askeri ve DAEŞ'i Suriye topraklarında karşı karşıya getirme hesapları mı yapıyor sorusunu akıllara getiriyor. DAEŞ'in 6 canlı bomba saldırı ile cılız bir direniş gösterdiği Musul Operasyonu için Fransa, Avrupa’nın en büyük uçak gemisi Charles de Gaulle’u Kıbrıs’a konuşlandırması ise ayrı şaşkınlıkla karşılanıyor. 

SADR YİNE KAŞIYOR

Başika'yı boşaltmaması durumunda Türkiye'nin askerlerini tabutla karşılayacağı tehditini savuran Şii Bedir Tugayları ve Basra'da Türk bayrağı yakan, Erdoğan posteri çiğneyen Şii militanların ardından Irak'ın en radikal Şii lideri Mukteda es-Sadr da sahneye çıktı. 

Mukteda Es-Sadr, yandaşlarını yarın (bugün) Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği önünde toplanmaya davet etti. Es-Sadr, "Türkiye Irak'a akın etmemeli ve Irak'ı kozlarını paylaşma sahası haline getirmemeli" dedi. El Sadr, 13 yıldır işgal altındaki Irak'tan bir habermiş gibi, gösterinin Irak'ı işgal etmek isteyenlere de bir ibret mesajı olacağını söyledi (!) THY'nin Erbil ve Bağdat seferlerini iptal etmesine sebep olan Musul Operasyonu’nda şimdilik 7'si Alevi-Bektaşilerden oluşan Şabeklere ait 12 köy DAEŞ'in elinden kurtarıldı. 2003'teki kurtarma operasyonu diye girilen ancak işgalle sonuçlanan operasyonda olduğu gibi Musul da yine canlı yayınlarla kurtarma operasyonu adı altında bir işgale doğru gidiyor.

TÜRK HEYETİ BAĞDAT'TA

Dışişleri Bakanlığından bir heyet Irak'ta yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere Bağdat'a gitti. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın başkanlığındaki bir heyet, başkent Bağdat'ta heyetler arası görüşmelerde bulunacak. Görüşmelerde, Başika Kampı’ndaki Türk kuvvetlerinin durumu, Musul'da terör örgütü DAEŞ'a karşı yürütülen operasyon ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuların ele alınması bekleniyor. 

"İNTİKAMA YER YOK"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Irak hükümetinin Başika’da Türk askerini istememesiyle alakalı olarak Ankara’yla Bağdat arasında uzlaşının sağlanması gerektiğini kaydetti. Barzani ayrıca Musul’da intikam davranışına izin verilmeyeceğini söyleyen Barzani, Musul’un yeni bir Halep olmaması için önümüzdeki dönemde elinden gelen çabayı göstereceklerini belirtti. 

AŞİRET LİDERLERİ: "AHMAK İBADİ"

Irak'ın Ninova ilindeki aşiret liderleri, Başbakan Haydar İbadi hükûmetinin Türkiye karşısında takındığı tavrı 'ahmakça' olarak nitelendirdi. Liderler, "Türkiye en zor günümüzde hep yanımızdaydı. Şimdi ise başka ülkelerin askerleri, Haşdi Şabili Şii teröristler Irak'a gelirken Türk askerine karşı çıkan İbadi hükûmeti, her zamanki gibi ahmakça davranıyor" dediler.

36 ÜLKEYE EVET, TÜRKİYE'YE HAYIR

ABD'nin başını çektiği Musul Operasyonu'na katılacak kara gücü sayısı 36 ülkeden 30 bin kişiyi buldu. PKK terör örgütünün 3 bin elemanı bile ABD tarafından operasyona dâhil edilirken, Irak hükûmeti ve ABD Türk askerinin Musul Operasyonu’na katılmasına engel oldu. Türkiye, operasyona sadece, Irak'ta eğittiği yerel güçler aracılığıyla katıldı. Musul Operasyonu başladığı saatlerde Türkiye Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Şırnak'ın Silopi ilçesine tank ve zırhlı araç sevkiyatı yapıldı.

ABD'nin İran'la yaptığı anlaşma gereği, İran'dan gelen teröristlerin oluşturduğu Şii terör örgütü Haşdi Şabi de operasyonda yer aldı. Üç ayrı merkezden yönetilen operasyonun ana üssünün Kuveyt olduğu belirtildi. Operasyonda Altın Tümen olarak bilinen Irak özel kuvvetleri ve Peşmerge öncü birlik olarak kullanılıyor. Peşmergeler Musul'a 10 kilometreye kadar bir yol açacak. Türkiye tarafından Başika'da eğitilen Ninova muhafızları ise Musul’un merkezine 2 km kadar yaklaşacak. Musul’un kent merkezine ise sadece Irak ordusu ve polis güçleri girecek. 

BARAJ KORKUSU

Musul Operasyonu'nun başlamasının ardından büyük bir tehlike de ortaya çıktı. Sürekli erozyona uğrayan bir zemin üzerine kurulu olan ve iki yıldır DAEŞ'in elinde olduğu için bakımı yapılmayan Musul Barajı'nın en ufak bir bombalı saldırıda çökebileceği endişesi başladı. 12 milyar metreküp su bulunduran barajın DAEŞ tarafından yapılacak bir bombalama ile çökmesi hâlinde Musul'un 4 saat içinde 21 metre su altında kalabileceği tahmin ediliyor. Baskının Bağdat'a da ulaşacağı ve büyük kısmının sulara teslim olacağı belirtiliyor. Musul Barajı'nı güvende tutmak için Türk askerlerinin Başika'da eğittiği ‘Ninova Gönülleri'nin bölgeye sevk edildiği gelen bilgiler arasında yer alıyor.

ÖNCE EL-BAB SONRA RAKKA

Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğiyle sürdürülen Fırat Kalkanı harekâtında dün Suriye'nin Türkiye sınırındaki Azez-Cerablus ilçeleri arasında terör unsurlarından arındırılmış bölge, güneye doğru genişlemeye devam ediyor. 24 Ağustos'ta başlayan harekâtta, Mare-Cerablus hattı da birleşmiş oldu. Mare'yle birleşme, bu ilçedeki ÖSO güçlerinin PYD/PKK ve DEAŞ tehdidine karşı da durumunu sağlamlaştırdı. Harekâtın derinliği Cerablus tarafında 24 km, Azez-Mare tarafında ise 20 kilometreye ulaştı. DEAŞ'ın çok sayıda militanının bulunduğu Bab'a yönelen harekâtta muhalifler, ilçeye 20 kilometreye kadar yaklaştı. ÖSO'nun Bab'a yaklaşması, terör örgütleri PYD/PKK'nın Suriye'nin Irak sınırından Hatay'ın karşısına uzanan hâkimiyet kuşağını kurmasını da zora sokuyor. Terör örgütleri PYD/PKK'nın, Bab'ı ele geçirememesi hâlinde, örgüt açısından Fırat Nehri'nin batı yakasındaki Münbiç ilçesi ile Hatay'ın karşısına denk gelen Afrin ilçesinin arası kopuk kalacak. El-Bab'ın ele geçirilmesinin ardından Türkiye, bu sefer gözünü DAEŞ'in merkez üssü Rakka'ya çevirecek. Bu arada, Dabık'ta kontrolün tamamen sağlanması sonrasında, buradan Türkiye'ye yönelik yapılan roket atışları da engellenmiş oldu.

ABD'DEN DABIK TEŞEKKÜRÜ

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve terör örgütü DAEŞ için sembolik öneme sahip Dabık köyünün Türkiye'nin büyük desteğiyle muhalifler tarafından ele geçirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Carter, "Müttefikimiz Türkiye ve uluslararası koalisyon tarafından Dabık köyünün DAEŞ'ten Suriyeli muhalifler tarafından kurtarıldığına dair haberleri memnuniyetle karşılıyorum. Dabık'ın kurtarılması, DAEŞ'in kalıcı bir yenilgiye uğratılması için Suriye'de mücadeleye yeni bir ivme kazandırmıştır. Dabık'ı özgürleştirmek için savaşan Suriyelilere ve müttefikimiz Türkiye'ye bu operasyon sırasındaki yakın iş birlikleri için bir defa daha teşekkür ediyorum" dedi. 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...