Çalımbay: Beşiktaş'ı yenince kötü oluyorum

Düzenleyen:
Çalımbay: Beşiktaş'ı yenince kötü oluyorum

SPOR Haberleri

“Profesyonelim ama Beşiktaşlıyım… Beşiktaş’ı yenince kötü oluyorum, yenilirsem ‘maçı verdi’ diyorlar daha kötü oluyorum. Kombine alacak olsam bu Beşiktaş’ın olurdu”

HASAN SARIÇİÇEK

Mazinin ATOM KARINCA’sı, Beşiktaş’ın efsane kaptanı ve Antalyaspor’un Rıza Hocası... Çalımbay ile Kasımpaşa’dan ayrılış hikâyesi, lig, milli takım, hakemler, futbolculuk, teknik adamlık ve 40 yılını verdiği futbolda ezber bozan gerçekleri konuştuk. Kafede başlayan iki saatlik sohbet Rıza Hoca’nın evinde torunu Mila Ayça’nın muhabbetiyle noktalandı... İşte keyifle okuyacağınız o röportajdan öne çıkanlar:
“Sade bir yaşantım var, iyi bir aile babası olduğumu düşünüyorum. Mahalle arkadaşım, çocukluk aşkım, eşim oldu, iki kızımız dünyaya geldi, Ayça Manolya ve Tuğçe… İkisini de evlendirdik, ikisinden de birer torunum var, dünyanın en mutlu dedesi benim. Torunlarımı kucağıma aldığımda bütün sıkıntılar bitiyor. Futbola minnettarım eğer bugün Rıza Çalımbay olarak karşınızdaysam bunu futbola borçluyum. Çocuk yaşta Başkan Süleyman Seba’yı tanıdım. Hep onun gibi dik durdum; Metin, Ali, Feyyazlı kadro ile adımızı efsaneler arasına yazdırdık ama tevazudan bir an olsun uzaklaşmadık, sonuçta ben futbolun efendisiyim.”
“Teknik adam olarak hiçbir kulübe zarar ettirmedim, hepsi kâr etti. Kasımpaşa harcadıklarının tamamını Galatasaray’a verdiği iki futbolcudan çıkardı ama beni kaybetti. Nasıl ki, Kartal tek kanatla uçamıyorsa, başarı da tek başına yakalanamıyor. Uyum varsa, başarı var... Hangi modeli yaparsan yap, hangi bütçeye sahip olursan ol, istikrarlı büyüme için başkan ve teknik adam uyumu şart. Biz bunu, Beşiktaş’ta Süleyman Seba ve Gordon Milne ile yaşadık. Kazanmadığımız kupa, yaşamadığımız şampiyonluk ve kırmadığımız rekor kalmadı.”

Özal bizi prime boğmuştu

“Milli Takım’a seçildiğimizde o gece uyuyamıyorduk. Gece Taksim’e gider, akşam gazetelerini alırdım acaba var mıyım, diye… O dünyanın en güzel duygusu, para pul hikâye… Prim olayının en babasını 2000’de Portekiz maçı öncesi biz yaşadık. Para gelmedi. Kimseye duyurmadık, içimizde çözdük. Rahmetli Turgut Özal, sonra bizi prime boğdu. O parayla ev alanlar oldu. Bence, Arda olayı gündeme hiç gelmemeliydi. Neymiş, ‘Bizde bir futbolcuya verilen prim, Alman Milli Takımı’nın tamamını geçiyormuş’, olabilir. Almanya doymuş.”
“Siz, ‘Milli Takımı bırakıyorum’, diyen birini duydunuz mu, hiç? Bakın Messi, ‘bırakıyorum’ diyor. Onun söylediğini burada biri söylerse ‘Vatan haini ilan edilir’. Bizde Milli Takım çok özeldir, az oynadı, çok oynadı, olmaz. Kim iyi ise o oynar. Bence Arda’ya, Burak’a yapılan haksızlık. Barcelona’da oynamadığı dönemde alıyor, oynatıyorsun… İspanya maçında yuhalandı, ıslıklandı. Bu Arda için tam bir travma! Dünyanın en üst düzey takımında kendine yer bulmuş elbette faydalanacaksın. Gereksiz işlerle uğraşmayıp, futbola odaklanırsak gruptan çıkabiliriz.”

Dünyanın en zor mesleği
- Futbolculuk mu, teknik adamlık mı, hangisi daha zor?

“Atom Karınca rahattı, Rıza Hoca değil. Futbolcu iken başarı sadece sana bağlı ama teknik direktörlük dünyanın en zor 10 mesleğinden biri. Şans; Beşiktaş-Galatasaray derbisi ya da Türkiye-Ukrayna maçının devre arasındaki gibi olur. Teknik adam bir konuşma ile maçı 2-0’dan 2-2’ye çevirir. İyi bir yönetim, hocasına inanırsa Eren, Donk, Scarione, Malki gibi oyuncuları bırakmaz. Teknik adam bunu söyleyince çatışma oluyor, çatışmayacaksın.”
Hakemler çıldırtıyorlar
-Hakemler? Bazen çıldırdığınız anlar oluyor, neden?

“Adalet! Başarı, güven ve mutluluktur... Oyunda adalet kaybolmuşsa, keyif vermiyor. Hakemlere güven duymak istiyorum ama bazen çıldırtıyorlar... Size bir olay anlatayım... Avusturya’da kamptaydık, dışarıda Halis Özkahya’yı seyrettim, Ali Palabıyık ile birlikte... Gururlandım, dört dörtlük maç yönettiler. Aynı hakem Türkiye’de aynı objektiflikte maç yönetemiyor. Neden? Yine Cüneyt Çakır, Dünya Kupası maçı yönetiyor, gururlanıyoruz ama içeride başka biri olup çıkıyor. Artık onları anlıyor ve onlara kızamıyorum. Çünkü inanılmaz baskı altındalar. Eskilerin işi zordu, 3 hakemle maç yönetiyordu, şimdikilerin her türlü imkânı var.”
Yabancı olmak varmış
- Türkiye’de ‘yerli’ mi zor, ‘yabancı teknik adamlık’ mı?

“Biz bir yere gitsek, herkes hesap soruyor. Yabancı burada kimseyi tanımaz ki. Biz, aynı dili konuşuyor aynı ortamı paylaşıyoruz. Ailen, çocukların, arkadaşların, anan baban aynı yerde yaşıyor. Yabancılar, kendi ülkesi olmadığı için rahat. Bizde üç-beş yıllık sözleşmelerin anlamı yok. Sen, Del Bosque’yi getiriyor, 8 maçta gönderiyorsun. O insan, Türkiye’ye ziyarete gelmiyor ki. Niye 3 yıllık sözleşme yapıyorsun? Adam gidiyor, tazminatını faiziyle alıyor. İş mi bu?”
Mustafa Denizli bu işin piri
-Rıza Çalımbay’ın hayatında iz bırakanlar kimler?

“Genç. Ümit ve A milli takımlarda 52 defa ay-yıldızlı formayı giydim, kaptanlık yaptım. Dorde Milic, A Takım’da bana ilk yer açan yetenek avcısıydı. Stankovic’ten disiplini öğrendim. Gordon Milne tam bir İngiliz’di, sakin ve kararlı; futbolun gereği neyse onu yapardı. Antrenörlüğe Daum’un yanında başladım. Mustafa Hoca ile A Milli Takım’da 4 sene çalıştım. 2000 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek final oynadık. Mustafa Hoca bence bu işin piri… Türk futbol altyapısının başına geçip, altında ekiplerini kurması lazım…”
Terim Milan’da kalsaydı...
-Türk teknik adamlar, Avrupa’da niye yoklar?
“Türkiye, teknik adam ihraç edecek konuma geldi. Fatih Terim bu yolda önemli bir adım attı. Milan’da kalabilseydi bugün Avrupa’da her yerde Türk teknik adam olurdu. Galatasaray’ın başına geçtiğinde ‘Niye döndünüz’ diye sordum. Hocaya o dönem destek verilmedi. İlkler bedel ödüyor. Oysa Revivo, Fenerbahçe’ye transfer olduğunda İsrail’den her maçına uçak dolusu seyirci geldi. Arda, Mevlüt, Enes, Emre, Mesut Özil, Yunus Mallı gibi çok sayıda Türkün, Avrupa’da oynuyor olması biz teknik adamlar için büyük avantaj.”

Şampiyon yine Beşiktaş!
- Lig yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

“Başakşehir, Abdullah Avcı ile çok iyi çıkış yaptı ama sezona iyi başlamak öyle devam edeceği anlamına gelmez, şampiyonluk için istikrar şart, bu da kendilerine bağlı… Bence bu sezon şampiyon; yüzde 70 Beşiktaş. Galatasaray’ın şansı da eşit ama Fenerbahçe’nin toparlanıp, arayı kapaması zaman alır. Bursaspor, Konyaspor ve Osmanlıspor’da potansiyel var ama sadece o kadar… Profesyonelim ama Beşiktaşlıyım… Beşiktaş’la oynadığımda yeniyorum diye kötü oluyorum, yenilirsem ‘maçı verdi’ diyorlar, daha kötü oluyorum. Kombine alacak olsaydım, itiraf edeyim, Beşiktaş kombinesi alırdım…”
Eren Derdiyok gol kralı olur
- Lige etkili bir giriş yapan Eren Derdiyok’un şu anki durgunluğu için ne söyleyeceksiniz? Bu golcü, Galatasaray’da başarılı olabilir mi?

“Elbette, Galatasaray onunla ayağa kalktı. O dönem ben bu transfere karşı çıktım. Eren çok yönlü forvet, bu sezon gol kralı olur olmasına da Galatasaray, ona göre oynamıyor; ona duvar pası, ara pası, şut pozisyonu hazırlamıyor. Beşiktaş maçı hariç hep zor goller attı. Bunda, Galatasaray’ın da haklı tarafı var, oraya geç transfer oldu, Eren’i bu yarışta Welliton ve Cenk zorlar. ” 
Kendime notum 10 üzerinden 8 
-Kulüpler neden zarar ediyor?

“Futbolda dürüst yaklaşımların, her şeyimizi ortaya koymanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Kötülerin sesi daha fazla çıkıyor. Keşke, ‘yöneticiler kaynakları doğru kullanıyor’ diyebilseydim... Yönetici; ayağını yorganına göre uzatmıyor; 100 lirayla, 500 liralık transfer yapıyor. Ödemelerde aksama oldu mu, fatura teknik direktöre kesiliyor. Zararın ana sebebi bu. Kimse diyemez ki, ‘Rıza Hoca bize zarar ettirdi’. Teknik adam olarak kendime, 10 üzerinden 8 veririm.”
Seba bir efsane!
-Keşke ‘benim başkanım olsaydı’ dediğiniz biri var mı? 

“Benim için efsane başkan Süleyman Seba… Keşke, dediğim bir başkan şu an yok ama iyi şeyler yapmak isteyen çok. Fikret Orman geldiğinde, Beşiktaş’ın mali, idari, sportif, tesis ve kadro sıkıntıları vardı. ‘Feda’ dedi, bütçeyi rahatlattı, kadroyu yeniledi, stadı yaptı, şampiyon oldu, mükemmel işler bunlar. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’ye her şeyi yaşattı, güçlü kadrolar kurdu ama Avrupası yok…”

Çalımbay: Beşiktaş'ı yenince kötü oluyorum

İNCİLER 

Benim İnönüm başkaydı!
Vodafone Arena müthiş. Gittim, gördüm ama benim İnönü’m başkaydı. O ruh ve atmosferi burada bulmak zor. 
Lobim yok sevenim çok!
Dibi de gördüm, zirveyi de… Futbol için çıraklık dahil her işi yaptım ama ailemin durumu olmadığı için eğitimimi yarım bırakmak zorunda kaldım. Tek üzüntüm bu.  
Yorumculuk     etik olmazdı!
Yorumcu olmam için ciddi teklifler geldi, kabul etmedim. Teknik direktörlük yaparken, etik olmazdı. Bugün eleştirdiğim takıma yarın hoca olmak benim defterimde yok. Olacaksam Metin Tekin, Rıdvan Dilmen gibi yaparım.
Para, itibar     ve güç…
Kayıplarımı da kazanç saydım. Yoksulluk belinizi bükebilir. Sizi itecek güç yanınızda olmayabilir ama seviliyorsanız, korkmayın! O sevgi sizi taşır. Sevgiden asla vazgeçme… 
Hayırsever biriyim
Dört kardeşiz, Songül, Şengül, Kemal ve ben… İçki, sigara, kumar, gece hayatı bilmem. Kötü alışkanlığım yok. Köyüme okul, köprü, yol yaptırdım… Aileme destek oldum, İki kızım var, ikisi de evli. Şimdi torun seviyorum. 

Çalımbay: Beşiktaş'ı yenince kötü oluyorum

 

 

 

Düzenleyen:  - SPOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...