Manşetler de durdurulamadı

ABD hatta dünya son 50 yılın belki de en ilginç seçim sonuçlarından birine sahne oldu. Almanya göçmeni bir ailenin oğlu olarak 1946 yılında New York’ta dünyaya gelen Donald Trump’ı Amerikan halkı bu seçimlere kadar bir “Emlak Kralı” olarak tanıdı. Dünya ise, onu, televizyonlarda yayımlanan “Çırak” programı evlerine misafir etti. Başarılı bir işadamının nasihatleri ile dolu olan “Çırak” programı aslında Trump’ın ne kadar hırslı biri olduğunu da ortaya koyuyordu. Liseyi bitiremedi, bunun üzerine Trump askeri akademiye gitti. Hemen ardından babasının şirketinde çalışmaya başladı. İlk büyük emlak işine 1973 yılında imza attı. New York’un tam ortasına 290 daireli ve 18 katlı bir gökdelen inşaa etti. Ondan sonra da artık Trump, durdurulamaz bir şekilde yükselmeye başladı. ABD Başkanlığı için iki yıl önce aday olacağını açıkladığında herkes ona dudak büktü.
SANA GÖRE DEĞİL DEDİLER
Hatta Eşine Melania Trump’ın bile “Siyaset sana göre değil” diyerek karşı çıktığı bile ileri sürüldü. Ancak Trump, bu ısrarından vazgeçmedi. Cumhuriyetçi Parti’deki aday olan rakiplerini bir bir eledi ve Başkanlık için bu yıl içerisinde resmen aday olmaya hak kazandı. Amerikan halkı ilk defa böyle bir Başkan profili ile karşılaşıyordu. “Evet, zenginim, sizi de zengin yapmaya geliyorum” diyordu. Hiçbir konuda sözünü sakınmıyordu. Rusya’ya yakınlaşacağını söylüyor, göçmenleri bu ülkede istemediğini açıkça dile getiriyordu. Şimdiki Başkan Obama’ya sert dille sataşıyor, rakibi Hillary Clinton’ı yerden yere vuruyordu. Bu alışılmadık Başkan tipi zamanla ABD medyasının da kimyasını bozmaya başladı.
BASININ HEDEFİ OLDU
İlk başta ciddiye almadıkları Trump Başkanlık için kararlı olduğunu dile getirince ve anketlerden yavaş yavaş birinci çıkmaya başlayınca ABD basını hemen kılıçları çekti. Demokrat Parti taraftarı olan New York Times, Washington Post, Newsweek gibi gazete ve dergiler açıkça Trump’a savaş açtı. Daha seçim sürecinin ilk günlerinden itibaren “Trump’ı istemiyoruz” kampanyaları başlattılar. Hatta CNN son bir aydır neredeyse her gün bir anket düzenlediğini iddia ediyor ve bu anketlerde Hillary Clinton’ı hep 3-5 puan önde gösteriyordu. Ancak bu manşetlere rağmen Trump, dolu dizgin geliyordu. Hatta Trump, 15 gün öncesi anketlerde Hillary Clinton’ın 2 puan önüne bile geçmişti.
ESKİ DEFTERLER AÇILDI
Trump’ın bu yükselişi karşısında basın ve belli çevreler bu sefer bel altına indi. Trump’ın kadınlara yönelik ağır hakaretler içeren video kasetleri piyasaya sürüldü, vergi kaçırdığı iddia edildi. Trump’ı durdurmak için Hollywood da devreye sokuldu. Ne kadar ünlü sinema ve ses sanatçısı varsa hepsi Trump’ın seçilmesi için seferber edildi. Bu da yetmeyince eşi Melania’nın gençlik serüvenleri manşetlere taşındı. Bu kadarla da kalmadı. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olan Trump’a, kendi partisinin duayenleri ve ileri gelenleri de karşı olduklarını açıkladı. Onu başkan olarak hayal edemediklerini dile getirdi. Son güne gelindiğide ise ABD gazeteleri, Clinton’ın başkan olduğunu iddia eden haber ve manşetlere yer verdi. Ancak 8 Kasım günü sandığa giden Amerikan halkı bütün dünyayı şoke eden bir sonuca imza attı. Sandıklar açıldığında görsel ve yazılı bütün ABD basınının hatta kendi partisinin bile karşı çıktığı Donald Trump, yanında eşi Melania ve Ivanka, Tiffany, Donald Jr., Eric ve Barron isimli 5 çocuğu ile birlikte Beyaz Saray’a doğru yürüyordu. Sandığa “Başkan” hayaliyle giden Hillary Clinton ise eve kapandı.

İŞTE YENİ BAŞKAN TRUMP’IN ÇOK KONUŞULAN SÖZLERİ

ERDOĞAN’A GÜVENİYORUM: Trump, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüde bulundu ve “Erdoğan’a güveniyorum. Yaşananları tersine çevirebildiği için onu çok takdir ediyorum” dedi.
 DAEŞ YOK EDİLMELİ: Beyaz Saray’ın DAEŞ politikasını beğenmeyen Trump, “Obama problemin ne olduğunu bilmiyor. Bu yüzden DAEŞ’le mücadelede başırısız oluyorlar. DAEŞ yok edilmeli” ifadesini kullandı.
ESAD KALMALI: Trump’ın radikal söylemlerinden biri de Suriye’nin kanlı diktatörü Esad’la ilgi oldu. “Esad kalmalı” diyen Trump, aynı zamanda Türkiye’nin “uçuşa yasak bölge” politikasına da destek verdi.
 PUTİN OBAMA’DAN İYİ: ABD halkına çok ters gelse de, Amerikalı bir siyasetçi olarak Trump, ilk defa bir Rus liderini övdü. “Putin Obama’dan daha iyi” diyen Trump, Putin’le çalışacağını söyledi.
 İRAN’LA ANLAŞMA YOK: Obama’nın hışmını çekenlerden birisi de İran oldu. İran’ın “fazla rol üstlendiği”ni ifade eden Trump, göreve gelince ilk iş olarak ABD-İran arasındaki nükleer anlaşmayı iptal edeceğini belirtti.
KÜRTLERİN HAYRANIYIM: “Suriye’deki Kürt güçlerin hayranıyım” diyen Trump, “Erdoğan’ın arası onlarla iyi değil” diye sorulduğu zaman, “Amacım onları biraraya getirmek. Bunu başarırsam harika olacak” izahatını yapmıştı.
GÖÇMENLERİ GÖNDERİRİM: İlk günden beri göçmenleri ABD’de istemediğini söyleyen Trump, tepkilere rağmen bu sözlerinden vazgeçmedi. Trump, bir göçmen eyaleti olan Florida eyaletini silme götürdü.
SINIRA DUVAR ÖRECEĞİM: Meksika’dan gelen mültecilerin ABD için gerçek problem olduğunu iddia eden Trump, bu ülkeye bile gitti ve onların yüzüne karşı “Sınıra duvar öreceğim, parasını da sizden alacağım” diye konuştu.
İSRAİL’İ DESTEKLERİM: Trump da ilk mesajlarını İsrail’e verdi. “Kudüs’ü başkent olarak tanıyacağım” diyen Trump, İsrail’e olan desteğinin daha artacağını ve yardımların devam edeceğini bildirdi.
NATO’YU BIRAKALIM: NATO’nun üyelerinin daha aktif olmasını isteyen Trump, “Savunduğumuz ülkeler bu savunmanın bedelini ödemeli. Eğer ödemiyorlarsa, bırakalım kendi kendilerini savunsunlar” diyerek rest çekti.
OBAMACARE’YE İPTAL: Obama’nın sağlık politikasını eleştiren Trump, bunun çok fazla maliyet yüklediğini, vatandaşların ortak olmalarını istediğini dile getirdi ve “Obamacare” denilen uygulamayı iptal edeceğini açıkladı.
KÜRTAJ CİNAYETTİR: Kürtajı “cinayet” olarak tanımlayan Trump, yasaklanması gerektiğini söyledi.