Taha-i Hakkarî'ye vefa

Taha-i Hakkarî'ye vefa

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Seyyid Taha-i Hakkari hazretleri, Hakkari Valiliği ve Hakkari Üniversitesinin birlikte düzenlediği bir sempozyumla anıldı.

Büyük İslam Alimi Taha-i Hakkari Hazretleri, Hakkari valiliği ve Hakkari Üniversitesi iş birliği ile bu sene ilk defa düzenlenen bir sempozyumla resmi olarak anıldı. Sempozyum bittikten sonra toplu olarak Nehri'deki kabri başında dualar okundu. nbsp;Hakkari Valisi Orhan Alimoğlu, Şemdinli Kaymakamı Cengiz Erdem, Seyyid Taha'nın torunlarından Reşit ve Agit Geylani ve çok sayıda katılımcı eşliğinde yapılan anma töreni şenlik havasında sona erdi. nbsp; nbsp;Şemdinli'de dünya ya gelen nbsp;Seyyid Taha-i Hakkari Hazretlerinin doğum tarihi bilinmemektedir. Lakabı Sihabuddin, nesli Abdulkadir Geylani ve Hazreti Ali'nin oğlu Hazreti Hasan'a dayanır. nbsp;Zeki bir çocuk olan Seyyid Taha ilk eğitimini babası Molla Ahmet'ten alır. Daha sonra Bağdat, Erbil, Süleymaniye Ve Kerkük'te fıkh,tefsir, hadis gibi zahiri ilimlerle birlikte fen ve edebiyat alanında eğitim alır. nbsp;Seyyid Taha'nın hayatının dönüm noktası Amcası Seyyid Abdullah'ın onu Mevlânâ Halid-i Bağdadi ile tanıştırması olur. Yaklaşık 80 gün gördüğü tarikat eğitimi sonunda icazet aldığı kayıtlarda geçer. Mevlânâ Halid, Seyyid Taha'yı Badesür'e gönderir. Ona ''seni yetiştirmede üzerimize düşeni yaptık" der. Yanındakilere, ''Benim Seyyid Taha'dan üstün olduğumu zannetmeyin'' der. Bir talebesi, ''Efendim siz onun hocası değil misiniz, nasıl o sizden üstün olabilir?'' diye sual eder. Mevlana Halid, nbsp;''Evet ben onun üstadıyım Seyyid Taha ile olan ilişkim şehzade ve hocası ile olan ilişkiye benzer. Şehzade bir gün sultan olur. Hoca her zaman hoca olarak kalır'' diye cevap verir. Mevlana Halid'den sonra Bu bölgeye Nakşibendi tarikatı hakim olur. Bunda Seyyid Taha'nın etkisinin olduğu biliniyor. Kürt kimliğiyle özdeşleşen Kadiriye'den Nakşiliğe geçiş o dönemde toplumsal olayları önler. Şemdinli bölgesinden çıkan bu kol daha sonra bölgeye kısa zamanda yayılır. Sadat-ı Nehri'nin bölgede etkisi hâlâ gözle görür ve hissedilir.
Mevlânâ Halid, ''Kalbimin nazargâhı '' diyerek iltifat ettiği Tahai Hakkari yaklaşık 40 yıl irşad ve tedrisatla meşgul olur. nbsp;Onun yanında yetişenler Anadolu, Irak, Suriye, Kafkasya ve İran'ın içinde bulunduğu çok geniş bir coğrafyaya yayılırlar. Yetiştirdiği talebelerinden en çok bilinenleri şunlardır. Tahai el Hariri, Muhammed Küfrevi, Seyyid Fehim, Seyyid Sıbgatullah, Mevlana Hacı Hakkari, Süleyman Bıradosti, Muhammed Salih, Seyyid Abdülehad, Molla Resul Sibki, Molla Muhammed ve Şeyh Ahmed olarak bilinir.
Mevlana Halid talebeleriyle onları görevlendirdikten sonra da irtibatı kesmez sürekli mektuplaşmaya zorlar talebelerini. Onlara doğru yolu ve nasıl hareket edeceklerini karşılaştıkları güçlükleri nasıl aşabileceklerini mektup ve haberciler vasıtasıyla bildirir.
Seyyid Taha'ya İran ve Şah ile nasıl münasebet kurmasını şu mektubuyla bildirir.
''Kıymetli Seyyid Taha Allahü tealanın emanında olunuz. Şöhretten daima sakınınız. Kişi için talebelerinin çokluğu büyük bela olabilir, Allahu taala sizi o afetten korusun amin. Kalbin acem beldelerine meyletmesini öldürücü, ruhu kurutucu zehir olarak biliniz. Nerede kaldı onların yanına gidilmesi. Onlara yakın olmaktan tatlı idareli dil kullanmaktan çok uzak olmalıdır. İnşaallah bu kimselerle bir araya gelmezsiniz. Eğer Şah sizi davet ederse gitmeyin. Nerede kaldı başkalarının davetlerine gitmek. Böyle davetlere verilecek cevap şudur. Biz derviş kimseleriz bizim işimiz dünyadan kesilmek ve İslam padişahına dua etmek ve insanların dinine hizmet etmektir. Devlet reislerinin meclisinin edeplerini bilmeyiz. Sana emrettiğim şekilde hareket et, muhalefet etme. Molla Mustafa Eşnevi'ye bu fakirin selamını söyle bu yazdıklarım aynı zamanda onun içinde geçerlidir. Fitne olan yerden uzak olup dine hizmet edecek yerde bulunmak ve yerleşmek zaruridir. Bizden bir şey gizli tutulmasın ki helake sebep olur. Kulların en zayıfı Halid-i Nakşıbendi Müceddidi''.
Bu tür çok sayıda mektuplar Seyyid Taha'nın hayatının her döneminde ona pusula gibi olmuştur.
Seyyid Taha, çok sevdiği ve yetişmesinde özel itina gösterdiği talebesi Seyyid Fehim'i bir gün yanına çağırır ''Sen, zeki müdakkik ve kabiliyetli bir talebesin. Muhakkak Mutavvel okumalısın'' der. ''Efendim kitabım yok'' cevabını alınca ona kendi kitabını hediye eder. Muş'un bulanık ilçesinin Abiri köyünde yaşayan Molla Resulü Sibki adlı âlimin yanına gönderir.
Talebelerinin kabiliyet durumuna göre farklı hocalardan istifade etmelerine mani olmaz. Seyyid Taha'nın en önemli özelliği ve bölge adına yaptığı hizmetlerin başında hem kendisinin hem de kendisinden sonra bıraktığı talebeleri sayesinde bu coğrafyayı bir şemsiye gibi korumasıdır. Bu bölge geçmişten günümüze çok farklı fikir ve etnik unsuru bünyesinde barındırmaktadır. Bu geniş coğrafyanın insanlarını fikir birliği ve birikimleri sayesinde korumuş onları huzura kavuşturmuştur. Bunda da Hocası Mevlana Halid-i Bağdadi'nin kendisine yaptığı uyarıların etkisi vardır.
Seyyid Taha-i Hakkari'nin Habib, Mahmud, Alaeddin ve Ubeydullah adlarında dört oğlu oldu. Bunlardan Seyyid Ubeydullah'ın amcası Seyyid Salih'in vefatından sonra irşad makamına geçtiği biliniyor. Seyyid Taha-i Hakkari 1852'de Nehri'de vefat eder, vasiyeti gereği üzerine türbe yapılmaz.
nbsp;Urvet-ül-vüskâ Ma'sûm ve Seyfeddînle seyyid Nûr,
ve Mazherle Abdüllah, sonra Hâlid-i Bağdâdî.
Feyz verdiler bunlar da, sonra bu nûru Abdüllah,
Anadoluya yaydı, hem de Tâhâ-yı Hakkârî.
(Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye'den)
##tgvideo##
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...