Fersoy çifti: 'Aşkımız dizi bitene kadar değil ömür boyu'

Düzenleyen:
Fersoy çifti: 'Aşkımız dizi bitene kadar değil ömür boyu'

MAGAZİN Haberleri

Begüm ve Ceyhun Fersoy çifti, mutluluğun formülünü açıkladı: Önce arkadaş, sonra dost ve eş olduk. Birbirimize bir ömür söz verdik...

ÇAĞLA TÜRK

cagla.turk@tg.com.tr

Almancı Şahin ile Elvan’ın aşk hikâyesiydi başlarda. Bakışmalar, kaçamaklar, sohbetler, gülüşmeler birbirine bağladı onları. Pastanede başlayan hikâyeleri yavaş yavaş gerçeğe dönüştü. Begüm’ün (Elvan) rol sandığı evlilik teklifi ile mutlu sona ulaşan çiftin o anları herkesin hafızalarında artık…  TRT ekranlarında altıncı sezonunu yayınlayan Seksenler dizisinin setine konuk olduk. Herkesin imrenerek baktığı Begüm-Ceyhun Fersoy çifti ile evliliklerini, yaşantılarını, işlerini kısacası tüm merak edilenleri konuştuk. Her dakikası kahkaha ile geçen sette Begüm ve Ceyhun Fersoy çiftinin de eğlenceli hâlleri gözlerden kaçmadı.   

Set nasıl gidiyor?
C.F: 6 sezon oldu artık, abi kardeş gibiyiz. O yüzden çok eğlenceli geçiyor.

Ceyhun Bey; konuk oyuncu olarak girdiniz ama şu an 6. sezondasınız. Halk sizi neden sevdi?
Seksenli dönemlerde Almancılar çok vardı, bu yüzden samimi geldiğini düşünüyorum.

Güne nasıl başlıyorsunuz? Bir gününüz nasıl geçiyor?
B.F: Annemden aldığım en sevdiğim huyum güne gülümseyerek başlamak.
C.F: Elimi yüzümü yıkıyorum, çayı demliyorum (kim önce kalkarsa)… Ya ben kahvaltıyı hazırlıyorum ya da Begüm hazırlıyor… 

Setin, oyunların olmadığı günlerde neler yapıyorsunuz?
C.F: Spora gidiyoruz, arkadaşlarımızla toplanıyoruz, Play Station… Bir de uzun uzun yürüyoruz Begüm’le geziyoruz, tarihî yerleri gezmeyi seviyoruz… Haftada zaten bir ya da iki gün ayırabiliyoruz kendimize. 

Hem oyun hem dizi seti… İkisini birden götürebilmek zordur?
 C.F: Gün içinde üç farklı iş olduğu bile oluyor. Toplantılar, set, oyun… Biz aslında Begüm’le şanslıyız. Set iki gün olduğu için tiyatroya da vakit ayırabiliyoruz.

Bugün sizinle geçmişe gitsek… Kendinizi nereden anlatmaya başlarsınız?
C.F: 2003 Tiyatro Kare’den… Artık oyuncu olmam gerektiğini orada anladım. Ardından BKM Mutfak başladı.
B.F: Annemin kucağına sığabildiğim yıllara. 

Yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
C.F: Çocukluktan geliyor… Teyzemin Urla’daki veya kuzenimin Silivri’deki yazlığına gittiğimde herkes beni beklerdi. “Hadi Ceyhun bizi güldürsün”… Ben bunun meslek olduğunu bilmiyordum tabii. 

Çocukluğunuz nasıl geçti? İçinizde kalan bir şeyler oldu mu?
B.F: Allaha çok şükür çok mutlu bir çocuktum. Ailem sağ olsun yapmak istediğim her konuda bana hep destek oldular. Elimden gelen yapmak istediğim şeyleri hep yapabilme fırsatı sundular bana.
C.F: Çocukluğuma dönmek isterdim.  Her şey çok iyiydi, aile yaşantım çok güzeldi…

Yaşadıklarınızı aile hayatınıza aktarıyorsunuz şu an diyebiliriz…
C.F: Tabii ki. Eğer oğlum olursa benim gibi olmasını isterdim. 

Çocuk düşünüyor musunuz?
C.F: Tabii başından beri… İlk çocuğumun erkek olmasını isterim, sağlıklı olması en içten dileğimiz. Adı da Kemal olabilir. 
B.F: Bakalım kısmet Allah zamanı geldiğinde nasip eder inşallah.

Dünyada bir şeyleri değiştirmek isteseydiniz nereden başlardınız?
C.F: Barışı sağlamak isterdim. Terörü görüyoruz, yaşıyoruz, endişeleniyoruz, korkuyoruz… “Biz de mi acaba terörde öleceğiz” diye düşünüyorum bazı zaman, sonra “Hayır Ceyhun” diyorum. 
B.F: Sevgisizliği değiştirmek isterdim herhalde.

Fersoy çifti: 'Aşkımız dizi bitene kadar değil ömür boyu'
 

Yalnız başınıza kaldığınızda en çok nelere kafa yoruyorsunuz?
C.F: Ülkemizle alakalı düşünceler… “Ne oluyor, ne olacak, terör devam edecek mi, bitecek mi, kim dur diyecek?... “Geleceğim için ise, “İleride ne yapacağız” diye düşünüyorum.
Bir de tek kişilik bir oyun yazıyorum. “Yapabilir miyim, yapamaz mıyım?” diye endişeliyim.
B.F: Bilmem herkesin kendine göre sebepleri vardır mutlaka.

SİNİR BOZUCU ŞEYLERE DE GÜLÜYORUM 

Setlerde tanışıp evlenen, boşanan çok kişi var. Siz nasıl sürdürüyorsunuz?

C.F: Klişelere inanmıyorum. “Dizi bittikten sonra evlilik bitmez”… Yaşadım gördüm. Bizim ilişkimizin temeli çok sağlam. Arkadaş olarak başladık, dost olduk. Begüm’den her görüşmemizde çok etkileniyordum ama belli etmedim. 
B.F: Biz her şeyden önce saygıya çok önem veriyoruz çok iyi arkadaşız ve çok âşığız. 

Kavgalarınızda problem ne oluyor?

C.F: Benden (gülüyor). Ben aceleciyim. Hemen olmasını istiyorum. Mesela Begüm bana bir şey anlatıyor, ama benim gözüm boyaya takılmış. Bir şey sorduğunda “Şurayı boyayalım” diyorum. Ne alakası var Ceyhun diye bana kızıyor… Ama yaradılışım böyle, babama çekmişim. Yemek yerken gidip doğalgaza bakardı… Bazen iyi yanını görüyorum, bazen kötü…
Bir şeyden tartışmışız Begüm’le. Elimde çiçeklerle eve geldim, o gün de maç var… Digiturk ve Tivibu yan yana. Ama anten Tivibu, “Hayatım haklısın, canım” derken Digiturk’u taktım ve buna çok güldü. Devre olmuş maçı izlemem gerekiyor ne yapayım…

Annenize çeken yönleriniz neler?
C.F: Çok merhametli, vicdanlı, herkese eşittir. Ama birisi ona yanlış yaptığı zaman asla affetmez, ben de öyleyim. Birisiyle konuştuğum zaman hep yüksek sesle konuşurum… Bu da kötü özelliklerimden biri.

Evlenme kararını nasıl aldınız?
C.F: Aslında ben evlenilecek bir insan değilim… Begüm’e de söyledim ama dinlemedi. (gülüyor) Begüm yaptığı hareketlerle, konuşmasıyla, zaman geçirerek benim doğru insan olduğumu düşündü. Bana her şeyi öğretti. Ben kendimi çok değerli hissediyorum. Ve bir gün dedim ki; karşında değer verdiğin aşık olduğun bir insan var, bu saatten sonra başkası olmaz” dedim ve başladık.

Evlenmek isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?
C.F: Doğru insan olması çok önemli. Biz arkadaşlıkta, dostlukta “Doğru insan mı?” sorusunun cevabını bulduk. 
B.F: Ben daha öneri verebilecek bir durumda değilim sanırım.

Evlendikten sonra neler değişti?
C. F: Sorumluluklarım arttı. Bekârken gecenin 11’inde çıkıp sabah 7’de gelebiliyordum. Artık o saatler öne çekildi.  Çok iyi bir koca olduğumu düşünüyorum. Çocuk olursa da iyi bir baba olabilirim.  Yanı sıra Begüm’de öyle. Çok anlayışlı, her şeyi konuşabiliyoruz. 

ONLAR DA AYNI DERTTEN MUZDARİP: Dizilerin süresi çok uzun
 

Yeni projeleriniz var mı?
C.F: Tiyatro dışında gösterim var. Yeni bir Kolpaçino serisi gibi bir film de geliyor Şafak Sezer’den. Orada olacağım inşallah. 
B.F: Bir TV filmine başladım D Production’ın… Onun dışında da çok güzel görüşmelerimiz var daha netleşmeyen.

Son zamanlarda diziler başlıyor ve çok sürmeden bitiyor…
C.F: Ratingler maalesef… Bizim cumartesi günü dizimiz ve pazar günü oturup sonuçları bekliyorduk ama… O kadar sağlam dizi ki artık bakmıyoruz bile.  Eskiden maç olduğu günleri bile hesap ederdik. 

 Artık diziler çok çabuk bitiyor. Sebebi ne olabilir?
 C.F: Tamamen rating…

Sürekli komedi ve romantik diziler olduğu için insanlar sıkıldı mı?
C.F: Katılıyoruz. Şu an diziler çok uzun. Özeti, özetinin özeti… Sıkıyor insanları.

Aranızda rekabet oluyor mu?
Kesinlikle hayır.

Birbirinize eleştirilerinizi söylüyorsunuzdur…
C.F: Tabii… Hatalı gördüğüm noktaları o bana söyler, ben de ona. Şöyle yapabiliriz diye birbirimize destek veriyoruz.

Fotoğraflar: Bünyamin Çelik

 

Düzenleyen:  - MAGAZİN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...