FETÖ’nün gizli okulları delil oldu

Ebru Karatason ANKARA
FETÖ soruşturmalarında savcıların tutuklanmasını talep ederek hâkimliğe gönderdikleri şüphelilerin tutuklanmalarına yeni standartlar getiren bir rapor hazırlandı. Raporda, yürütülen soruşturmalar kapsamında örgütün deşifre edilerek FETÖ üyelerinin kripto elemanlarını gizleme, savcı-hâkimleri yanlış yönlendirme ve başka kimliklere bürünmeleri dikkat çekti. Raporda, çocukların FETÖ’nün okul ve dershanelerine gönderilmesi delil olarak değerlendirilmese de Ankara’da Anafartalar Koleji gibi görünüşte laik, seküler, Kemalist, çağdaş görünümlü ancak FETÖ ile müzahir okullara çocukların gönderilmesi örgüt üyeliği yönünden “üst düzey kamu görevlileri” için delil sayıldığı belirtildi. Örgüt üyelerinin etkin pişmanlıktan yararlanmaları için yer, zaman ve gerçek kişi isimleri vermesi gerektiğine vurgu yapılan raporda “Örgüt mensuplarının kendilerini kurtarmak ve yapılan mücadeleye zarar vermek için deşifre olmuş bazı örgüt üyesiyle birlikte bu örgüte karşı olan ve ilgisi bulunmayan birkaç kişinin ismini ekleyerek beyanda bulundukları dikkate alınmalıdır. Mutlaka diğer delillerle şüpheli beyanı denetlenmelidir” denildi. Tanık ve gizli tanık beyanları delil olurken, yapılan isimsiz ihbarların delil sayılmadığı belirtilen raporda “Anlatımın somut veriler içermesi durumunda delil olarak değerlendirilmektedir. 17-25 Aralık öncesi anlatılırken, sonrasına ilişkin herhangi bir anlatım içermeyen tanık anlatımları delil sayılmamaktadır” ifadesi kullanıldı. Raporda, örgüt üyelerinin 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olduğunun ortaya çıktığı 16 Temmuz sabahı saat 03.00 sularından itibaren örgüt aleyhine sosyal medyadan paylaşımda bulundukları, bu durumunda tutuklamalarda değerlendirilmesi gerektiği bildirildi. Raporda, örgüte ait veya bağlantılı otellerde örgüt tarafından belli amaçlarla düzenlenen toplantılara katılıp otellerde kalmaları yan delil olarak değerlendirildiği kaydedildi. Şüphelide 1 dolar bulunmasının her ne kadar yan delil olarak değerlendirildiği belirtilse de raporda, yaşanan tüm süreçlere rağmen halen üzerlerinde ya da evlerinde 1 dolar bulunması örgüt üyeliği yönünden delil olarak nitelendiriliyor.