Hayatımızdaki zararlı teknoloji plastik

Mahmut Sağırlı
Türkiye’de, plastik sanayi ürünleri 1970-975 yıllarında piyasada görülmeye başlamıştı. Bu tarihlerde İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (Şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) elektrik mühendisliği bölümünde okuyordum. Akademi başkanı Prof. Muzaffer Sağışman, malzeme ve kalıp döküm tekniği dersimize geliyordu. Sağışman, üniversite eğitimini, Almanya’da yapmış malzeme tekniğinde uzmandı. Bir gün ders anlatırken “Tıp bu konudan habersiz ama plastik malzemelerde kanserojen madde var” demişti. 1990’lı yıllara doğru plastik sanayi üretimi hızla arttı. Teknolojide, kâğıt, cam, metal sanayi ve ahşap ürünleri yerine plastik sanayi ürünleri kullanılmaya başladı. Başta gıda ambalajı ve inşaat olmak üzere bütün sektörlere yayıldı. Günümüzde hayatımızın her safhasında plastikle beraber yaşıyoruz. Gıda maddeleri ambalajlarında, mutfak eşyalarında, mobilya ve tekstil ürünlerinde plastik malzemeler kullanılmaktadır.
 

CAM ŞİŞELERİ TERCİH EDELİM
Gıda sektöründe satışa sunulan plastik ambalajların, ısı ve ışık tesiriyle çok zararlı olan kanserojen maddeleri ürettiği uzmanlar tarafından defalarca açıklandı. Hatta pet şişelerde satılan suyun bile güneş görmesi ve uzun süre bekletilmesi ile zararlı olacağı yine uzmanlar tarafından duyuruldu. Bilhassa, turşu, sirke, asitli meşrubatlar ve sıvı yağların cam şişelerde olması tercih edilmelidir. Kasap ürünlerinde kullanılan köpüklü plastik kap içerisinde yağlı kağıt ambalaj olması gereklidir. Fırınlardan alınan sıcak bir ekmeğin kağıda sarmadan ince naylon poşete konulması ile meydana gelen buharlaşmanın zararlı olacağı kesindir. Bazı hastanelerde ve iş yerlerinde plastik köpüklü kaplar içerisinde sıcak yemek servisleri yapıldığına şahit oluyoruz. Ayrıca yoğurt, margarin gibi gıdaların uzun süre bekletilmesi için kullanılan katkı maddeleri de zararlı bir yan etkidir.

TABİİ gübre şart

Tohumluk buğdaylara kimyasal ilaçlama yapıldığında, bu zehirli buğdayları yiyen kuşlar ölüyor. Kekliklerin nesli tükendi. Halk arasında fennî gübre adı verilen kimyasal gübrelerin kullanılması ile toprağın özelliği bozuldu. Sebze ve meyvelerin genleri değişti. Kimyasal gübreden, terör örgütleri el yapımı bomba üretmeye başladı. Çare olarak, tarım sektöründe bir an önce biyolojik gübre uygulanmasına  geçilmelidir.

Avizeniz yere değil tavana baksın!

Son yirmi yıldan beri kullanılan tasarruflu ampullerini zararlı yan etkileri olduğu tespit edilmiştir. Bu ampuller içerisinde kurşun, cıva ve arsenik gibi zehirli maddeler bulunduğu için, kırılması hâlinde el değdirmeden özel bir ambalajda atılması ve kapalı alanın havalandırması gerekmektedir. Almanya’nın Berlin kentinde bulunan “aleb” laboratuvarında ve bazı üniversitelerde yapılan araştırmalarda kanserojen madde yayan tasarruf ampullerinin yakın mesafede kullanılması halinde zararlı olacağı açıklanmıştı. Koruyucu tedbir olarak tasarruf ampullerinin tavana doğru yansıtılması yani endirekt aydınlatma yapılması gerekir. Evlerde aşağıya doğru sarkan süslü avizeler yerine yukarıya dönük avizeler kullanılması uygundur. Bu şekilde aydınlatma yapılması göz sağlığı açısından da çok faydalıdır. Teknolojinin yan etkilerinden birisinin de hava ve çevre kirliliği olduğu herkes tarafından biliniyor. Çin’de her yıl 733 bin kişi akciğer kanserine yakalanıyor. Hava kirliliğinin azaltılması için, beton yığını hâline gelen büyük şehirlerde, ağaçlandırma ve yeşil alanların artırılması gerekiyor. Az da olsa ağaç yaprakları kirli havayı absorbe etmektedir.