Yanlışlar Oscar’ı

Yapımcı-yönetmen Veysel Karani Önen “Moonlight”a verilen ödülü şu sözlerle değerlendirdi: “Oscar bence eski saygınlığını yitirdi. Hollywood en büyük savaş araçlarından birine dönüşmüş durumda.  Bu bir meşrulaştırma süreci; onlar kendilerine biçtikleri misyonu yerine getiriyorlar. Biz de kendi kültürümüzün ışığında, özgün eserler çıkarmanın yoluna bakmalıyız.”Haber Merkezi İSTANBUL
Akademi Ödülleri ya da daha çok bildiğimiz ismiyle Oscar, bu sene 89. defa sahiplerini buldu. ABD’nin Los Angeles şehrinde önceki gece gerçekleştirilen tören, tarihî hataları ve siyasi polemikleriyle dikkat çekti. Fakat ‘Akademi’ bu seneki Oscar töreninde, çok konuşulacak bir karara daha imza attı: Küçük bir siyahi çocuğun eş cinsel temayüllerini işleyen Moonlight (Ay Işığı) “En İyi Film” seçildi... 89 yıllık Oscar tarihinde, daha önce çok sayıda LGBT muhtevalı film ödüllendirilmişti. Yapay Oyun (The Imitation Game ), Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club)  Milk, Brokeback Dağı (Brokeback Mountain) ve Capote gibi filmler çeşitli dallarda Oscar’a aday olmuş, bazıları da mükâfat almıştı. Ancak bu sene ilk defa siyahilerin oynadığı eş cinsel temalı bir film, Akademi’ce “en iyi” olarak kabul görmüş oldu. “Moonlight” (Ay Işığı), Oscar’da elde ettiği 8 adaylıktan “En İyi Film” dâhil 3 ödül kazandı. 
IŞILDAYAN ‘KARANLIK’
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, bu kararı tam da “Oscar neden bu kadar beyaz” tartışmalarının doruğa çıktığı bir dönemde aldı. Böylelikle ‘Akademi’nin etnik ayrımcılıktan ne kadar uzak bir teşekkül olduğu kanıtlanmış oldu! Fakat seçilen film, aynı zamanda son yıllarda bağımsız sinemadan, Hollywood’a taşan LGBT temalı filmlerin de bir zaferi mahiyetinde. Sürekli acı çeken bir eş cinsel şahıs ve gaddarca ona ayrımcılık yapan muhafazakâr kişilerin hikâyesi üzerinden ilerleyen bu filmler, ajite edilmiş senaryolara sahip. 
KABAK TADI
Tıpkı Holokst gibi kabak tadı verme yolunda hızla ilerleyen eş cinsel muhtevalı filmler, didaktik tarzlarıyla sosyal bir dönüşümün de lokomotifleri gibi... İnce bir şekilde bu düşüncenin propagandasını yapan “Ay Işığı” da -realist olmayan bir hikâyeyle- çok küçük yaştaki bir çocuğun “eş cinselliğini” keşfetmesini işliyor. Üstelik bu filmde yer alan müşfik şahıs Juan rolünü de Müslüman aktör Mahershala Ali canlandırıyor. 

Mahershala Ali’yi unutmadılar!

Oscar komitesi, Mahershala Ali’yi “Moonlight”taki performansıyla “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” olarak mükâfatlandırdı. Böylece ilk defa Müslüman bir aktör, eş cinsel temalı filmdeki rolüyle Oscar’a uzandı. 

Oscar, prestijini çoktan kaybetti

Yapımcı-yönetmen Veysel Karani Önen “Moonlight”a verilen ödülü şu sözlerle değerlendirdi: “Oscar bence eski saygınlığını yitirdi. Hollywood en büyük savaş araçlarından birine dönüşmüş durumda.  Bu bir meşrulaştırma süreci; onlar kendilerine biçtikleri misyonu yerine getiriyorlar. Biz de kendi kültürümüzün ışığında, özgün eserler çıkarmanın yoluna bakmalıyız.”

Suni bir vicdan emrediyorlar

Batı’nın suni bir vicdan emrettiğini söyleyen yönetmen Nazif Tunç ise “Hollywood, ‘ortak bir kültür meydana getiriyorum’ diyerek, sinema üzerinden hormonlu işlerini insanlara dayatıyor. Bu algı mühendisliğine karşı koyabilmenin yolunu bulmak zorundayız. Bence sinemada daha çok var olup, kendi hakikatimizi söyleyerek onlara karşı koyabiliriz.” diye konuştu.