Başbakan Erdoğan, 'Mesaj alınmıştır'
GÜNDEM Haberleri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada AP Türkiye kararını sert bir dille eleştirdi
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları: Mayıs ayı içerisinde ekonomide çok güzel gelişmeler yaşadık. Çözüm süreci mayıs ayında ivme kazandı, terör örgütü mensupları topraklarımızı terketti. Türkiye'nin her yerinden umutlar fışkırmaya başladı.
REYHANLI SALDIRILARI
İşte tam böyle bir ortamda, önce Reyhanlı saldırısı gerçekleşti. Ardından da malum Taksim olayları meydana geldi. Reyhanlı sıradan bir olay değil. Reyhanlı'da 51 sünni vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu olayın bir numaralı sanığı yakalandı. Bu kişinin kim olduğu malum. Beşar Esad'ın adamı. Acaba bu olayların hemen öncesinde CHP milletvekillerinin orada ne işleri vardı? Esad'la ne görüşüyorlardı? CHP Genel Başkanı tahrikten başka ne yaptı? Mezhebi taassupluk içinde çirkin bir tavır aldı.
GEZİ PARKI OLAYLARI
Bu olayların ortaya çıkışı, sebepleri, yansımaları konusunda her türlü analizi yapıyoruz. Biz bunu yaparken zaman zaman açıklamalar da yaptık. Yapılması gerekenleri de hiç tereddüt etmeden yaparız ve yapacağız. Bu sorumluluğu bize veren bir millet var. Bu ülke demokratik parlamenter sistemle yönetilmektedir ve milli irade kimden yana tecelli ettiyse onların atacağı adımlara da diğerlerinin saygı duyması lazım. Ülkemizde 4 yılda bir seçim yapılıyor.
"PERDENİN ARKASINI GİZLİYORLAR"
Gezi Parkı bahanesiyle Taksim'de büyük bir açıkhava tiyatrosu kurdular. Tiyatronun içinde gerçekten samimi insanlar da var. Ancak o sahnede ön tarafta samimi duygularla oraya geldiğini biliyoruz. O sahnede olayları provoke etmek için hazırlıklı kişiler olduğunu da biliyoruz. Bunlar illegal örgütlerle, terör örgütleriyle iç içe. Taksim'de öndeki sahnenin tam tersi, çok farklı bir tablo var. 2 hafta süresince hem Türkiye'ye hem de dünyaya kasıtlı olarak sadece bu büyük sahne gösteriliyor. Gezi Parkı enstrüman olarak kullanılıyor. Düğmeye basış dışarıdan. Vandallık, öfke, şiddet gizlenmeye çalışılıyor. Bazı sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslararası medya şirketleri perdenin sadece ön tarafını göstererek, arkasını gizlediler. Perdenin arkasından bahseden hiç kimse yok. Bunları da konuşsanıza. AKM'ye, anıta asılan paçavraları konuşsanıza. Niye konuşmuyorsunuz? Gazi Mustafa Kemal ile bunları bir araya getirenn paçavralara karşı niye tavır almıyorsunuz? Perdenin arkasında kurulan tuzaktan bahseden hiç yok. Sokaklara nefret pompalanırken birileri cambaza bak diyor.
"EYVALLAH ETMEYİZ"
Biz bu medyaya karşı şerbetliyiz. Bizim siyasi tarihimiz bu medyaya karşı mücadeleyle geçti. Bizi buradann vurmak isteyenler geçmişte sadece karavana attılar, bugün de karavana atarlar. Aynı şekilde uluslararası medyanın da bu karalama kampanyalarına da asla eyvallah etmeyiz. Neler yaptıklarınıı biliyoruz. Bunların hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Türkiye artık buunların bildiği ülke değil. Muz cumhuriyetlerine gidip oralarda operasyon yapabilirler. Ama benim ülkemde artık operasyon yapamazlar.
"O AKLI KENDİNE SAKLA"
Dün AP'de bizimle ilgili alınan karara bu ülkenin vatansever evlatlarının evet demesi mümkün mü? Biz zaten hemen bu kararı tanımıyoruz dedik ve reddettik. Sen hangi hakla bu kararı alıyorsun? Önce Yunanistan'da yaşananlarla ilgili, İngiltere ile ilgili karar al. Almanya akıl veriyor. O aklı kendine sakla. Polislerin sivil vatandaşlara ne yaptığı ortada. Benim 8 vatandaşımın katillerini önce bul ve ortaya çıkar. Aynı şekilde Wall Street olayları ortada. Neden bunları yazmıyorsunuz? Kalkıp Türkiye'ye itidal tavsiye ediyorlar. Biz 17 gündür itidal gösteriyoruz. Biz bunu yaptık ve yapıyoruz.
Biz şuna inanıyoruz... Dünyayı halklar yönetir, milletler yönetir. Biz yöneticiler gelip geçiciyiz. Milletlerin iradesi çok önemlidir. O yüzden bizim bütünn ilişkimiz milletlerledir. Bu dünyanın her yerinde böyledir.
"TÜRKİYE GÜNEŞTİR, GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ"
Dünyanın her yerinde bizim polisimize saldırılar yapılıyor. Polis hukuksuz gösterileri dağıtmak için belli yöntemler kullanır. ABD ve Rusya'da bunun çok örnekleri var. AB ülkelerinde bunun onlarca örneği var. Tüm ileri demokrasilerde bunun örnekleri var. Bizdeki kadar yakıp yıkma olmayan ülkelerde polisin çok daha ağır müdahaleleri vardır. Fakat söz konusu Türkiye olunca birileri her zaman olduğu gibi çifte standartla Türkiye'yi karalamaya çalışıyor. Türkiye güneştir, o güneş balçıkla sıvanmaz. Boşuna uğraşmasınlar.
"TEK TEK NOT EDİYORUZ"
Kimin ne yaptığını bizler de milletimiz de biliyoruz, görüyoruz ve tek tek not ediyoruz. Perdenin arkasında siyasi hesaplar, ekonomik tuzaklar, büyük Türkiye'ye yönelik kirli senaryolar var. Günlerdir medyada sürekli polisin şiddetinden bahsediyorlar. Peki göstericilerin şiddetinden nedenn bahsetmiyorsunuz? Adana'da bir polis şehit edildi. CHP milletvekili çıkıyor son derece ahlaksızca polise küfrediyor ama bakıyorsunuz günün sonunda yine polis suçlanıyor.
"GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YAPIYORLAR"
Çevreden bahsedenler çıkıp tencere-tava çalıyor. Gürültü kirliliği de bir çevre kirliliğidir. Bunlar bunu da bilmezler. Açın bakın.
"AN GELİR MÜŞFİK, AN GELİR CELALLİ OLURUZ"
Zaman gösterecek ki hak aramak değil dert. Yeşille ilgili değil. Olay başka.
"Başbakan sert olmasaydı bu olaylar olmazdı, falanca daha yumuşak" diyorlar. Bu da ayrı bir tuzak. Bu tuzağı da biz bozacağız. Biz hepimiz bir tornadan çıkmadık. An gelir müşfik, an gelir celalli oluruz.
Kimin ne hesabı varsa buyursun. 8 ay sonra seçim var, orada hesabı görürüz.
"BÜLENT ERSOY AKL-I SELİM KONUŞTU"
Bülent Ersoy'u dinledim sabah. Seçimle gelen seçimle gider diyor. İşte akl-ı selim bu. Ana muhalefet halk oylamasına itiraz etmeye başladı. Hani siz halka güveniyordunuz. Yargıya inanmazsın, halkın verdiği karara inanmazsın. Ya sen neye inanırsın. Herhalde sonunda bizim vereceğimiz karara inanacaklar, başka yolu yok. Türkiye'de çete ve cunta dönemi kapanmıştır. Bize darağacını göstererek siyaset yapmayın.
"BBP'Lİ VE SP'Lİ KARDEŞLERİMİZİ DE DAVET EDİYORUZ"
Yarın Ankara'da miting yapacağız. Bu mitingler artık Taksim'e alternatif miting olmaktan çıkmış, yerel seçimlere hazırlık mitingi haline gelmiştir. Bu mitinglerimize bu ülkeye aşkı, sevdasıı olan herkesi davet ediyoruz. BBP'li, SP'li kardeşlerimizi davet ediyoruz. Biz göstericilerin karşısına sayısal olarak çıkmak niyetinde değiliz. Çünkü biz sessiz yığınların sesi, kimsesislzerin kimsesiyiz. Taksim'de bir avuç vandalı Türkiye manzarası gibi sunanlara, Türkiye orada değil burada demek için meydana çıkıyoruz.
"TÜRKİYE HEPİMİZE YETECEK KADAR BÜYÜK"
Biz yüzde kaç oy almış olursak olalım her zaman yüzde 100'ünn partisi ve hükümeti olduk. Buunu somut pratiklerle ortaya koyduk. Herkesin özgürce yaşayabileceği bir Türkiye için mücadele verdik. Her etnik kökenin, mezhebin, inanç grubunun sorununu kendi sorunumuz bildik. Bu ülke 76 milyonun ülkesidir. Türkiye hepimize yetecek kadar büyük. Kardeşlerim, birlikte yaşayacağız. Bugün de yarın da tek yürek olacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahalenin olmadığı, herkesinn yaşam tarzlarına saygı duyduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Ekonomiyi, demokrasi standartlarını büyütürken kardeşliği de büyüteceğiz.
"YARGI SÜRECİNİ BEKLEYECEĞİZ"
Buradan Taksim Gezi Parkı'na, oradaki gerçekten derdi çevre olana sesleniyorum. Orada duranların niye durduğunu da anlamış değilim. Ortada başlamış bir inşaat mı var? Diyorum ki gençler, artık burada duracağınız kadarv durdunuz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı ise bununla ilgili o mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır. Nedir? Şu anda bir yargı kararı var mı? Var. Dolayısıyla biz yargı kararını bekleyeceğiz. Nihai karar verildiği andan itibaren bu karar olumsuzsa biz buna uyarız. Olumluysa da yeniden gözden geçiririz. Gerekirse halk oylamasına gideriz.
"AĞAÇLARIN YÜZDE 80'İ ŞEHİR MÜZESİNİN İÇİNDE KALACAK"
AKM'nin de deprem noktasında tehlikesi var. Biz de dedik ki Türkiye'de opera binası yok. Dedikk ki dev bir opera binası yapalım. Trafiği de alta alalım dedik. Ve 100 bin metrekarelik bir alanın 11 bin metre karesine bu şehir müzesi oturuyor. Yani yüzde 10. Bu ağaçların yüzde 80'i kalıyor.
"LÜFTEN ARTIK EVLERİNİZE GİDİN"
Gençlerimize lüften diyorum, artık çekilin ve evlerinize gidin. Biz de orada illegal örgütler kalırsa onlarla baş başa kalalım. Çünkü bu park o illegal örgütlerin değil, tüm İstanbullularındır. Çünkü şu anda orada yaşananlar rezalet. Garip garip, hakaret dolu pankartlar. Gençlerimiz de artık bu adımı atsınlar ve bizi de farklı yollara sevk etmesinler. Temennnim odur ki bu akşam bu iş biter. Biz de yargı kararlarını bekleriz, olumsuz çıkarsa ve gerekirse halk oylamasını yaparız ve oradan çıkan sonuca göre adım atarız. nbsp;
##tgvideo##
REYHANLI SALDIRILARI
İşte tam böyle bir ortamda, önce Reyhanlı saldırısı gerçekleşti. Ardından da malum Taksim olayları meydana geldi. Reyhanlı sıradan bir olay değil. Reyhanlı'da 51 sünni vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu olayın bir numaralı sanığı yakalandı. Bu kişinin kim olduğu malum. Beşar Esad'ın adamı. Acaba bu olayların hemen öncesinde CHP milletvekillerinin orada ne işleri vardı? Esad'la ne görüşüyorlardı? CHP Genel Başkanı tahrikten başka ne yaptı? Mezhebi taassupluk içinde çirkin bir tavır aldı.
GEZİ PARKI OLAYLARI
Bu olayların ortaya çıkışı, sebepleri, yansımaları konusunda her türlü analizi yapıyoruz. Biz bunu yaparken zaman zaman açıklamalar da yaptık. Yapılması gerekenleri de hiç tereddüt etmeden yaparız ve yapacağız. Bu sorumluluğu bize veren bir millet var. Bu ülke demokratik parlamenter sistemle yönetilmektedir ve milli irade kimden yana tecelli ettiyse onların atacağı adımlara da diğerlerinin saygı duyması lazım. Ülkemizde 4 yılda bir seçim yapılıyor.
"PERDENİN ARKASINI GİZLİYORLAR"
Gezi Parkı bahanesiyle Taksim'de büyük bir açıkhava tiyatrosu kurdular. Tiyatronun içinde gerçekten samimi insanlar da var. Ancak o sahnede ön tarafta samimi duygularla oraya geldiğini biliyoruz. O sahnede olayları provoke etmek için hazırlıklı kişiler olduğunu da biliyoruz. Bunlar illegal örgütlerle, terör örgütleriyle iç içe. Taksim'de öndeki sahnenin tam tersi, çok farklı bir tablo var. 2 hafta süresince hem Türkiye'ye hem de dünyaya kasıtlı olarak sadece bu büyük sahne gösteriliyor. Gezi Parkı enstrüman olarak kullanılıyor. Düğmeye basış dışarıdan. Vandallık, öfke, şiddet gizlenmeye çalışılıyor. Bazı sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslararası medya şirketleri perdenin sadece ön tarafını göstererek, arkasını gizlediler. Perdenin arkasından bahseden hiç kimse yok. Bunları da konuşsanıza. AKM'ye, anıta asılan paçavraları konuşsanıza. Niye konuşmuyorsunuz? Gazi Mustafa Kemal ile bunları bir araya getirenn paçavralara karşı niye tavır almıyorsunuz? Perdenin arkasında kurulan tuzaktan bahseden hiç yok. Sokaklara nefret pompalanırken birileri cambaza bak diyor.
"EYVALLAH ETMEYİZ"
Biz bu medyaya karşı şerbetliyiz. Bizim siyasi tarihimiz bu medyaya karşı mücadeleyle geçti. Bizi buradann vurmak isteyenler geçmişte sadece karavana attılar, bugün de karavana atarlar. Aynı şekilde uluslararası medyanın da bu karalama kampanyalarına da asla eyvallah etmeyiz. Neler yaptıklarınıı biliyoruz. Bunların hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Türkiye artık buunların bildiği ülke değil. Muz cumhuriyetlerine gidip oralarda operasyon yapabilirler. Ama benim ülkemde artık operasyon yapamazlar.
"O AKLI KENDİNE SAKLA"
Dün AP'de bizimle ilgili alınan karara bu ülkenin vatansever evlatlarının evet demesi mümkün mü? Biz zaten hemen bu kararı tanımıyoruz dedik ve reddettik. Sen hangi hakla bu kararı alıyorsun? Önce Yunanistan'da yaşananlarla ilgili, İngiltere ile ilgili karar al. Almanya akıl veriyor. O aklı kendine sakla. Polislerin sivil vatandaşlara ne yaptığı ortada. Benim 8 vatandaşımın katillerini önce bul ve ortaya çıkar. Aynı şekilde Wall Street olayları ortada. Neden bunları yazmıyorsunuz? Kalkıp Türkiye'ye itidal tavsiye ediyorlar. Biz 17 gündür itidal gösteriyoruz. Biz bunu yaptık ve yapıyoruz.
Biz şuna inanıyoruz... Dünyayı halklar yönetir, milletler yönetir. Biz yöneticiler gelip geçiciyiz. Milletlerin iradesi çok önemlidir. O yüzden bizim bütünn ilişkimiz milletlerledir. Bu dünyanın her yerinde böyledir.
"TÜRKİYE GÜNEŞTİR, GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ"
Dünyanın her yerinde bizim polisimize saldırılar yapılıyor. Polis hukuksuz gösterileri dağıtmak için belli yöntemler kullanır. ABD ve Rusya'da bunun çok örnekleri var. AB ülkelerinde bunun onlarca örneği var. Tüm ileri demokrasilerde bunun örnekleri var. Bizdeki kadar yakıp yıkma olmayan ülkelerde polisin çok daha ağır müdahaleleri vardır. Fakat söz konusu Türkiye olunca birileri her zaman olduğu gibi çifte standartla Türkiye'yi karalamaya çalışıyor. Türkiye güneştir, o güneş balçıkla sıvanmaz. Boşuna uğraşmasınlar.
"TEK TEK NOT EDİYORUZ"
Kimin ne yaptığını bizler de milletimiz de biliyoruz, görüyoruz ve tek tek not ediyoruz. Perdenin arkasında siyasi hesaplar, ekonomik tuzaklar, büyük Türkiye'ye yönelik kirli senaryolar var. Günlerdir medyada sürekli polisin şiddetinden bahsediyorlar. Peki göstericilerin şiddetinden nedenn bahsetmiyorsunuz? Adana'da bir polis şehit edildi. CHP milletvekili çıkıyor son derece ahlaksızca polise küfrediyor ama bakıyorsunuz günün sonunda yine polis suçlanıyor.
"GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YAPIYORLAR"
Çevreden bahsedenler çıkıp tencere-tava çalıyor. Gürültü kirliliği de bir çevre kirliliğidir. Bunlar bunu da bilmezler. Açın bakın.
"AN GELİR MÜŞFİK, AN GELİR CELALLİ OLURUZ"
Zaman gösterecek ki hak aramak değil dert. Yeşille ilgili değil. Olay başka.
"Başbakan sert olmasaydı bu olaylar olmazdı, falanca daha yumuşak" diyorlar. Bu da ayrı bir tuzak. Bu tuzağı da biz bozacağız. Biz hepimiz bir tornadan çıkmadık. An gelir müşfik, an gelir celalli oluruz.
Kimin ne hesabı varsa buyursun. 8 ay sonra seçim var, orada hesabı görürüz.
"BÜLENT ERSOY AKL-I SELİM KONUŞTU"
Bülent Ersoy'u dinledim sabah. Seçimle gelen seçimle gider diyor. İşte akl-ı selim bu. Ana muhalefet halk oylamasına itiraz etmeye başladı. Hani siz halka güveniyordunuz. Yargıya inanmazsın, halkın verdiği karara inanmazsın. Ya sen neye inanırsın. Herhalde sonunda bizim vereceğimiz karara inanacaklar, başka yolu yok. Türkiye'de çete ve cunta dönemi kapanmıştır. Bize darağacını göstererek siyaset yapmayın.
"BBP'Lİ VE SP'Lİ KARDEŞLERİMİZİ DE DAVET EDİYORUZ"
Yarın Ankara'da miting yapacağız. Bu mitingler artık Taksim'e alternatif miting olmaktan çıkmış, yerel seçimlere hazırlık mitingi haline gelmiştir. Bu mitinglerimize bu ülkeye aşkı, sevdasıı olan herkesi davet ediyoruz. BBP'li, SP'li kardeşlerimizi davet ediyoruz. Biz göstericilerin karşısına sayısal olarak çıkmak niyetinde değiliz. Çünkü biz sessiz yığınların sesi, kimsesislzerin kimsesiyiz. Taksim'de bir avuç vandalı Türkiye manzarası gibi sunanlara, Türkiye orada değil burada demek için meydana çıkıyoruz.
"TÜRKİYE HEPİMİZE YETECEK KADAR BÜYÜK"
Biz yüzde kaç oy almış olursak olalım her zaman yüzde 100'ünn partisi ve hükümeti olduk. Buunu somut pratiklerle ortaya koyduk. Herkesin özgürce yaşayabileceği bir Türkiye için mücadele verdik. Her etnik kökenin, mezhebin, inanç grubunun sorununu kendi sorunumuz bildik. Bu ülke 76 milyonun ülkesidir. Türkiye hepimize yetecek kadar büyük. Kardeşlerim, birlikte yaşayacağız. Bugün de yarın da tek yürek olacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahalenin olmadığı, herkesinn yaşam tarzlarına saygı duyduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Ekonomiyi, demokrasi standartlarını büyütürken kardeşliği de büyüteceğiz.
"YARGI SÜRECİNİ BEKLEYECEĞİZ"
Buradan Taksim Gezi Parkı'na, oradaki gerçekten derdi çevre olana sesleniyorum. Orada duranların niye durduğunu da anlamış değilim. Ortada başlamış bir inşaat mı var? Diyorum ki gençler, artık burada duracağınız kadarv durdunuz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı ise bununla ilgili o mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır. Nedir? Şu anda bir yargı kararı var mı? Var. Dolayısıyla biz yargı kararını bekleyeceğiz. Nihai karar verildiği andan itibaren bu karar olumsuzsa biz buna uyarız. Olumluysa da yeniden gözden geçiririz. Gerekirse halk oylamasına gideriz.
"AĞAÇLARIN YÜZDE 80'İ ŞEHİR MÜZESİNİN İÇİNDE KALACAK"
AKM'nin de deprem noktasında tehlikesi var. Biz de dedik ki Türkiye'de opera binası yok. Dedikk ki dev bir opera binası yapalım. Trafiği de alta alalım dedik. Ve 100 bin metrekarelik bir alanın 11 bin metre karesine bu şehir müzesi oturuyor. Yani yüzde 10. Bu ağaçların yüzde 80'i kalıyor.
"LÜFTEN ARTIK EVLERİNİZE GİDİN"
Gençlerimize lüften diyorum, artık çekilin ve evlerinize gidin. Biz de orada illegal örgütler kalırsa onlarla baş başa kalalım. Çünkü bu park o illegal örgütlerin değil, tüm İstanbullularındır. Çünkü şu anda orada yaşananlar rezalet. Garip garip, hakaret dolu pankartlar. Gençlerimiz de artık bu adımı atsınlar ve bizi de farklı yollara sevk etmesinler. Temennnim odur ki bu akşam bu iş biter. Biz de yargı kararlarını bekleriz, olumsuz çıkarsa ve gerekirse halk oylamasını yaparız ve oradan çıkan sonuca göre adım atarız. nbsp;
##tgvideo##
'da Takip Edin!
