Şizofreni tedavi edilebilir

Düzenleyen:
Şizofreni tedavi edilebilir

SAĞLIK Haberleri

Tamamen ortadan kaldırılamayan şizofreninin tedavi hedefi, belirtileri hafifletmek ve nüks riskini azaltmaktır. Çoğu hastada ilaç ve biyolojik tedavilerle belirtiler kontrol altına alınabilir.

Ziyneti Kocabıyık

Şizofreni genellikle adli olaylarla gündeme gelen, toplumun karşılaşmaktan çekindiği ve dışladığı bir hastalık. Doğru teşhis edilemediği için davranışları yıllar boyunca “garipsenen”, teşhis edildikten sonra da uzak durulan şizofreni hastaları “şehir efsaneleri” yüzünden iyi tedavi edilip topluma kazandırılamıyorlar. Şizofreninin bilinenin aksine tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu “Şizofreni belirtileri, çoğu hastada ilaç tedavisi ve diğer biyolojik tedavilerle kontrol altına alınabilir. Bir kısım hasta; iş, ailevi ilişkiler ve sosyal hayattaki ilişkiler gibi fonksiyonellik alanlarında yeniden işlev görür hâle gelirler. Ancak bir kısım hastada bütün tedavilere rağmen hastalık ilerleyicidir. Zihnî fonksiyonlar giderek ‘düşüncenin olmadığı’ noktaya doğru gider. Bu gibi hastalarda ilaç tedavisi, davranış kontrolü açısından önem taşır” dedi.
GENETİĞİN ROLÜ ÖNEMLİ
Şizofreninin, genetik altyapı ve çevresel olayların etkileşimiyle ortaya çıktığını hatırlatan Doç. Dr. Yosmaoğlu, hastalığı oluşturan belirli bir genin olmadığını söyleyerek “Şizofreni, pek çok genin birbirleriyle etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Şizofreni eğilimini artıran gen sayısı veya aktivitesi ne kadar fazlaysa kişinin hastalanma riski de o kadar yüksektir. Genetik altyapısı olan kişiler; stres, travma, hayat boyunca meydana gelen olaylar gibi çevresel uyarana daha az maruz kalsalar bile hastalanırlar” dedi.
HER HASTA SALDIRGAN OLMAZ
Şizofreninin duygu sisteminde de aksaklıklara yol açtığını ve depresif duygulanım sebebiyle şizofreni hastalarında intihar vakalarının sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Yosmaoğlu “Bazı hastalarda hezeyanlara dayalı davranışlar sonucu ölümle neticelenen hadiselere rastlanabilir. Mesela uçabileceğine inanan hastanın yüksekten atlaması gibi. Çevredeki kişilerin kendisine zarar vereceğine inanan paranoit hastalarda bir miktar saldırganlık riski olmakla beraber, şizofreninin geneli düşünüldüğünde, saldırganlık oranı ‘normal’ nüfusta görülenden bile daha düşüktür” dedi. Şizofreni tedavisinde ilaçlar, elektrokonvülsif terapi ve diğer biyolojik tedavilerle birlikte aile terapileri, bireysel terapiler ve sosyal çalışma yaklaşımlarının da kullanıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu “Sadece biyolojik tedavilere ağırlık verip psikososyal yaklaşımı dışlamak, tedavi başarısını azaltır. Çünkü şizofreni hastaları da hepimiz kadar etkileşime, ilgiye, şefkate ihtiyaç duyarlar. Zihinsel olarak en çok yıkılmış hastalar bile, olumlu duygulanımı gayet iyi algılayabilirler” dedi. 
AİLE, DESTEĞİNİ HİSSETTİRMELİ
Ailelerin öncelikle hastanın, şizofreni hastasından önce, bir birey olduğunu hatırlamaları gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu “Rahatsızlığın sebep olduğu belirtilerle alakalı eleştiriler hiçbir işe yaramadığı gibi, hastanın stres düzeyini daha da artıracağı için, hastalık alevlenmelerini sıklaştırır. Aşırı korumacı yaklaşım da hastanın işlev görmesinin önünde engel oluşturur. Koruma ve yalnız bırakarak, uzaktan izleyerek desteklemenin dengeli şekildeki bileşimi, hastaların iyi kalmasına yardımcı olur” tavsiyesinde bulundu.

GAİPTEN SESLER Mİ GELİYOR?

Şizofreninin belirtileri pozitif ve negatif olmak üzere iki grupta toplanıyor:
¥ Pozitif belirtiler; Normal kişide görülmeyen, sadece hastalarda  bulunan özellikler: Gaipten sesler duymak, var olmayan kişi ve nesneleri görmek, çevredeki kişilerden şüphelenmek, televizyondan mesaj almak gibi.
¥ Negatif belirtiler; Sağlıklı kişilerde olması gerektiği hâlde hastalığın ortadan kaldırdığı özellikler: Çevreyle iletişimin azalması, irade kaybı, az konuşmak, temizliğe dikkat etmemek gibi.

Yaşlı babaların çocukları riskte 

¥ Kış veya ilkbahar doğumlu olanlar,
¥ Şehirde yaşayanlar, 
¥ Göç etmiş olanlar,
¥ Yaşlı babaların çocukları
¥ Anne karnında enfeksiyona maruz kalanlar, 
¥ Stresli gebelerin çocukları, 
¥ Olumsuz hayat olayları ve travmaya maruz 
kalanlar, 
¥ Sosyal olarak izole 
edilmiş kişiler, 
¥ Alkol/madde kullananlar ve ailesinde şizofreni öyküsü bulunanlar daha yüksek risk altındadır. 
¥ Ayrıca, erkek olmak, şizofreninin erken başlaması ve ağır seyretmesi ihtimalini artırır.

 

 

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...