Hızlı ve öfkeli bir aile kavgası

Hız, aksiyon ve sürükleyiciliğiyle tüm dünyada milyonlarca seyirciyi kendine çeken ‘Hızlı ve Öfkeli’ (The Fate of the Furious) henüz “tamam” demedi... Son eseriyle 1,5 milyar dolarlık hasılat yakalayıp, en büyük global filmlerden biri olan seri, bu hafta da ‘Hızlı ve Öfkeli 8’ ile seyirciyi selamlıyor. İlk olarak 2001 yılında beyazperdeye yansıyan ‘Hızlı ve Öfkeli’, kendine has aksiyonuyla giderek daha büyük kalabalıklara ulaştı. Küçük bir bütçeyle çıktığı yolda, devasa bir yapıma dönüştü. Fakat her yeni filminde sinema eseri olmaktan biraz daha uzaklaşarak salt bir aksiyona doğru kaydı. 
BÜYÜK İHANET!
‘İtalyan İşi’ ve ‘Adaletin Peşinde’ gibi filmlerde imzası olan F. Gary Gray’in yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Hızlı ve Öfkeli 8’ de bu çerçevenin dışına çıkamıyor. Vin Diesel, Dwayne Johnson, Jason Statham, Michelle Rodriguez ve Charlize Theron gibi oyuncuları bir araya getiren film, bu defa bir birine oldukça sadık olan ekibi ihanetle tanıştırıyor. Bir önceki hikâyenin kaldığı yerinden ilerleyen filmde, Vin Diesel’in canlandırdığı Dominic Toretto ile Michelle Rodriguez’in canlandırdığı Letty evlenmişlerdir. Balaylarını geçirmek için de sefil ama enteresan ülke, Küba’yı seçerler. Eğlenceli araba yarışları, Havana’nın renkli sokakları derken işler bir anda ters düz olur. Dom’un (Dominic) karşısına çıkan şeytanî sarışın Cipher, onu avucunun içerisine alır. Bu esnada Hobbs, dünyayı kurtarmak için Dom’la birlikte bütün ekibi vazifeye çağırır. Ekip, Berlin’e ulaşarak kayıp ölümcül silahı ele geçirmeyi başarır. Fakat Dom, ailesine ‘ihanet’ ederek her şeyi karıştırır. Eşi Letty ve yoldaşı Hobbs, önce olanlara mana veremez. Fakat sonrasında Dom ve onu kapana kıstıran Cipher’a karşı New York’tan Rusya’nın buzullarına kadar uzanan bir mücadeleye girişmek zorunda kalırlar. Mücadele ilerledikçe Dom’un ‘ihaneti’nin minik sebebi de açığa çıkar... 
FANTASTİK OTOMOBİLLER
‘Hızlı ve Öfkeli 8’deki tüm gezegeni saran kovalamacada, otomobiller biraz geri planda kalıyor. Artık arabalar sadece aksiyona ivme katıyorlar. Filmin hikâye yönü ise yine oldukça zayıf, diyaloglar sathi... Yönetmen Gray, duygu yönü biraz daha güçlü bir eser meydana getirmek istese de başarılı olduğunu söylemek zor. Filmde yine mantık hudutlarının çok üzerinde sahneler mevcut; arabalar bazen uçağa biniyor, bazen denizaltıyla cebelleşiyor. Büyük pazulu adamların polislerle mücadelesi de eğlenceli ancak ‘fantastik’! Bütün bunlara rağmen ‘Hızlı ve Öfkeli 8’in, kesintisiz aksiyondan kaynaklanan bir sürükleyiciliği ve eğlencesinin olduğunu söylemek lazım. Seyirciyi biraz da bu yüzden kendisine çekeceğe benziyor. Filmde göze çarpan bir husus da Hristiyanlık argümanlarının çok fazla kullanılmış olması...