"Futbol oynayamamak çok acı veriyor"

Şubat ayı başında FIFA'dan 4 ay ceza alan ve sezonu kapatan Hakan Çalhanoğlu, Sportbild'e verdiği röportajda bu cezanın etkilerini anlattı. Cezayı öğrendiği anı hiç unutmadığını belirten milli futbolcu, "Takım otobüsüyle Köln Havaalanı'na gidiyorduk. Deplasmandaki Hamburg maçı için uçağımız vardı. Kulaklığımı takmış müzik dinliyordum. Yanımda oturan Karim Bellarabi teknik direktörümüz Roger Schmidt ile Schade'nin (Kulüp CEO'su) hararetli bir şekilde konuştuklarını bana işaret etti. Benimle ilgili kararın çıkmak üzere olduğunu biliyordum. İçimi kötü bir his kapladı. Sonra Schmidt yanıma geldi ve kötü haberi verdi. Havaalanında herkes uçağa gitti; ben taksiyle geri döndüm" dedi.

Cezalı olduğu dört ay boyuncu Leverkusen'den ücret almama yönündeki kararı da sorulan Hakan, "Dürüst olmak istedim. Kulüp için bu kadar uzun bir süre bir şey ortaya koyamıyorken neden ücret almaya devam edesin? Bu deneyim bana öğretti ki; hayatımda her şeyi futbol mümkün kıldı ve bu mesleğin, onu yapabilmenin kıymetini çok iyi bimeliyim" yanıtını verdi.

"BAŞKA BİR ÇÖZÜM BULUNMALIYDI"

"Ceza canımı yaktı. İlk anlarda hiç kabullenemedim. Bugün de çok ağır bir karar olduğunu düşünüyorum. Bu hatayı yaptığımda reşit değildim. Ve şimdiki kulübüm Leverkusen de cezalandırıldı. Ne olurdu bilemiyorum ama mutlaka başka bir çözüm bulunmalıydı. Sonrasında psikoloğumuz ile görüştüm. Ondan yardım aldım. Bana takım arkadaşlarımla konuşarak ve antrenmanlardaki varlığımla takıma hala yardımcı olabileceğimi anlattı" diye konuşan Hakan şöyle devam etti:

"BABAM DA HATASININ FARKINDA"

"Trabzonspor ile sözleşmeyi babam imzalamış ve benim de uymamı istemişti. Başlangıçta zordu ama zamanla benim için en iyisini istediğini anladım. Bu yüzden evde bu konu artık konuşulmuyor bile... Orada önerilen 100 bin Euro'nun oğlunun geleceği için çok önemli, olduğunu düşünmüştü. O da, ben de futbolun ticari tarafına daha hazır değildik. Bugün çok büyük bir hata yaptığını biliyor. Ben de bir ders çıkarttım; bütün sözleşmelerimi kendim okuyorum."

"Şu anda çok farklı bir hayatım var. Arkadaşlarım ve aileme daha çok zaman ayırıyorum. Bu güzel ama diğer yandan rekabeti, taraftarların ateşleyici gücünü, stadyum atmosferini özlüyorum. Hafta içinde idmanlarda toparlanıyorum ama sonra hafta sonu geliyor. Ben yine takımda yokum. Tekrar dibe vuruyorum. İnsanın buna alışması mümkün değil."

"STADYUMA SADECE İKİ KEZ GİTTİM"

"Ceza döneminde stadyuma sadece iki kez gittim. Çünkü bana hiç iyi gelmiyor. Tribünde oturmak berbat. Maçı izliyorsun ve hiçbir şey yapamıyorsun. Hafta içi takım arkadaşlarımla konuşup onları motive etmeye çalışmak bana daha iyi geliyor."

"Leverkusen'de veya hafta içi Mannheim'da her gün özel fitness hocamla çalışıyorum. Roger Schmidt ile sprint meziyetlerimi geliştirmek için özel atletik çalışmalar da yapmıştım. Şimdi Tayfun Korkut ile topla çalışmalara daha çok ağırlık veriyoruz, özellikle oyunu kurma konusunda... Tayfun Hoca, oynayamayacak olsam da beni futbola bağlıyor. Harika bir insan. Çok uzun süredir tanışıyoruz. Beni yıllar önce Hoffenheim'a almak istemişti."

"TAYFUN HOCA HARİKA; SCHMİDT ÇOK ÖZEL"

"Yine de Roger Schmidt ile ilişkim her zaman çok özel kalacak. Bugüne kadar çalıştığım en iyi teknik adam. Leverkusen'e onunla geldim. Ona çok şey borçluyum. Cezadan sonra da hemen her gün benimle konuştu; beni cesaretlendirmeye çalıştı. Ayrılmış olsa da, düzenli olarak telefonla görüşüyoruz. İleride de umarım birlikte çalışırız."

Hakan, Leverkusen'deki geleceği hakkındaki soruyu ise "Şu anda başka kulüplerin ilgisi var ama resmi bir teklif yok. Eğer Leverkusen bana güvenir ve devam etmek isterse, seve seve kalırım. Bir futbolcu olarak elbette Şampiyonlar Ligi'nde oynamayı isterim. Kulüp son dönemdeki en kötü sezonunu geride bırakıyor. Önemli olan da, bunun bu defalık olduğu, devam etmeyeceği bir vizyon ortaya koymak" diye yanıtladı.