Modern frankeştaynlar

İnsanoğlu tarih boyunca hep uzun yaşamanın peşinde koştu. Ölümsüzlük arayışıyla sonu bilinmeyen bir serüvene atılan bilim adamları filmlere bile konu oldu. Düşünceler hayallerle sınırlı kalmadı, organ nakli, klonlama derken teknolojiyle birlikte biyonik insan kavramı ortaya çıktı. Frankeştaynlarla başlayan insan tasarım projelerinin yerini yapay zekâ ve teknolojiyle birlikte süper insan ve robokop projeleri aldı. Bu alanda en çılgın projenin sahibi ise Google’ın başmühendisi Ray Kurzweil.  68 yaşındaki Kurzweil, teknolojik gelişmeler sayesinde ölümsüzlüğü bulacağımız zamana kadar yaşamayı hedefliyor ve bu sebeple bir günde 100 hap içerek o güne kadar ölmemeye çalışıyor. Kalp sağlığı için ayrı, göz sağlığı için ayrı, beyin sağlığı için ayrı ve cinsel yönden güçlü kalmasını sağlayacak onlarca ayrı hap kullanıyor. Hapların yanı sıra kendisi özel bir diyet de uyguluyor. Sağlığı için yılda 1 milyon doları sağlığa harcayan Kurzweil’ın başlattığı Singularity (tekillik) akımı “Ölüm bir hastalıktır, biz 2050’lere kadar ölmemeyi başarabiliriz” felsefesiyle hareket ediyor. Kurzweil’ın öngörülerine göre yapay zekâ ve bulut bilişim ile birlikte insanlık zamanla biyolojik sınırlarını aşacak ve ölümsüz olacak (Kur’ân-ı kerim bütün insanların ölümü tadacağını bildiriyor ki, dolayısıyla ölümsüzlük projesi hayalden öteye gidemeyecek). 
Süper insan konusunda çalışmalara başlayan diğer bir önemli bir isim Tesla’nın sahibi Elon Musk. Geçtiğimiz ay Neuralink adlı yeni bir şirket kuran Musk, insan beynine çip takarak 10 yıl içerisinde insanların süper bir bilgisayara dönüştürmeyi hedefliyor. Çünkü Musk’a göre yapay zekâ ile birlikte insanlar makinelerle rekabette çok geride kalacak. “İnsanlar makinelere karşı ancak beyne takılacak bir çip ile rekabet edebilir” diyen Musk insan beynini hastalıklardan arındırmak için kolları sıvadı. Elon Musk gibi Facebook CEO’su Mark Zuckerberg de bu alanda çalışmalar yapıyor. ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı bir devlet kurumu olan DARPA ile birlikte çalışan Facebook insan düşüncelerinin okunabileceğini savunuyor. Hatta öyle ki insanlar beyin düşüncesi yoluyla mesaj bile atabilecek. Facebook ekibindeki geliştiriciler, aynı zamanda insanların derileri aracılığıyla duymalarını sağlamak için çalışmalar yürütüyor. Sistem derideki baskı noktalarını kullanarak bilgiyi iletiyor.
Genç dâhilerden Easton LaChappelle ise beyinden aldığı komutlarla çalışan protez geliştirdi. Henüz 18 yaşında iken felçli bir kızın kullanması gereken protezin 80 bin dolara mal olduğunu öğrenince bu konuya kafa yormaya başlayan ve ilk 3D printerların desteği ile 400 dolara mal eden LaChappelle ürettiği prototip ile NASA’nın dikkatini üzerine çekmeyi başarmış. İnsan iskeleti üzerine çalışan Unlimited Tomorrow isimli bir şirket kuran Easton, bu şirketi ile felçlileri yeniden ayağa kaldıracak bir buluşu için patent bile aldı.

HEDEF İNSAN KONTROLÜ MÜ

Süper insan projeleri bir çok tehdidi beraberinde getiriyor. 400 çalışanının deri altına çip yerleştiren İsveçli firma Epicenter bunun en somut örneği. Bu tür projeler çalışma hayatını kolaylaştırıyor gibi görünse de gelecekte insanların kontrol edilmesi açısında büyük riskler taşıyor.