Canlı bombayı Ankara'da barındırdığı iddia edilen sanıktan şok itiraf

Düzenleyen:
Canlı bombayı Ankara'da barındırdığı iddia edilen sanıktan şok itiraf

GÜNDEM Haberleri

Ankara'da, 17 Şubat 2016'da Merasim Sokak'ta askeri araçlara yönelik düzenlenen, 29 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili 16'sı tutuklu 68 sanığın yargılanmasına devam edildi. Canlı bomba Abdulbaki Sömer'i Ankara'da barındırdığı iddia edilen sanık Kubbettin Onur, "Bomba yapıldığını biliyordum ama bombanın ne zaman patlatılacağını bilmiyordum" dedi.

Başkent'teki hain saldırıdan sonra Ahmet Davutoğlu ve hükümet yetkilileri olay yerine karanfiller bırakmıştı.

Ankara Merasim Sokak'ta, 17 Şubat 2016'da gerçekleştirilen ve 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısına ilişkin, PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 68 kişinin yargılanmasına Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bir öncesi duruşmaya bulundukları cezaevlerinden SEGBİS aracılığıyla bağlanan sanıkların, mahkemede huzurunda savunma yapmak istemeleri üzerine bu celsede 16 tutuklu sanık hazır edildi.

SANIKTAN CMK AVUKATI TEPKİSİ

Davanın tek tutuklu kadın sanığı Sinem Oğuz, savunması için hazırlanamadığını ve ileriki aşamada savunma yapacağını belirtti. Oğuz'un ardından, canlı bomba Abdulbaki Sömer'in Ankara'da karşılayan ve birlikte keşif yaptıkları iddia edilen Kubbettin Onur'un savunmasına geçildi. Savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yapan Sanık Kubbettin Onur, ilk önce CMK tarafından atanan avukatı kabul etmediğini, kendi avukatı gelene kadar savunma yapmayacağını söyledi. Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, sanığa, "Avukatınız ne zaman gelecek" şeklinde soru yöneltti. Sanık Onur, "Gözaltına alındığımda yanımda CMK avukatı vardı. Ancak benim ifadelerim değiştirilmiş. O nedenle kendi avukatım gelene kadar ifade vermeyeceğim" dedi. Mahkeme Başkanının "Biz sizi sonuna kadar bekleyemeyiz. Vereceğiniz ifade olduğu gibi kayıtlara geçiyor. Susma hakkını kullanacaksanız bunu açık şekilde beyan edin" demesi üzerine sanık ifade vereceğini söyledi.

BOMBA YAPIMINDA KULLANILAN 3 TORBA GÜBREYİ AHMET karaman VE MUHARREM CANİKLİ GETİRDİ

Savunmasına Ankara'da inşaat işi yaptığını söyleyerek başlayan Kubbettin Onur, olaydan 6 ay önce Diyarbakır'da bulunduğu sırada akrabası aynı zamanda komşusu olan davanın tutuklu sanıklarından Hayrettin Tomak aracılığıyla Lice'nin Kervaz köyü kırsalında PKK/KCK terör örgütü mensupları Porsipi Erhan kod adlı İshak Özçaktu ve Salih Sinan Baran kod adlı Mehmet Doğan ile irtibat kurduğu ve eyleme ilişkin ilk talimatları aldığı iddialarının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Örgütle bağlantısı olduğunu kabul ettiğini ancak ifadesini örgütle ilgili vermeyeceğini belirten Onur, bomba yapımında kullanılan 3 torba gübreyi davanın sanıklarından Ahmet Karaman ve Muharrem Canikli'nin getirdiklerini ve çalıştığı inşaatın şantiyesine bıraktıklarını söyledi. Onur, gübreleri Ahmet Karaman'ın arabadan indirdiğini ve birlikte taşıdıklarını, Muharrem Canikli'nin ise araçtan inmediğini ifade etti.

BOMBACI KENDİSİNİ SURİYELİ ALİ OLARAK TANITTI

Ankara'ya gelen bombacı Abdulbaki Sömer'i kaldığı inşaata barındırdığı ve kendisine ait 35 EA 9526 plakalı aracıyla keşif amacıyla gezdirdiği iddiaları sorulan sanık Onur, "Diyarbakır'dan tanıdığım Hacı'nın selamıyla geldi. Kendisini Suriyeli Ali diye tanıttı. 15 gün birlikte çalıştık. Daha sonra ben Diyarbakır'a gidip geldim. Geldiğimde malzemelerin orada olmadığını gördüm. En başta bu şahsın örgüttün olduğunu bilmiyordum. Çalışmak için geldiğini düşünüyordum" dedi. Gübrelerin ne için getirildiğini bilip bilmediği sorulan sanık Onur, "Bomba yapıldığını biliyordum ama bombanın ne zaman patlatılacağını bilmiyordum" dedi.

Savunmasında örgütle bağlantısını kabul eden sanık Onur, ancak yapılan saldırıdan daha önce bilgisinin olmadığını ileri sürdü.

BENİM BU DAVADA YARGILANMAM ONUR KIRICI

Bombalı saldırıda kullanılan aracı sahte kimlikle İzmir'den kiraladığı iddia edilen sanık Mustafa Bulut, aslen Kahramanmaraşlı milliyetçi ve Atatürkçü bir kişi olduğunu belirterek, "Benim bu davada yargılanmam onur kırıcı. Şu an siyasi bir cezaevinde kalıyorum. Her ne kadar bağımsız olduklarını söyleseler de örgüt üyesi kişilerle kalıyorum. Asker öldürüldüğünde sevinen insanlarla aynı yerden kalıyorum. Bu davada yargılanmak bana yeterince ağır geliyor" dedi.

EVRAKTA SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK SUÇU İŞLEDİM PİŞMAN DEĞİLİM

Bu dosyada sanık olmasının nedenini bombalı saldırıda kullanılan aracı İzmir'de sahte kimlikle kiralaması olduğunu belirten sanık Bulut, "Turgut Kahraman birlikte dolandırıcılık yaptığım bir arkadaşımdır. Sahte evrak düzenleyip dolandırıcılık işi yapardık. Aynı şekilde saldırıda kullanılan aracın internetten kiralık olduğunu gördük ve sahte evrak düzenleyerek kiraladık. Aracın bütün işlemlerini yapıp internetten satış ilanı verdik. Bir gün sonra yola çıkıp İstanbul'a döndük. Beşiktaş'ta noterde sorun çıkanca aracı bir yerde bıraktık. Polisler beni yakalandığında aracın patlamada kullanıldığını öğrendim. Evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçu işlediğimi kabul ediyorum. Sahte evraklarla aldığımız bu aracın bombalama olayından kullanılacağını bilmiyordum. Ben kabul ediyorum bir suç işledim. Sahtecilik ve dolandırıcılık suçu işledim pişman değilim. Cezamı da çekmeye razıyım, ancak benim terörle, bombalama olaylarıyla bir alakam yok. Bu suçlamalardan beraatimi istiyorum" dedi.

Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla sürüyor.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...