'Kutlu Doğum'un adı değişti, tarihi kaldı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Peygamber Efendimizin hayatının anlatılması için 1989 yılında Mevlit Kandili’ni içine alan günlerde Kutlu Doğum Haftası’nı başlattı. Haftanın takvimi, birkaç sene sonra FETÖ’cülerin tavsiyesiyle miladi takvime bağlandı ve etkinliklerin her yıl nisan ayında yapılmasını kararlaştırdı. Bu değişiklik, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in doğum tarihine denk getirildiği yönünde eleştirilere sebep oldu. Ancak Diyanet, eleştirileri dikkate almadı. Peygamber Efendimiz anlatılsın diye kabul edilen bu haftanın zamanla içi boşaltıldı ve âdeta çalgılı çengili festivale dönüştürüldü.
KURTULMUŞ “HİCRİ” DEMİŞTİ
Haftanın icrasının maksadıyla çeliştiğini anlattığımız haberimiz geniş kesimlerce tartışıldı. Diyanet’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kutlu Doğum Haftası’nın eskiden olduğu gibi Hicri takvime bağlanacağı müjdesini verdi. Ne var ki, Diyanet bu hatadan dönmedi.
“İLMÎ FAALİYET”MİŞ
 Din İşleri Yüksek Kurulu, İstanbul’da toplanarak bu önemli meseleyi ele aldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kutlu Doğum Haftası’nın isminin Siret Haftası olarak değiştirildiğini duyurdu. Ancak Görmez, “Kutlu Doğum Haftası, O’nun (Hazreti Muhammed) sünneti, sireti, yüksek ahlakı ve evrensel mesajının ilmî etkinliklerle anlatıldığı bir Siret Haftası’na dönüştürülerek, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da 14-20 Nisan tarihleri arasında icrasına devam edilmelidir” dedi. Kararın oy birliğiyle alındığını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı, Kutlu Doğum Haftası’nın 28 yıldır devletin desteği ve bütün toplum kesimlerinin katılımıyla bir bilgilenme ve bi-linçlenme şöleni hâline geldiğini anlattı. Görmez “Bu hafta, asırlardır 12 Rebiulevvel’de idrak edilen Mevlit Kandili’nin bir alternatifi değil Hazreti Peygamberin sireti, sünneti ve evrensel mesajını anlamak ve hayata geçirmek gayesiyle uygulamaya konulmuş ilmî ve kültürel faaliyetler bütünüdür” ifadelerini kullandı.
İSTİSMAR ETMEYİN
Kutlu Doğum kutlaması adı altında garip uygulamalar yapılıyordu. Görmez, bunlarla ilgili de uyarıda bulundu: “Esas amaç, Hazreti Peygamberin hayat veren çağrısının daha geniş kitlelere ulaştırılması olunca, bu etkinlik için tüm eğitim kurumlarının ve halkımızın yoğun bir şekilde katılımının daha çok sağlandığı bir zaman dilimi belirlenmiştir. Her yıl yurt içi ve yurt dışında 30 bini aşkın etkinliğin yapıldığı bu hafta içinde, haftanın amacıyla bağdaşmayan bazı yanlış uygulamaların tasvip edilmesi düşünülemez. Bu münferit yanlış uygulamalar bütün bir etkinliğe de gölge düşürmemelidir. 
Resul-i ekremin hatırasına ters düşecek ve Müslümanları rencide edecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Etkinlikler, ilgili yönetmelik hükümlerine göre ve Diyanet İşleri Başkanlığının gözetim ve denetiminde yürütülmelidir. Bu itibarla bu topraklarda bin yıldır vecd ile kutlanan Mevlit Kandili programları zenginleştirilerek sürdürülmeli, Kutlu Doğum Haftası ise onun sünneti, sireti, yüksek ahlakı ve evrensel mesajının ilmi etkinliklerle anlatıldığı bir Siret Haftası’na dönüştürülerek şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da 14-20 Nisan tarihleri arasında icrasına devam edilmelidir.”
Bu arada Din İşleri Yüksek Kurulu Genişletilmiş İstişare Heyeti toplantısında “İmsak ve Yatsı Vakitlerinin Tespiti” meselesi de ele alındı. Diyanet İşleri, 1982 yılında namaz vakitlerindeki temkin vakitlerini kaldırmıştı. Bu da o günden bu yana tartışma konusu oluyordu. Diyanet, temkin hususunda da eskiye dönülmeyeceğini açıkladı.

FETÖ PROJESİNE SAHİP ÇIKILDI 
Gazete olarak geçtiğimiz haftalarda bu garip uygulamaya dikkat çektik ve bu garabetin bir FETÖ projesi olduğunu, Diyanet’in bunu ısrarla uygulamayı sürdürdüğünü yazdık. 

PROF. DR. ŞİMŞİRGİL:  Görmez derhâl istifa etmeli

Din İşleri Yüksek Kurulu Genişletilmiş İstişare Heyeti Toplantısında “Kutlu Doğum Haftası” ile ilgili alınan karara tepki yağdı.  Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, şunları söyledi: Diyanet, FETÖ’yü üzmemek adına milleti üzmeyi; Peygamber Efendimizi rencide etmeyi tercih etti. Bunun bir FETÖ projesi olduğu millet nezdinde kabul görmüştür. Meseleyi millete sorsalardı, halkın yüzde 80-90’ı “FETÖ projesi, kaldırın” derdi. Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş, yanlıştan geri dönüleceğini ifade etmişti. Sayın Görmez’in övgüyle bahsettiği bir kişinin projelerini engellemesini beklemek biraz saflık olur. Derhâl istifa etmelidir...

 KEMAL ÖZER: Aceleye getirilmiş bir karar

Yenisöz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Özer, Diyanet’in kararıyla ilişkin şu açıklamalarda bulundu: Programın adını değiştirmek doğru bir adım. Lakin zamanının miladi takvime göre sabitlenmesi aceleye getirilmiş bir karar. Bu hususta daha mutedil olması gerek. Diyanet’in kamuoyunu bilgilendirmemek gibi bir eksiği var. Bu iş aceleye getirilmeden Ramazan-ı şerifin maneviyatını yakalayarak münazara edilebilir.