FETÖ yeni imam arıyor

Ebru Karatosun - Damla Peker ANKARA - MİT, Darbe Komisyonuna gönderdiği raporda, darbe girişimi sonrası toparlanma çabası içine giren FETÖ’nün, bölge ve illerde yeni sorumlular görevlendirme çalışması yürüttü belirtildi. Raporda, FETÖ’nün illegal yapılanmasını ‘illegal yapılanmalar’ ve ‘hususiler (Özel İllegal Yapılanmalar)’ başlıklarıyla 2’ye ayırdı. Raporda ‘illegal yapılanma’ polis, asker, MİT ve yargı teşkilatları içerisinde yer alan deşifre olmamış örgüt mensuplarından oluşurken, ‘hususiler’ ise başında bulunan sorumlu şahsın doğrudan ABD’de hain başı Fetullah Gülen’le aynı çiftlikle kalan ve örgüt liderinin sözde özel kalemi olan Cevdet Türkyolu’na bağlı olanlar olarak tanımlandı. Raporda, hususilerin önde gelen mensuplarının 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından MİT tarafından deşifre edildiklerini anlayarak Ocak-Şubat 2014 sürecinde Türkiye’yi terk ettiklerine dikkat çekildi. FETÖ’nün örgüt elemanlarını ülkede tuttuğu ancak hassas operasyonları yürüten ve örgütün kritik bilgilerine haiz hususileri ivedilikle ülke dışına çıkardığı belirtilen raporda, FETÖ’nün yurt içindeki imamlarının da büyük ölçüde deşifre olmasının ardından örgütün revizyona gittiği aktarıldı. Raporda “Bu kapsamda 2016 yılından itibaren Türkiye yapılanması beş bölge sorumluluğuna ayrılmış olup darbe girişimi sonrasında toparlanma çabası içerisinde olan örgütün, bölge ve illerde yeni sorumluları görevlendirme çalışmaları yürüttüğü bilinmektedir” tespitleri yer aldı. Raporda, ayrıca darbe girişimi sonrasında Gülen’in talimatları kapsamında yurt dışında yeniden yapılanma çalışmaları yürütüldüğü ve ülke sorumluları ile imamlarının değiştirildiği belirtildi. 

MİT’İ YIPRATMAK İSTEDİLER
Raporda, FETÖ’nün ilk komplosunu 2012 yılında hükümeti devirmek amacıyla MİT Müsteşarı, MİT eski müsteşarı ve eski Müsteşar yardımcı ile iki teşkilat mensubuyla birlikte sorgulanmak istemesiyle başlandığı belirtildi. Örgütün, söz konusu komploya ilişkin ilk operasyonel çalışmasını ise Eylül 2011’deki Oslo görüşmelerini basına sızdırarak başlattığı vurgulandı. Bu girişimle örgütün, devlet içindeki hegemonyasının önünde bir engel olarak gördüğü MİT’i yıpratmayı amaçladığı belirtildi.