Güneştekin: Benimkisi Doğu’dan Batı’ya bir yolculuk

Düzenleyen:
Güneştekin: Benimkisi Doğu’dan  Batı’ya bir yolculuk

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Dünyayı sergileriyle dolaşan sanatçı Ahmet Güneştekin “Bu, bana ait bir kültürün modern dünyada görünür olabilmesini sağlayan bir yorumlama. Benim için mühim olan sahip olduğum kökler” diyor.

Murat Öztekin

Ahmet Güneştekin eserleriyle son yıllarda Türkiye’den sonra dünya sanat piyasasında da isminden sıkça söz ettiren bir sanatçı... Birçok ülkede eserleri sergilenen Güneştekin’in, son aylarda Amerika’dan sonraki durağı Almanya oldu. Sanatçı şimdi de Rosenhang Museum’da “Mavi Efsane” adlı sergiyle, ikonik işlerini sanatseverlerle buluşturuyor. Tıpkı Güneştekin’in sanatı gibi gelenek ve modernizmin iç içe geçtiği bir yerde açılan sergi, kırkyamalardan, metal rölyef ve tablolara kadar çok sayıda eseri bir araya getiriyor. Galerie Michael Schultz tarafından düzenlenen sergi sonrasında Güneştekin’in işleri arasından bir antoloji müzenin koleksiyonuna dâhil edilecek. Biz de kendisiyle konuştuk…
KORUMAK YETMEZ...
Dünyanın çeşitli yerlerinde açtığı sergileri “Ben bunu daha çok bir yolculuk olarak tanımlıyorum; Doğu’dan Batı’ya doğru olan bir yolculuk...” diye tanımlayan Güneştekin “Bu, bana ait bir kültürün modern dünyada görünür olabilmesini sağlayan bir yorumlama. Benim için gelenek, sadece korumakla alakalı değil yeni bir değer katabilmek ve şimdiye taşıyabilmekle açıklanabilir. Yolculuğum, geleneksel sanatın modern bir tanımını yapmak; efsaneleri, içlerindeki tüm renklerle birlikte bugüne taşımak. Bir sanatçı olarak benim için mühim olansa sahip olduğum kökler. Seçtiğim hikâyelerin çoğu geniş bir mitolojik yelpazeye sahip” diyor.
“Mavi Efsane” sergisinin ağırlıklı olarak kırkyama işlerinin yer aldığını kaydeden sanatçı “Bu işleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İSMEK’teki kadınlarla kolektif bir şekilde hazırladık. Tasarladığım mitolojik figürlerden yola çıkarak yeni kompozisyonlar oluşturdum. Bu kompozisyonlar, yaklaşık 30 kişi tarafından el işçiliğiyle aylar süren bir çalışma sonrasında ortaya çıktı. Böylelikle geleneksel sanat ile çağdaş sanatın buluşabileceği bir saha açtık” ifadelerini kullanıyor.

Kırkyamalar

Kırkyamaya yeni bir soluk getiren Güneştekin, bu teknikle tanışma hikâyesini şöyle anlatıyor: Kırkyamayı ilk defa annemi izleyerek gördüm. Anadolu’da neredeyse bütün evlerde dikiş makinesi olurdu. Annem de iyi bir terziydi. Zamanla evde farklı renklerde kumaş parçaları birikirdi. 2- 3 yılda biriken kumaşlar birbirine eklenerek yeni bir kumaş zemini hazırlanırdı. Artan kumaşları israf etmeden değerlendirmek, bir yokluk estetiği ortaya çıkarıyordu. Çok daha sonra Anadolu’yu gezdiğim dönemlerde kırkyama örnekleriyle karşılaştım, işlerimde bir gün yorumlayacağımı düşündüm. Çocukken annemi yaparken gördüğüm kırkyama, bugün imgelerimi oluşturmamın bir metodu. Başlangıçta belki yokluğun şekillendirdiği ama hayatı daha farklı bir pencereden algılamanın göstergesi... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...