Açe'deki Osmanlı ruhu

Portekizlilerin 16. yüzyılda işgal girişimlerine karşı Açe Sultanı'nın yardım çağrısında kulak verip Açe'ye gelen ve burada hayatlarını kaybeden Osmanlı askerlerinin kabirleri Banda Açe'de Selahaddin Mezarlığı'nda bulunuyor.

Açe'ye 1560'lı yıllarda gelen Osmanlı askerlerinin buradaki yardımları, yüzyıllar geçse de Türkiye-Açe ilişkilerinin güçlü olmasında büyük rol oynuyor.

Osmanlı'nın bölgede Müslümanlar için yaptığı yardımlar ve katkılar dededen toruna kahramanlık hikayesi olarak anlatılagelirken, çocuklara Osmanlı askerleri örnek gösteriliyor.

Mezarları Osmanlı torunları koruyor

Endonezya'nın Açe eyaletinin başkenti Banda Açe'de Selahaddin Mezarlığı'nda bulunan kabirler, Osmanlı torunları tarafından korunuyor ve bakımları yapılıyor.

Evi hemen mezarlığın yanında olan ve babası Osmanlı soyundan gelen Azime Abdülaziz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı ruhunun kaybolmasına asla izin vermeyeceğini söyledi.

Atalarının Açe'ye yardım için büyük fedakarlık yaptığını ifade eden Abdülaziz, "Bu mezarların bakımını yapmak ve atalarımızın bu bölgede yaptığı yardımları insanlara anlatarak, Osmanlı ruhunu yaşatmak bir Osmanlı torunu olarak boynumuzun borcu." diye konuştu.

Hasar gören mezarları Türk Kızılayı onardı

Abdülaziz, 2004 yılında yaklaşık 250 bin kişinin öldüğü tsunami felaketi nedeniyle büyük hasar gören mezarlığın, Türk Kızılayının yardımıyla onarıldığı belirterek, "Tsunamiden önce Açe Sultanlığı'na yardım için gelen Osmanlı, Filistin ve diğer Müslüman askerlerin bilgilerinin olduğu belgeler tsunamiyle kayboldu. Mezarlık tamamen hasar gördü. İsim ve yazıların olduğu mezar taşları tsunami sularına kapıldı. Ama Kızılay buraya gelerek, mezarlıkların onarımını yaptı. Yaptıkları yardımdan dolayı Türk hükümeti ve Türk Kızılayına minnettarım." dedi.

"Rüyalarımda görüyorum"

Osmanlı askerlerinin birçok kez rüyasına girdiğini de dile getiren Abdülaziz, "Birçok kez Osmanlı sultanları ve askerlerini rüyamda gördüm. Onların yüzlerindeki tebessüm, bana doğru yolda olduğumu hissettiriyor. Mezarların bakımı ve Osmanlı ruhunun burada yaşatılması görevinin bende olduğuna emin oluyorum. Bunu da layıkıyla yapmaya çalışıyorum. Bu görev nasıl dedelerimden bana miras kaldıysa benden torunlarıma ve gelecek nesillere miras kalacaktır." ifadesini kullandı.