Şehitlerin telefonu sürekli çalıyordu...

Düzenleyen:
Şehitlerin telefonu sürekli çalıyordu...

GÜNDEM Haberleri

“Sabaha karşı 9 şehidi morg katına götürdük. O an şehitlerin telefonları sürekli çalıyordu. En son dayanamadım, birini açtım, karşımda bir polis eşi vardı...”

DAMLA PEKER
15 Temmuz kanlı darbe gecesi gözünü dahi kırpmadan tankların, silahların önüne atlayan vatan sevdalılarının gösterdiği benzer çabayı sağlık çalışanları da gösterdi.
O gece meydanlara çıkan, tanklara ve mermilere meydan okuyan, göreve çağrılmamasına rağmen sağlık kuruluşlarına koşan sağlık çalışanları bu destanın yazılmasında büyük bir paya sahip. Ankara ve İstanbul’daki hastanelerde çalışan doktorundan, hemşiresine, temizlikçisine kadar bütün personel o gecenin selamete erdirilmesi için çalıştı. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Vatan İçin Sağlık Nöbeti” kitabında nöbet tutan sağlık personelinin yaşadıkları o gece yaşananları gözler önüne seriyor. İşte onlardan bazıları:
Ankara Numune Hastanesi Hasta Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet İşler:
Olayı haber alır almaz hastanede ihtiyaç olacağını düşünerek yola çıktım ve yaklaşık 50 dakikada hastaneye ulaştım. Hastanede 9 yaralının geldiğini gördüm. Her geçen dakika yaralı ve şehit sayısı artmaktaydı. Saat 03.00 sularında hastanemiz acil servisinde adım atacak yer kalmamıştı. Bütün personel insanüstü efor sarf ediyordu. Saat 05.00 sularında şehit olmuş vatandaşlarımızı koyduğumuz odaya Müdür Yardımcımız ile gittik ve cenazeleri morg katına götürmek için bir güvenlik görevlisiyle hazırlık yaptık. Yaklaşık 9 cenazenin bulunduğu odalarda şehitlere ait telefonlar sürekli çalmaktaydı. En son bir tanesine cevap verme ihtiyacı hissettim. Karşımdaki kadın Erzurum’dan aradığını, eşinin polis olduğunu, kendisine ulaşamadığını söyledi. O an ne cevap verebilirdim ki? Eşinin Numune Hastanesinde olduğunu söyleyerek telefonu kapattım. Gün ışımaya başlarken hastanemize yaklaşık 250 yaralı, 20 şehit gelmişti.

“DÖRT GÜN ARALIKSIZ  AMELİYAT YAPTIK”
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Servisi Asistanı Dr. Batuhan Gencer:
15 Temmuz gecesi aktif görevli değildim. Olayları duyunca ameliyata girecek, hasta bakımına ve pansumana yardımcı olacak personel eksikliği yaşanacağını düşünerek hastaneye doğru yola koyuldum. Hastaneye ulaştığımda inanılmaz bir tabloyla karşılaştım. Servisimizde yatan 8 yaralı vardı. Acil Servis’te ise yatış için bekleyen hasta sayısı çok fazlaydı. Unutulmaz hastalarımızdan biri Gazi Bey’di, tüfekle bacağından yaralanmıştı ve kırığı vardı. Mustafa Bey de tüfekle bacağından yaralanmıştı ve kırığı vardı. Mustafa Bey’in bacağına tank zarar vermişti. Acil olarak Gazi Bey’i ameliyata aldık. Hafta sonu ve hafta içi boyunca ekibimizin hepsiyle birlikte ameliyatlara devam ettik. Salı akşamı eve gittiğimde kendimi yorgun, bitkin ancak manevi olarak dinç ve dolu hissediyorum.

“HEPSİ ARKASINDAN KURŞUNLANMIŞTI...”
Ankara Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesinde Başhekim Yrd. Dr. Fatih Tekin:
Darbe haberini alır almaz fırlayıp arabaya atladım. Önce şehir merkezinden birkaç gazimiz geldi. Bu arada Kazan’da bulunan Akıncı Üssü’nde çok sayıda yaralı olduğu ve bir kısmının bize gelebileceği bilgisi verildi. Kazan’da yaralanan gazilerimiz gelmeye başlayınca içimiz parçalandı. Neredeyse hepsi arkasından kurşunlanmıştı. Hainlerin aynı zamanda ne kadar alçak ve kalleş olduğu da ortaya çıkmıştı.

Şehitlerin telefonu sürekli çalıyordu...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Kazan’da yaralanan Mustafa Zorova’yı ziyaret ederken...
 
 
BOMBA SESLERİ ALTINDA AMELİYAT
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Doç. Dr. İlter Özer:
O gece aktif görevliydim. Olayı televizyondan öğrendim. Daha sonra ise hep acil servisteydim. Acil Servis’e aniden onlarca hasta gelmeye başladı. Bazı hastalar hafif, bazıları ise ağır yaralı ve çok kötü durumdaydı. Acil Servis personeli ve görevli olmadığı halde yardıma gelen onlarca arkadaşımız büyük gayret göstererek ve gözyaşları içinde hastalara müdahale etti. Kendi hekim arkadaşım Dr. Erkan Ölçücüoğlu’nu Acil Servis’te yaralı görüp acilen ameliyata aldığımızı unutamam. Bomba sesleri altında hastalara müdahale etmek, ameliyathanede bomba sesleri altında ameliyat yapmak, hastaların ve yakınlarının durumu, çalışan personelin özveriyle ve gözyaşları içerisinde hastalara müdahalesi unutulur gibi değil.

“AĞLAYARAK ÇALIŞTIM”
 Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi İdari Mali İşler Müdür Yrd. Adnan Ünlü:
Hastaneye ulaştığımda Acil Servis’te 7 yaralı vardı. Vakit geçtikçe yaralı sayımız artmaya ve şehitlerimiz gelmeye başlamıştı. Yaralı ve yakınlardan, hastane istikametine doğru giden yolun tankla kesildiğini, bu sebeple sivil araç ve ambulansların hastaneler bölgesine geçemediklerini öğrendim. Yaralıların hastanemize kadar sırtlarında getirmeye çalıştıklarını duyduğumda hastanedeki sedye ve tekerlekli sandalyeleri bahçeye çıkararak yaralıların Acil Servis’e taşınmasını temin ettim. O esnada patlamaların şiddetine dayanamayan camlar kırılıyordu. Acil Servis’e tankların ezdiği şehitlerimiz de geliyordu. Yirmi yıllık meslek hayatımın on dört yılını acil servislerde çalışarak geçirmiş bir kişi olarak ağlayarak çalıştığım bir gündü. Bir de şehitlerimizin kollarına hastaneye getirilirken telefon numaraları yazılmış, onların durumu gözümün önünden gitmiyor.”
Şehitlerin telefonu sürekli çalıyordu...
Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...