Sönmez: Salonlar bizi zorla komediye alıştırdı

Düzenleyen:
Sönmez: Salonlar bizi zorla komediye alıştırdı

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Otistik bir baba ile oğlunun acıklı hikâyesini beyazperdeye taşımaya hazırlanan Ahmet Sönmez “Komedi filmlerini tercih etmemizin sebebi, sinemada diğer türlere yeterince yer verilmemesi” diyor.

Yönetmen Ahmet Sönmez ‘ötekiler’e dair filmlerine bir yenisini ilave edip, kanayan yaralara parmak basmaya devam ediyor. ‘Elveda Katya’ adlı eseriyle 2. New York Eurasian Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen’ mükâfatını alan ve 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde seyirci ödülüne layık görülen Ahmet Sönmez, ‘Sadece Farklı’ isimli yeni filmi için hazırlıklara başladı. Sönmez, bu defa sıra dışı bir hikâyeyle otistik bir baba ile sağlıklı oğlunun hikâyesini beyazperdeye taşıyacak. Biz de kendisiyle sinemanın aktüel meselelerini ve kasım ayında hazırlıklarına başlayacağı yeni filmini konuştuk...
Türk seyircilerin daha çok komedi ve aksiyon filmlerine rağbet göstermesinin bir ‘alışkanlık problemi’ olduğunu söyleyen Sönmez “İnsanların sinema tercihlerini alışkanlıklar şekillendiriyor. Türkiye’de daha çok komedi filmlerinin izlenmesi, sinemada diğer türlere yeterince yer verilmemesiyle alakalı. Sinema salonları bizi zorla komediye alıştırdı. Seyirci, komedi ve aksiyon dışındaki filmleri fark bile edemiyor. Hâlbuki reytinglere göre  dram konulu TV dizilerini seviyoruz. Bu sinemada neden olmasın... Ancak şunu da kabul etmek gerekiyor ki Türkiye’deki dram filmlerinin kalitesi oldukça düşük” şeklinde konuşuyor. 

FESTİVALLER TEK ŞANSIMIZ
Sönmez, son günlerde sinema çevrelerinde sıkça tartışılan Antalya Film Festivali’nde ‘Ulusal Yarışma’nın kaldırılması kararını da şu sözlerle değerlendiriyor: Türk sineması yılda yüzden fazla eser üretiyor ancak bunların çok azını vizyonda görebiliyoruz. Yönetmen arkadaşlar, zorlukla bütçe bulup, dertlerini dile getirmeye çalışıyorlar. Bunun için tek şansları ulusal film festivallerinde kendilerini gösterebilmek. Antalya Film Festivali de bu yerlerden biriydi. ‘Ulusal’ yarışmayı kaldırmak iyi niyetle alınmış bir karar olabilir ancak sektöre zarar verecektir.

‘Derdi olan’ filmleri seviyorum
Yeni filminde otistik oğlu olan bir arkadaşının hayatından ilham aldığını söyleyen Sönmez “Onun kendi çocuğuna ulaşamama problemi vardı. Çok fazla çaba sarf etmesine rağmen iletişim kuramadığını gördüm. Kendi kendime ‘Baba otistik, çocuğu ise sağlıklı olsaydı nasıl iletişim kurarlardı?’ diye düşündüm. Tam tersi bir hikâye üzerinden senaryo ortaya koymaya karar verdim” şeklinde konuşuyor. 
Ahmet Sönmez şöyle devam ediyor: Derdi olan filmler çekmeyi seviyorum. Türkiye’de otistik insanları ‘anormal’ olarak görüp, sosyal hayattan tecrit ediyoruz. Otizmliler çok fazla acı çekiyor fakat bunu dile getiremiyorlar bile... Kendilerini ifade etmekte zorlanan bu insanlar için bir farkındalık meydana getirip, bu filmle vicdanlara dokunmak istiyorum. Bir önceki eserim ‘Elveda Katya’ gibi bu da bir ötekileştirme hikâyesi olacak… 
Eserinin “Yağmur Adam”, “Forrest Gump” gibi otizmle alakalı diğer filmlerden farklı olacağını söyleyen yönetmen Sönmez, “Şimdiye kadar çekilen filmler, vicdan rahatlatma hikâyeleriydi. Otistik kişilerin yüksek zekâları vurgulanıyor, şanslı kimseler olarak tasvir ediliyorlardı. Ama tüm bunlar hakikatten kopuk. Otistik şahıslar aslında çok fazla acı çekiyor. Ne yazık ki bu dramlar pek işlenmedi” ifadelerini kullanıyor. 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...