Çavuşoğlu: ABD’nin tavrı örgütlere zemin kazandırıyor

Düzenleyen:
Çavuşoğlu: ABD’nin tavrı örgütlere zemin kazandırıyor

POLİTİKA Haberleri

“PYD’nin amacı, DEAŞ’la mücadele kisvesi altında kendisine alan açmak ve demografik mühendislik yapmak suretiyle sahadaki toprak kazanımlarını kalıcı hâle getirmektir.”

Bakan Çavuşoğlu, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Haber Müdürümüz Çetiner Çetin’e konuştu.  

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Rakka’nın yönetimi Araplara verilmeli” dedi. Birçok konuda kritik tespitlerde bulunan Çavuşoğlu’nun gazetemize verdiği açıklamalar özetle şu şekilde: 
ABD’NİN YPG DESTEĞİ:  Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütüyle saf tutularak mücadele edilemeyeceğini ısrarla vurguluyoruz. PYD/YPG’nin amacı, DEAŞ’la mücadele kisvesi altında kendisine alan açmak ve demografik mühendislik yapmak suretiyle sahadaki toprak kazanımlarını kalıcı hâle getirmektir. Nitekim Menbiç örneği ortadadır. Bu konudaki hassasiyet ve beklentilerimizi ABD yönetimine ilettik. ABD yönetimi bu konuda bize birtakım taahhütlerde bulundu. Önümüzdeki dönemde bu taahhütlerin yerine getirilmesinin takipçisi olacağız. Harekât tamamlandığında Rakka’nın güvenlik ve yönetimini yerel Arap unsurlar üstlenmelidir. 
Taktiksel nedenlerle bile olsa, kendi gündemini takip eden PYD/YPG terör örgütünün Rakka harekatında kullanılması bölgede terör örgütlerinin daha fazla zemin kazanmasına yol açacaktır.
TRUMP’IN KUDÜS KARARI:  İsrail’in Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’deki işgali 50’nci yılını doldurdu. Trump’ın, ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmaması yönündeki kararı istikrar yönünde önemli bir adım olmuştur. İsrail’in Harem-i şerifte uygulamaya soktuğu kısıtlamaları yaşanan kriz sonrasında kaldırması da neticede aklıselimin tercih edildiğini göstermesi bakımından önemlidir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde beklentimiz ABD makamlarının ve tüm uluslararası toplumun iki devletli çözüm vizyonu doğrultusunda gerekli adımların atılmasını sağlamalarıdır. 
KATAR’A BASKI:  Temennimiz yaklaşık iki ayı geride bırakan Körfez’deki bu krizin artık daha fazla uzamadan bir an evvel suhuletle çözülmesidir. Kardeş ülkeler arasında anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözülmesi esas olmalıdır. Beklentimiz Katar’a yönelik mevcut yaptırımların bir an evvel kaldırılarak taraflar arasında kardeşlik hukuku ve karşılıklı saygı temelinde bir diyaloğun başlatılmasıdır. Türkiye olarak biz diyalog yoluyla çözümü kolaylaştırmak amacıyla ilk günlerden itibaren yoğun bir diplomasi yürüttük. Bu çabalarımız devam ediyor.
IRAK’TA KARIŞIKLIK:  Irak’taki tüm etnik ve mezhepsel unsurlara eşit mesafede duruyor, DEAŞ sonrası dönemde Irak’ta kalıcı barış ve istikrarın tesisi için ulusal uzlaşı sürecinin kritik önemde olduğunu düşünüyoruz. Irak’ın bölgesel çekişmeler ile etnik ve mezhepsel ihtilafların merkezi olmasına karşıyız. Bu çerçevede Irak’ın, bağımsızlık ve egemenliğini muhafaza ederek, tüm bölge ülkeleri ve uluslararası toplumla dengeli ilişkiler kurmasından yanayız. Iraklı Şii lider Mukteda el Sadr ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın temasları bu amaca hizmet etmesini temenni ediyoruz.
HAŞDİ ŞABİ TERCİHİ: 
Çıkış noktası mezhepsel olan Haşdi Şabi’nin, Irak Ordusu’na alternatif bir silahlı güç hâline getirilmesinin Irak’ın çıkarları hilafına olacağını düşünüyoruz. Irak Merkezî Hükûmeti’nin ülkedeki tüm gruplar üzerinde otoritesini tesis etmesinin ve ülkenin güvenliğinin profesyonel ordu birliklerince sağlanmasının kritik önem teşkil ettiğini değerlendiriyoruz. Aksi takdirde, kendi gündemleri için çalışan, kutuplaşmalı ve intikamcı bir anlayışla hareket eden silahlı grupların Irak’taki kalıcı barış ve istikrar çabalarını tehlikeye atacağından ve bu durumun ülkemizi de olumsuz etkileyecek bölgesel sorunlara yol açacağından endişe ediyoruz.
Referandum  istikrarsızlaştırır
IKBY tarafından alınan bağımsızlık referandumu kararını, Irak’ın toprak bütünlüğünün hilafına atılan bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bağımsızlık konusunda, referandum düzenleme konusunda ısrar etmenin ne IKBY’nin ne de Irak’ın faydasına olacağını, bilakis hâlihazırda ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunan bölgemizi daha da istikrarsızlaştıracağını düşünüyoruz. 
Provokatif ve kabul edilemez
ABD lideri Trump’ın temsilcisi Brett McGurk’un, İdlib’teki terör örgütlerinin mevcudiyetiyle ülkemizi ilişkilendiren değerlendirmelerini kabul etmemiz mümkün değildir. McGurk’un en hafif tabirle provokatif olarak nitelendirilebilecek ifadeleri Türkiye ve ABD arasındaki müttefiklik ilişkisine yakışmamaktadır. Tepkimizi, üst düzey bir girişimle bizzat McGurk’un dikkatine getirilmiştir.  

YARIN: TÜRKiYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

 

 

Düzenleyen:  - POLİTİKA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...