Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Düzenleyen:
Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

GÜNDEM Haberleri

Fırat Kalkanı Operasyonu’nun ardından tam bir yıl geçti. El-Bab’da, Cerablus’ta ve Er-Rai’de çok şey değişti. Ankara Haber Müdürümüz Çetiner Çetin evlerine dönen halkın hayata dair beklentilerini ve adaptasyonunu mercek altına aldı.

Haber: Çetiner ÇETİN / Fotoğraflar: Abdulaziz TURAN

Tarihler 20 Ağustos 2016’yı gösterdiğinde Gaziantepli Besna ve Nurettin Akdoğan çiftinin kına gecesine yönelik terör saldırısı düzenlenmiş, saldırıda çoğu çocuk 57 kişi hayatını kaybederken, 94 kişi de yaralanmıştı.

Gaziantep’deki bu hain saldırı bardağı taşıran son damla olmuştu. Zira sınırımızın yanı başında sanal bir ulus kuran 140 ülkeden teröristler devşiren DEAŞ’ın artık sınırlarımızın yanı başından defedilmesi tartışılmaz bir durumdu. Ve 24 Ağustos tarihi itibarı ile Fırat Kalkanı Operasyonu başlatılmıştı. Uluslararası dört istihbarat teşkilatının başından itibaren destekliği bu “sanal” ulusun gücü batı medyası hatta kendi medyamız tarafından o kadar abartıldı ki, hiç kimsenin DEAŞ ile baş edemeyeceği psikolojisi ve kaybedileceği algısı oluşturulmak istendi. 216 gün süren operasyonla Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus, Çobanbey (RAİ) ve El- Bab bölgelerinden DEAŞ tamamen temizlendi. 69 Türk askeri ve 600 aşkın ÖSO askeri şehit olurken, 3 bini aşkın terörist öldürüldü. 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Harekâtla 2 bin kilometrelik alan özgürleşti. Aradan geçen bir yıl içinde Cerablus ve Çobanbey çok hızlı bir normalleşme seyri sağladı. DEAŞ kontrolündeyken nüfusu 3 bin 500 kadar gerileyen Cerablus’un nüfusu şimdilerde 40 bine ulaştı. 100 bin mülteciyle birlikte kent, nüfus patlaması yaşıyor.

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Kentin acı ve zor günler yaşadığı her sokağında hissediliyor. Önce rejimin, sonra DEAŞ’ın zulmü altında yaşayan Cerablus halkının aklında acı hatıralar hâlâ çok canlı. 7 yıllık iç savaşın ve DEAŞ’ın hayatlarından çok şey çaldığı Cerabluslular, şimdi o acılarının üstünde hüküm kurmak istercesine, duvarlarına kurşun izleri ile kazınan her acıyı bir bir unutmak istiyor. Cerabluslular, televizyonun ve sosyal ilişkilerin yasak olduğu, kadınların sokağa çıkamadığı, şehirlerinde kadın ve köle pazarlarının kurulduğu, deyim yerindeyse hayatlarının geceye döndüğünü düşündükleri bir süreçten gündüze, aydınlığa kavuştu.

Cerablus caddeleri ve sokakları, şehirde kurulan sivil yönetimle birlikte belediyecilik hizmetleri ile de tanışmış. Türkiye’nin desteğiyle 1 yılda bölge halkına insani hayat şartlarının sağlandığı bir hayat imkânı sunulmuş. Harekâtın simgesi hâline gelen Cerablus’ta giyim mağazalarından lokantalara, pastaneden oto yıkamaya kadar birçok işletme faal durumda... 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Belediye hizmetleri için çalışan Cerabluslar “Fırat Kalkanı Operasyonu ile dünyanın en büyük belasından kurtulduk. Şimdi sokaklarımızı düzeltiyoruz. Çocuklarımız bu harabe kenti hatırlamamalı. 2. Dünya Savaşı’nın sancıları 30 yılda atlatılmıştı. İnşallah biz daha erken atlatırız” diyor.

İç savaşın ilk yılından itibaren Suriye’de bankacılık hizmetleri neredeyse durma noktasına gelmişti. İkinci yıldan itibaren ise dış dünya ile bankacılık hizmetleri kesilmişti. Parası olanlar zaten ülkeyi terk etmiş, elde avuçta üç kuruş toplayan orta ve dar gelirli ailelerin kazançları da tuzla buz olmuş, paraları değersizleşmişti. Cerablus’un özgürleştirilmesi ile şehirde orta ölçeğin üzerinde bir ticari hareketlilik gözleniyor. Özellikle marketlerde ve alış veriş yapılan her yerde Türk mallarını görünce akla gelen ilk soru ‘bu mallar buraya geliyorsa bu malların mukabili mali kaynak nasıl aktarılıyor?’ 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Kadınların köle pazarında satıldığı DEAŞ kontrolündeki topraklarda şimdi özgürlük hâkim. Kadınlar sokağa çıkmaları dahi yasaklanmışken şimdi gündelik hayatın içine katılabiliyorlar. Şehirde hâlihazırda tam teşekküllü olmasa da bir güzellik salonu ve 3 kadın kuaförü faaliyete geçmiş durumda. Henüz normalleşmenin tam istenilen bir noktaya gelmemesinden dolayı çekim yapmamızı istemeyen iş yeri sahipleri DEAŞ döneminde bunun cezasının ölüm olduğunu hatırlatarak “Şimdi rahatız. Kadınlarımız kendine geldi” diyor.

Kent içinde artık ÖSO birimleri yer almıyor. Mavi elbiseleri ile polisler faaliyette. Adalet mekanizması yeni baştan inşa edilmeye çalışıyor. Suç işleyenler cezasız kalmıyor. Öyle ki şehirde suçluların yargılandığı ve cezalandırıldığı bir cezaevi dahi bulunuyor.

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

"ZENGİNLER HÂLÂ DÖNMEDİ"

Her savaş bölgesinin klasiğidir döviz büroları. Bankalar yoksa döviz büroları çok daha az maliyetle para transferleri yapabiliyor. Cerablus’ta döviz işi ile uğraşan Abdulhamid El Umari’yi dükkânında ziyaret ediyoruz. Döviz bürosu öyle lüks sayılabilecek normlarda değil. Şimdilik Türkiye’den Cerablus, El-Bab’da yakınlarına para gönderenlere hizmet veriyormuş. Ayrıca Türkiye’den mal getirenlerin para transferlerini yapıyormuş Umari. Günlük işlem hacmini söylemekten çekiniyor. Umeri, “Halkın kazancı ancak günlük ekmeğine yetiyor. Bu nedenle kazancından kimsenin tasarruf etme şansı yok. Şimdilik dışarıdan gelen yardımlarla ayakta kalan bir Cerablus halkı var. Zenginlerimiz halen gelmedi. Sadece tarımdan kazanılan üç beş kuruş var” yorumu ile halkın kazanç kapısının da adresini gösteriyor. 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Cerablus çarşılarında Türk Lirası, Suriye parası ve ABD doları kullanılıyor. Ve her malın üç para biriminde satış karşılığı bulunuyor. Manavlar ve marketler satışlar konusunda rahat. Zira şehir nüfusunun üç katından çok daha fazla mülteci Cerablus merkeze ve kırsala geldiği için sirkülasyon oldukça yoğun. Kamyonlar bir yandan Cerabluslu toptancılara mal taşırken küçük kamyonetler yasal yollardan El-Bab’a, kaçak yollardan ise rejimin kontrolündeki bölgelere ve PYD’nin kontrolündeki gıda sıkıntı olan bölgelere mal yollayabiliyorlar. 

LATTE’DEN ICE TEA’YE...

Şimdilik şehirde gençlerin gideceği bir kafe yok. Ancak klasik Amerikan kahve kültürü şimdiden kendini marketlerde, büfelerde göstermeye başlamış. Zira Amerikanı, Latte, Ice Tea kültürü hatta bu içeceklerin özel makineleri büfelerde hizmete girmiş durumda. Büfesinde Amerikan tarzı kahve satışı yapan Hüseyin “DEAŞ döneminde burada bunları satamazdık” diyor. 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

"UMUT" HASTANESİ

Cerablus’un özgürleştirilmesi ile birlikte eylül ayında kentte Türk yetkililer hızlı bir şekilde sivil halka hizmet vermek için sahra hastanesi kurmuş. Sağlık bakanlığının yürekli doktorları ve personeli Cerablusluları yalnız bırakmamış. Ardından, kentte rejim döneminde kız okulu olarak kullanılan bina hastaneye dönüştürülmüş. Günlük bin 200 hastaya poliklinik hizmeti veren hastanede ayrıca günde ortalama 25 ameliyat gerçekleştiriliyor.

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Hastaneye gittiğimizde TGRT’nin bölgeyi iyi bilen tecrübeli kameramanı Abdulaziz Turan’ın sıcak havada ağır yük taşımasından kaynaklı sırt ağırlarına ilk müdahaleyi de bu hastanede yaptıktan sonra haber çalışmalarımıza döndük. Hastanenin başhekimliğini yapan Doktor Yasin Şahin bölge halkı ile artık iç içe yaşar olmuş. 

Son bir yılda 110 bin hastaya bakılan hastanede bin 800’ü aşkın ameliyat gerçekleştirilmiş. Sağlık bakanlığımızın desteği ile ayakta kalan Cerablus hastanesi, çevre il ve ilçelerden gelen hastaların da umudu olmuş. 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Hastanenin güler yüzlü, yerel halkından Menal El Hasan bizi kapıda karşılıyor. Manal bir yandan bizle ilgilenmek isterken acil servise gelen hastalara da bir koşuşturma içinde.

Doktor Menal, günde 140-160 hastaya baktığını belirterek, “Acil servisimiz ve hastanemiz yeterli değil. Ama gücüm yettiği kadar halkımı tedavi etmeye çalışıyorum. Kadınların DEAŞ döneminde hastane gelmesi pek hoş karşılanmazdı. Anneler sağlıksız şartlarda doğum yapardı. Ve doğal olarak ölüm oranları oldukça çoktu. Şimdilerde bu oran Suriye ortalamasının çok altına düştü” açıklamasını yapıyor. Doktor Menal hastaneden ayrılırken yanımıza gelip, “Ben Erdoğan’a ulaşamam, ama siz iletin, Allah razı olsun ondan...” diyor. Hastanede rastladığımız Suriyeli bir anne de aynı duygularını bizimle paylaşıyor, “Allah razı olsun Erdoğan’dan bizi burada sahipsiz bırakmadı” diyor ve ekliyor, “Çocuğumu geçtiğimiz yıl Türkiye’de ameliyat ettirdim, 8 ay kaldık. Şimdi evimize döndük...”

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

PETROL ARIYORUZ

Cerablus için 69 şehit veren Türkiye, artık bölgenin refaha yönelik projeler yapıyor. Ankara’nın amacı DEAŞ sonrası dönemde Cerablus’u bir cazibe merkezine dönüştürmek ve bölgenin kalanı için bir model hâline getirmek...
∂ Şehir merkezinde 100 adet bina inşa ediliyor. Bunlar hastane, yetimhane, karakollar ve çocuk parkları. Şehirde elektrik ve su var. Yolların çoğu tamir edildi ve kaldırımlar yapıldı.
∂ Cerablus/Er-Rai/El-Bab üçgeninde 80 adet cami onarım ve yapımına başlandı. Bunların 10 tanesi Cerablus’ta. Ankara Cerablus’ta bir “toplum inşası” süreci başlattı aslında.
∂ 6 ay öncesine kıyasla güvenlik çok daha iyi. Geçtiğimiz mayıs ayında bazı gruplar arasında kaçakçılık gelirlerinin paylaşımı üzerine çatışma çıktı. Bu çatışmadan sonra Türk güvenlik güçlerinin de desteğiyle, Türkiye’de bir grup yerel polis birimi eğitildi. Temmuz’dan bu yana şehir merkezinde silah taşımak yasaklandı. 
∂ Şu dönemde Cerablus polis gücü içerisinde sadece kadınlardan oluşacak yeni polis birimi için kadın adaylarla görüşülüyor. Ekipman, silah, üniforma vs Türkiye’den verilecek.
∂ Diyanet İşleri Başkanlığı diğer STK’larla birlikte aktif çalışıyor. 10 STK AFAD koordinasyonun Türk güvenlik ve istihbarat birimleri ile koordineli şekilde yardım faaliyetleri gerçekleştiriyor.
∂ Güvenlik yetkilileri, DEAŞ’ın muhtemel bir eyleme kalkışmasını önlemek için istihbari faaliyetler ve güvenlik önemlerini artırdıklarını belirtiyor.
∂ Türk ordusunun ve ÖSO’nun olduğu bölgelerde petrol arama işleri hız kazandı. Şu anda yüksek kalite petrol ve dizel üretimi için Cerablus/Er-Rai/El-Bab üçgeninde rafineri kurulmasına yönelik planlar var.
∂ Akil Dağı’nda, Azez’de ve Cerablus’un güneyinde Türk ordusu için müfreze kapasiteli askeri üs inşası için çalışmalar ilerliyor. Amaç yerel grupların bu üslerde eğitilmesi.
∂ Millî Eğitim Bakanlığı da bölgede İmam Hatip okulları açmayı planlıyor. Bina, personel, yurt, ekipman, gıda, kitap ihtiyaçları üzerine bakanlığa gerekli ihtiyaçlar bildirildi. Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye’deki  STK’lar Cerablus’ta birlikte aktif olarak çalışıyor. 

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Halk, yardım eli uzatan Türkiye'ye duacı! Cerablus kendine geliyor

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...