Krizle beslendiğimiz belgelendi, şimdi dünyalar bizim

Düzenleyen:
Krizle beslendiğimiz belgelendi, şimdi dünyalar bizim

SPOR Haberleri

92 günde yaşamadığımız kalmadı! Küfür, kavga, hoca değişimi, kadro dışı bırakma sonra geri çağırma (Oğuzhan), hakem faciası, hakem kıyağı... A millî takımımız “Biz bitti demeden bitmez”i yine gösterdi. 1-0’lık Hırvatistan zaferi bizi kendimize getirdi, olumsuzlukları da öteledi

Ağlarken gülebilmek veya gülerken ağlayabilmek çok zordur. Ama eğer Türk vatandaşıysanız ve özellikle de futbol dünyasında “kaosla” beslenir hâle gelmişseniz bu mümkün. Nasıl mı? 92 günlük kronolojide ne ararsanız var. Aslında pozitif olayların çok az olduğu bu zaman diliminde her şey negatif ama son alınan Hırvatistan galibiyeti tüm karamsar tabloyu bitirebiliyor... 6 Haziran’da başlayan bir kavga, gürültü ortamı. Gerilimin tavan yaptığı kamplar, basın toplantıları. Futbol dışında her şeyin konuşulduğu ay-yıldızlı çatı. Ve son iki maç öncesi hiç gündemde yokken Oğuzhan Özyakup’un bir anda en çok konuşulan isim olması...

> Oğuzhan herkesi kurtardı
Arda Turan’ın gazeteciye saldırısı ve küfürleriyle ile başladı 92 gün önce her şey... Sonrası da geldi. Bu kez Fatih Terim’in kebapçı baskını ve TFF yöneticisine saldırısı. Şenol Güneş’e niyet, Lucescu’ya kısmet bir millî teknik adamlık. Aday kadroyu açıklama Oğuzhan Özyakup’u unutma (!) Sonra sosyal medya, spor kamuoyu baskısı üzerine geri çağırma ve bunu da sözüm ona “Son maçtaki performansı iyiydi” gibi komik gerekçeyle açıklama. Ne gariptir ki bu beğenilmeyen Oğuzhan’ın son Hırvatistan maçında tarihe geçecek zaferi getiren goldeki aslan payının ona ait olması. Ukrayna maçında hakem faciasıyla karşılaşan takımın  Hırvatistan’ı hakemin görmediği penaltı ve kırmızı kartla geçmesi. Yabancı kuralının mazeret olarak gösterildiği ve gündem değiştirildiği bir ortamdaki zaferin herkesi kurtarması. Özet; bizde kaos varsa mutluluk ve başarı vardır!

NE ARARSAN VAR!

6 HAZİRAN: Arda uçakta gazeteciye saldırdı, küfürler etti.

7 HAZİRAN: Arda özür dilemedi, millî takımı bıraktığını açıkladı.
15 TEMMUZ: Fatih Terim, Çeşme’de kebapçıyı bastı.
19 TEMMUZ: Terim, kebapçıyı basma sebepleri açıkladı.
26 TEMMUZ: Fatih Terim’in görevine son verildi.
4 AĞUSTOS: Mircea Lucescu ile 2 yıllık sözleşme imzalandı.
25 AĞUSTOS: Millî takım kadrosu açıklandı. Oğuzhan alınmadı.
28 AĞUSTOS: Oğuzhan sonradan millî takıma çağrıldı.
2 EYLÜL: Ukrayna’ya 2-0 kaybedildi. Hakem faciası vardı.
5 EYLÜL: 1-0’lık Hırvatistan zaferi geldi. Hakem şansı yanımızdaydı.
 

ZATEN YABANCIYIZ!
Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği olarak bizler, yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılmasına karşı değiliz.
Bizler yabancı oyuncu sayısının sınırlanmasının değil, özgür bir ortamda, fırsat ve rekabet eşitliğinin sağlanmasının yanındayız.
Bizler, yabancı oyuncuların ödemeleri günü gününe yapılırken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oyuncuların maaşlarını ödemeyen kulüplere karşıyız,
Yabancı oyuncular Türkiye’de yaşadığı en ufak bir uyuşmazlıkta FIFA’ya başvurup çözüme ulaşırken yerli oyuncuların aynı haklara sahip olamamasına karşıyız,
“Sen bizim evladımızsın” deyip, her türlü fedakârlığı bekleyip, hakkını aradığında “hain” damgası yapıştıranlara karşıyız,
Yabancı oyunculara sesini çıkaramayanların, kendilerini kurtarmak adına yerli oyuncuları taraftar ve medyanın önüne atmasının karşısındayız,
Sadece bir yabancı oyuncuya vereceği parayla kulübünün altyapısından 10 oyuncu yetiştirebileceğini görmeyen, görse de kişisel egoları yüzünden görmezden gelen futbol yöneticilerine karşıyız,
Millî takımı bu anlamsız gündemlerin yeri yapanlara, futbolun asıl sorunlarına kulak tıkayanlara karşıyız.
Yaklaşık 2.500 profesyonel futbolcunun oynadığı alt liglerin yok sayılmasına, maçlarının yayınlanmamasına, bu çocukların futbolcudan öte mülteci gibi görülmesine karşıyız.
Sadece yerlilerin oynadığı bir ligde yerli kısıtlaması getirilmesine, bu yüzden futbolcu kardeşlerimizin profesyonel futbol hayatlarını bırakmak ya da futbolu bırakmak zorunda kalmalarına karşıyız.
3. Lig’deki yaş sınırı sebebi ile kulüp bulamayan futbolcu kardeşlerimizin boşanarak ailelerinin dağılmasını umursamayanlara karşıyız.
Profesyonel olmalarına, aynı mesleği yapmalarına ve aynı statüde olmalarına rağmen 3. Lig’de askerlik tecil hakkı bulunmayan futbolcuların tehdit edilmesine, şantaj yapılmasına, işlerinin ellerinden alınmasını umursamayanlara karşıyız.
Türkiye’de 3.600'ün üzerinde profesyonel lisanslı futbolcu var. Yabancı sorunu konusu sadece Süper Lig’deki 400-450 kişilik elit kitleyi ilgilendirmekte. Türk Futbolu’nun yükselişini de çöküşünü de bu anlamsız gündem üzerinden tartışanları, futbolun gerçek sorunlarını görmeye, araştırmaya, tartışmaya ve çözümün bir parçası olmaya davet ediyoruz.
Düzenleyen:  - SPOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...