28 Şubat ekonominin belini kırdı

Düzenleyen:
28 Şubat ekonominin belini kırdı

Ekonomi Haberleri

Ülkeye 291 milyar dolar maliyet doğuran operasyon, borsayı iki günde yüzde 14 düşürdü. Dolar yüzde 2,5 çıktı. 1997’de yüzde 7,5 olan büyüme hızı, 1998’de 3,1’e indi.

Cabir Turğut 

Türkiye ekonomisi 2001’de daha önce görmediği büyüklükte bir kriz yaşadı. Tam 2 milyon kişi işsiz kaldı. Peki bu krizi tetikleyen kimlerdi, neydi? Her gün giderek açığa çıkan olaylarla daha iyi anlaşılıyor ki, bu krizin nedeni; İstanbul sermayesi, asker, medya tarafından yapılan 28 Şubat darbesiydi. Cadı avının yaşandığı 28 Şubat 1997’de ‘’sanal kriz’’ çıkaranlar, 2001 ekonomik krizinin de fitilini ateşlemiş oldu. Bunun neticesinde Türkiye çok ciddi bir fatura ödedi.  Darbe Araştırma Komisyonu’nun hesaplarına göre; 28 Şubat’ta oynanan ‘Toplum Mühendisliği’ oyununun ülkeye maliyeti 291 milyar dolar. Faiz lobisinin desteklediği post-modern darbe süreci, ekonomiye terörün maliyetine denk bir yük getirdi. 28 Şubat sürecinde Türk lirası üzerinde yüzde 100’e varan devalüasyon yaşandı. Hesaplamalarımıza göre, 1997 yılında yaşanan olaylar sonucunda faizlerin yükselmesi devlete yaklaşık 1,6 milyar dolar ek maliyete sebep oldu. 

DARBE DESTEKÇİSİ GAZETECİLER
1997 yılındaki yüzde 7,5 olan büyüme hızı, 1998 yılında 3,1’e, 1999 yılında -3,4’e kadar düştü. 28 Şubat, borsayı iki günde yüzde 14 geriye itti. Dolar yüzde 2,5 çıktı. Bazı darbe destekçisi gazeteciler bürokrat atamaya, patronlarının teşvik ve vergi işlerini takip etmeye başladı. Anadolu sermayesinin teşvikleri kesildi. Generallerin kampanyalarıyla yeşil sermaye diye ürünlerine satış yasakları konan şirketler birer birer kapatılırken, darbeyi destekleyenlerin işleri hızla büyüdü. Hatta bazı gazeteler daha da ileri giderek, rakiplerinin bankalarına el konması için dönemin bürokratlarını da tehdit etmekten çekinmedi. Demokrasi ile ilişki geçmişi pek parlak olmayan merkez medyanın Genelkurmay’ın basın bürosu gibi çalıştığı, seküler sermayenin hükümeti hedef aldığı bir dönemin sonucunda ekonomi adına akılda kalan konular, genellikle batırılan veya halk dilindeki tanımıyla hortumlanan bankalardı. Oysa 28 Şubat 1997’den 21 Şubat 2001’e kadar geçen ve sürecin bütün yıkıcılığı ile devam ettiği 4 yıllık zaman dilimi, milletin bugün bile bedelini ödemeye devam ettiği tam bir ekonomik ve finansal çöküş dönemiydi. 

MİLLETİN CEBİ BOŞALTILDI
“İrtica” görüntüleriyle oluşturulan toz ve dumanın içinde, milletin cebi boşaltılmaya devam ediyordu. 1994-2003 arasında toplam 25 özel banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Bunların 20’si, 1997’den 2001 krizine kadar devam eden süreçte fona geçti. Yani 28 Şubat sürecinde el konulan bankaların devlete getirdiği yük 17,3 milyar doları buldu. Bankaların zararının kapatılması için, faiz yüküyle beraber bu rakamın iki katına çıktığını da unutmamak lazım. Tüm yaşananlara bir de malum süreçte 21,9 milyar dolar görev zararı veren üç kamu bankası eklendiğinde, 28 Şubat sürecinin bankacılık sektörü açısından devlete maliyetinin 50 milyar doları aştığı ortaya çıkıyor. 

BİR GECEDE ZENGİN OLANLAR KİM?
Bütün bu olayların sonunda bütçe açığı hızla çoğaldı. Faiz ödemeleri arttı. Bütçe açığının milli gelire oranı 1997’de yüzde 7,6 seviyesindeyken, 1999’da 11,9, 2000’de 10,9 ve 2001’de 16,9’a yükseldi. Faiz ödemelerinin millî gelire oranı 1997’de yüzde 7,7 iken, 1998’de 11,5, 1999’da 13,7, 2000’de 16,3, 2001’de 23,3 seviyesine çıktı. Millî gelir 1997’de 194,1 milyar dolar tutarken 2001’de 180,3 milyar dolara geriledi. Kısacası halkın refah seviyesi giderek düştü. 28 Şubat darbesinin ardından yaşanan kamu maliyesi soygunu 2001 büyük krizini doğurdu. Ayrıca sabit kur rejiminden dalgalı kur rejimine geçildiğinden kimsenin haberi yokken bazı kesimler bir gecede zengin oldu. Merkez Bankasından iki günde 6 milyar dolar para çekildi.  

2001 KRİZİ 2010’DA BİTTİ
2001 krizi sebebiyle oluşan yükü temizlemek için hazırlanan özel tertip hazine kâğıtları Ziraat, Halk, Emlak Bankası, Merkez Bankası ve TMSF’ye verildi. Hazinenin nakit ihtiyacını karşılamak adına yapılan bu işlem için devlet en son 2010’da 14 milyar 738 milyon liralık ödeme yaptı ve borçlar bitti. Böylelikle devlet, enflasyon ile güncellenmiş rakamlara göre, 2001 krizinin oluşturduğu kara deliği kapatmak için toplam 251 milyar 563 milyon TL ödedi. Başka bir ifade ile aslında 2001 krizi, 2010’da bitmiş oldu.  Türkiye, 28 Şubatçılar ve bunu izleyen süreçteki uzantıları, terör şebekeleri, Gezi olayları, FETÖ’nün 17 ve 25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz hain darbe girişimine rağmen diz çökmedi. 

 

 

Düzenleyen:  - Ekonomi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...