Trabzonspor'un Beşiktaş maçı sonrası Z raporu

Karadeniz ekibinde Beşiktaş maçı sonrası camiada takıma ve teknik ekibe karışık duygular besleniyor! Ancak maçta öne çıkan net görüntüler ve çıkarımlar var. İYİ-KÖTÜ-ÇİRKİN üçlemesindeki ayrıntılara bakarsak... 
İYİ olan kısmı; Trabzonspor’un Ersun Yanal’ın deyimiyle “en iyi takım” diye gördüğü Beşiktaş karşısındaki fizik gücü ve bunu 90 dakikaya yayması, 60’tan sonra baskın çıkması. İYİ’nin alt açılımlarında Abdülkadir gibi daha yeni 18’ine giren bir futbolcunun Almanların gelecekte çok şeyler beklediği genç forvetinin baskıya dayanamayıp çıkmak istediği bir atmosferde pas yapması, oyun kurması ve asisti. Rodallega’nın her zaman yedek kuvvet olarak hazır ve nazır olması. Oyuna girdiğinde görevini yapması (5 lig maçında 127 dakikada 3 gol. Ve gol attığı maçlarda 4 puan toplanması). 
KÖTÜ’sü; savunma zafiyetinin devam etmesi. Ersun Yanal’ın da ifade ettiği ve üzerinde çalışacaklarını söylediği gibi basit goller yenilmesi, bir türlü defansta istikrarın sağlanaması. 1974-75 sezonundan beri Karadeniz ekibinin ilk 7 haftalar itibariyle tarihinin en fazla golünü kalesinden çıkarması (15).
Ayrıca puan tablosundaki durum da hiç de iyi sayılmaz. Daha 7 hafta geride kalmasına rağmen zirvenin 10 puan gerisinde olmak kötü.
ÇİRKİN’de ise profesyonellikle duygusallığı bütünleştiren bir değer var. Olcay Şahan. Maç öncesi Trabzonspor taraftarından önce Beşiktaşlıların çağırdığı ve herkesin ayakta alkışladığı Olcay golünü atıp işini yaptı ancak sevinç göstermesi aksine yıllardır ekmeğini yediği Beşiktaş’tan özür diler gibiydi. Bu hareketin eleştiri alması yönetim ve teknik ekipten “Çirkin” olarak nitelendirildi.