Hatıralar bizi insan yapar mı?

Düzenleyen:
Hatıralar bizi insan yapar mı?

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

İnsanlarla yapay zekâların birbirine karıştığı bir zaman diliminde geçen “Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı”; insanı ‘insan’ yapan şeyin ne olduğunu harikulade görsellik ve bunaltıcı bir hikâyeyle sorguluyor...

Elimizdeki akıllı telefonlardan, ısıtma sistemlerimize kadar her yere giren yapay zekâlar, bir gün sonumuzu getirir mi? Bu sual, aralarında Steven Spielberg ve Stanley Kubrick’in de olduğu birçok meşhur yönetmenin kafasını kurcaladı, çok sayıda bilimkurgu filme çıkış noktası oldu. Onlardan biri de yönetmen Ridley Scott’un 1982 yılında çektiği “Blade Runner” filmiydi. Bu kült eser, dünyaya ulaşmak isteyen robotlarla “Blade Runner” polislerinin duygusal bir bağa uzanan mücadelesine sahne olmuştu. Filmin devamı ise 35 yıllık aradan sonra “Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı” ile bu hafta seyirciye merhaba diyor. Denis Villeneuve’un yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerinde başarılı oyuncu Ryan Gosling ve ilk filmde de oynayan Harrison Ford var. İkiliye Ana de Armas, Sylvia Hoeks, Robin Wright, Mackenzie Davis, Carla Juri, Lennie James ve Dave Bautista eşlik ediyor.
‘MEMUR K’NIN SIRRI
Aşırı yüksek binalar, uçan vasıtalar ve aç insanlar… Filmde teknolojinin tavan yaptığı ancak hayat standartlarının aşağılara düştüğü bir gelecek tasavvuru var. Beyinlerine yüklenen hatıralarla, gelişmiş duygulu yapay zeka robotlar olan “Kopyalar” ise  her yerdeler… Filmin hikâyesi hakkında ne kadar az şey söylense o kadar iyi. Ancak “Bıçak Sırtı”nın temel felsefesi şu: Ruhumuz olmandan sadece hatıralar bizi insan yapar mı?.. Filmde Ryan Gosling’in canlandırdığı  Memur K, miadı dolan kopyaları ortadan kaldırmakla vazifeli bir polis olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bir gün, kâinattaki bütün türleri karıştıracak bir hakikatle yüzleşiyor. Ardından da kafasında bazı soru işaretleri oluşuyor. Memur K, kafasındakilere cevap bulabilmek için eski polis Rick Deckard’ı aramaya koyuluyor. Yol boyunca da, yarım hatıralar eşliğinde kendi geçmişini ve kimliğini sorgulamaya başlıyor.
Geleceğin kasvetli resmi
Kült filmler, yeniden çekilince “Acaba yine her şey berbat mı edilmiş” endişesi taşıyoruz. Ancak “Bıçak Sırtı”, ilk filmin mirasına saygılı ve onu yepyeni bir ruhla bugüne taşıyan bir eser olmuş. Sürekli yağmurların yağdığı, parlak reklam ışıklarının yer aldığı ve bazen bir altın gibi parlayan mekânların bulunduğu filmde seyirciyi oldukça gerecek hatta bunaltacak bir atmosfer meydana getirilmiş. Ancak filmin iki buçuk saati aşan müddeti herkesi memnun etmeyebilir. İlk başlarda seyirciye eksiklik hissi yaşatan film, felsefi olarak da biraz yüksek bir çıtada ilerliyor. “Bıçak Sırtı”, Gosling ve Ford’un usta oyunculuklarına da sahne oluyor; Ford, filme farklı bir enerji katıyor. Eserde bir kısmı muhtemelen daha sonra anlaşılacak birçok küçük detay da yer alıyor. Film muhteşem görselliğiyle de “şaheser” tabirini hak ediyor.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...