Dünya başımıza yıkıldı

Rusya 2018’de olabilmek adına mutlak kazanmamız gereken maça bir kişi eksik başladık aslında. Finallere gidebilmek için yapılan en önemli (!) transfer Mircea Lucescu tribündeydi. Ama hocanın bedeni tribünde aklı başka yerdeydi herhalde ki, Serdar Aziz’i kadro dışı bırakmış, bu mevkide oynadığı her maçta büyük hayal kırıklıklarına imza atan Mehmet Topal’ı stopere yerleştirmişti. Bu hamle aynı zamanda orta sahada da önemli bir boşluğa neden oluyordu. İzlanda, bu fırsatı fazlasıyla değerlendirdi. İlk düdükle birlikte gol için yüklenen taraf tıklım tıklım tribünlerin desteklediği millîlerimiz değil, kuzeyli misafirlerimiz oldu. Kazandıkları her topta tehlike üretmeyi başaran, topu kaybettiklerinde ise 11 kişilik bir savunma duvarı ören İzlanda’ya karşı oyuncularımızın umarsız tavrı da şaşılacak boyuttaydı. Luce’nin ruh hali sanki takıma da sirayet etmişti.
 >Tercihler doğru sonuç verdi!
Lucescu’nun “Mehmet Topal’ı bitir, finallere veda et” (!) taktiği ilk yarıda sonuç verdi! Henüz 5. dakikada Sigurdsson’la sinyalini veren gole, 14’te yine aynı oyuncuyla gerçeğe çok yaklaşmış ki, Oğuzhan meşin yuvarlağı kale çizgisinden çıkardı. 32’te ise kaleci Halldorsson’un uzun topuyla başlattığı atakta Bödvarsson soldan ortaladı, savunmamız seyretti, Gudmundsson ağları havalandırdı: 1-0. Bu gole reaksiyon dahi veremeden 39’da Bjarnason savunmamızdaki hatalar silsilesinin cezasını kesti: 2-0. İkinci yarıya çok kritik bir değişiklikle başladık, Luce’nin yardımcısı Havutçu, Nuri’nin yerine Ozan’ı sahaya sürdü. Herhalde skoru korumayı hedefliyordu! 49’da topu bir kez daha ağlarımızda gördük. Defansımız uyurken, Arnason gol vuruşu yapmaktan çekinmedi: 3-0. 60’daki Arda-Emre Mor hamlesi tribünleri heyecanlandırsa da atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Bize Rusya’ya el sallamak düştü.
Lucescu tribünde Havutçu seyirde!
Millî Takım, kritik İzlanda maçında sahada yokları oynadı. Ancak sadece sahadaki oyuncular değil, takımın başındaki teknik adamların da maça iyi hazırlanmadığı ortaya çıktı. Mircea Lucescu, Ukrayna karşısında hakemlerle dalaşınca FIFA tarafından cezalandırıldı ve tribüne gönderildi. Yardımcısı Tayfur Havutçu da kulübede tribündeki seyirciden farksızdı. Millî Takım ilk yarıyı 2-0 geride kapattığında ikinci 45’te Nuri-Ozan değişikliği herkesi şaşırttı. Ay-yıldızlı takıma mutlak gol lazımken ve bu değişikliğin garipliği sürerken, millîler üçüncü golü de kalesinde gördü. Ancak Havutçu 3-0’dan sonra bile uzun süre hamle yapamadı. 60’ta formsuz Arda’nın yerine Emre Mor girdi, bu dakikadan sonra Millî Takım hareketlendi ama iş işten çoktan geçmişti. 

Arda sıfır çekti
İzlanda maçıyla ‘dalya’ diyen Arda Turan, maç öncesi ısınmaya çıktığında ve oyundan alındığında taraftarlar tarafından ıslıklandı. İzlanda karşısında bir varlık gösteremeyen Arda, 60 dakikada sahada kalırken isabetli şut çekemedi ve isabetli orta yapamadı. Arda ikili mücadelelerde de başarılı olamadı.  
Pozisyon vermedik
İzlanda’nın hocası Heimir Hallgrimsson, Türkiye karşısında akıllı bir oyunla istediklerini aldıklarını söyledi. Takımını tebrik ettiğini söyleyen Hallgrimsson, “Takım olarak Türkiye’ye karşı iyi savunma yapmalıydık. Bunu başardık. Türkiye pozisyon bulamadı. İlk golden sonra gerisi kolay oldu” dedi. 
Caner top kaybı kralı
Millî Takımımızın İzlanda’ya evinde 3-0 mağlup olarak Dünya Kupası’na gitme şansını kaybettiği maçta Caner Erkin geceye damga vurdu. Tecrübeli oyuncu 33 top kaybı ile Avrupa elemelerinde dün gece oynanan maçlarda en çok top kaybı yapan isim olarak ilginç bir istatistiğe imza attı. 
Serdar-Cengiz tribüne
Milli Takım’ın hocası Mircea Lucescu, İzlanda maçının 18 kişilik kadrosuna Serdar Aziz ve Cengiz Ünder’i almadı. Ay-yıldızlı takımın aday kadrosunda bulunan iki oyuncu, Eskişehir’deki karşılaşmayı tribünden izledi. 6 yıl aradan sonra ay-yıldızlı takıma çağırılan Sabri ise kulübede oturdu.