Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

AIDS’te ürküten tablo

Düzenleyen:
AIDS’te ürküten tablo

SAĞLIK Haberleri

Bütün dünyada yeni HIV/AIDS vakaları azalırken, Türkiye’de son 10 yılda yüzde 465 oranında arttı. Türkiye, AIDS artışının en hızlı olduğu ülke unvanına sahip oldu.

Ziyneti Kocabıyık

Farkındalık çalışmalarına bağlı olarak alınan tedbirler sonucunda bütün dünyada yeni AIDS vaka sayısı azalırken Türkiye’de son 10 yılda yüzde 465 oranında artış görüldüğü bildirildi. Türkiye’nin HIV/AIDS’in en çok arttığı ülke olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, “Bunu yıllara böldüğümüz zaman son 5-6 yıl içinde daha hızlı bir artış olduğunu görüyoruz. HIV/AIDS bizim içinde bulunduğumuz bölgede de artıyor. Kuzeyimizde Rusya Belarus, Ukrayna, batımızda Doğu Avrupa ülkeleri, güneyimizde Arap cumhuriyetlerinde de artış var” dedi.
KAYITLI HASTA SAYISI 14 BİN
HIV virüsünün alındıktan 2-10 yıl sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ünal “ABD rakamlarına göre HIV Pozitif bir kişi 50-70 kişiye bunu bulaştırabiliyor. Ülkemiz için böyle bir istatistik yok. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre kayıtlı 14 bin hasta var ancak gerçek rakamı tam olarak bilmiyoruz. Büyük bir bölümü HIV Pozitif olduğunu bilmeden yaşıyor. Hangi yolla aldıysa aynı yolla bulaştırmaya devam ediyor. Onlar da başkalarına bulaştırıyorlar. ‘Bana olmaz’ diye düşünüp reddetmek çözüm değil. Toplum tarafından bulaşma ve bulaşmama şartlarını bilmek korunmak için çok önemli” diye konuştu.
TEDAVİDEKİ GELİŞMELER KİŞİLERİ RAHATLATTI
 Ülkemizde vaka sayılarındaki artışın farkındalık ve bilinç düzeyinin düşük olması ile yakından ilişkili olduğunu anlatan ve bu yüzden rakamların katlanarak büyüdüğünü söyleyen Prof. Dr. Ünal “Bir başka faktör de tedavideki gelişmelere paralel olarak AIDS öldüren bir hastalık olmaktan çıktı, tedavi verilen ve bunu sürdüren kişilerde diyabet, hipertansiyon gibi kronik bir hastalık hâline geldi. Bu olumlu gelişme, bazı sonuçlar da doğurdu. Özellikle riskli davranış eğilimi olan kişilerin daha rahatlamasına ve tedbirleri elden bırakmasına sebep oldu” dedi. Tedavideki gelişmeler sayesinde artık günde 1 tek hap alarak AIDS tedavisinin yapılabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ünal “HIV pozitif anneden doğan bebeklerdeki bulaşma riski yüzde 33’den yüzde 0,5’e düşürüldü. Kan ve kan ürünleriyle bulaşma yapılan sıkı testler sayesinde son derece azaldı. Ancak orada da 2-6 haftalık testin pozitifleşmediği bir pencere dönemi var. O aralıkta hastalık atlanabilir. Riskli cinsel münasebet ve madde bağımlılarında enjektör paylaşımı hâlâ en önemli bulaşma yolu” dedi. 

TESTLER RİSKLİ DAVRANIŞLARI OLANLARA YAPILMALI
HIV teşhisi alan hastalar için sağlık sisteminde bir problem olmadığını anlatan Prof. Dr. Ünal, “Hastanelere gittiğinde doğru tedavi, takip, hedef viral yükün sıfıra ulaşma oranlarında bir problem yok. Bizdeki problemlerden birincisi Türkiye’de ne kadar HIV pozitif hasta olabileceğini bilmemek; ikincisi bunlara ulaşıp yakalama şansımızın düşük olması. Testler uygun yerlerde yaygın şekilde yapılmıyor. Kurallara göre test, daha çok riskli davranışlar içinde olan bireylerin bulunduğu yerlerde, onlara uygun saatlerde ve isim almadan yapılmalıdır. Bizde daha çok hastaneye ameliyat olmak için yatan hastalarda hepatit B, Hepatit C ile birlikte HIV bakılıyor. 8,5 milyon testin çoğu burada yapılıyor. Orada da yakalarsın ama diğer taraftan kaçırırsın” diye anlattı.

 

Tedbiri elden bırakmayalım

Çözüm olarak millî mücadele programlarının oluşturularak toplumsal farkındalığı artıracak faaliyetlerin sürdürülmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ünal, “Önemli bir tehlike olarak görülen HIV/AIDS’in topluma anlatılabilmesi için ilkokullardan başlayarak eğitimler verilmeli ve medyada bulaşma ve korunma yolları sürekli olarak anlatılmalıdır. Hastaların toplumdan dışlanmasını ve damgalanmasını engelleyecek eylem planları yapılmalı, anonim test ve teşhis imkânları sağlanmalıdır” dedi. 

 

AIDS’te ürküten tablo

Araştırmayı yapan Prof. Dr. Simten Malhan ve Prof. Dr. Serhat Ünal, çıkan sonuçların son derece çarpıcı olduğunu söyledi.

Toplumun yüzde 77,3’ü HIV/AIDS’ten habersiz

Başkent Üniversitesi’nin, Hacettepe Üniversitesi HIV/AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi (HATAM) ın gerçekleştirdiği araştırmanın çarpıcı sonuçları, kamuoyu ile paylaşıldı. Dünyada bugüne kadar yapılan en büyük HIV/AIDS Farkındalık Araştırması, Türk toplumunun yüzde 77,3’ünün HIV/AIDS konusunda bilgi sahibi olmadığını ortaya koydu. Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Simten Malhan’ın gerçekleştirdiği çalışma, toplumun her kesimini kapsayan 18 yaş üstü 22 bin kişi ile yüz yüze görüşülerek yapıldı. Prof. Dr. Malhan, araştırmada, eğitim, yaş ve cinsiyet tespitinden sonra HIV hakkında bilgisinin olup olmadığı, bulaşma yolları, HIV hastalarının normal bir hayat sürüp süremeyeceği, kişilerin HIV testini nerelerde yaptırabileceği, HIV testi yaptırılırken kimliklerinin gizli tutulup tutulmaması gibi bilgilerin sorgulandığını söyledi. Prof. Dr. Malhan “Amaç, toplumdaki bilgi düzeyini ortaya koymaktı. 21.347 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre toplumun yüzde 77,3’ünün HIV/AIDS konusunda bilgisiz olduğu ortaya kondu. Hastalığın bulaşma yolları konusunda katılımcıların yüzde 25,7’si kan yolu ve yüzde 22,5’i korunmasız cinsel münasebetle bulaşabileceğini bilmiyorken, yüzde 34,8’si el sıkışma/sarılma ve yüzde 59,1’i öpüşme ile bulaşabileceğini ifade etti. Katılımcıların yüzde 75’i tedavi altındaki hastaların normal bir hayat sürdürebileceğini bilmiyor” dedi.

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...