İki kanseri birden yendi

Dört kardeşin ortancası olan Şeyda Yılmaz’ın üniversiteyi kazandığı yıl tamamen değişmiş. Küçüklüğünden itibaren hemşire olmayı hayal eden Şeyda, Düzce Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu’nu kazanınca sevinçten havalara uçmuş. Ancak sevinci uzun sürmemiş… Şiddetli ağrı ile gittiği hastanede böbrek tümörü teşhisi konulmuş. Tek böbreği alındıktan sonraki birkaç ay boyunca ciddi hâlsizlik, baş dönmesi hissetmiş.  Cildinde morarmalar olmaya başlamış. Ameliyat sonrasında hâlsizlik ve baş dönmesinin normal olabileceğini, vücudunda oluşan büyük mor halkaların da bir yerlere çarpmanın etkisiyle oluştuğunu düşünerek pek de üzerinde durmamış.  
TEK ÇARE KÖK HÜRE NAKLİ
Belirtileri fark etmesine rağmen üstüne alınmadığını söyleyen Şeyda “En son çarpma, herhangi bir düşme olmadan bacağımda çok ciddi bir morluk oluşunca doktora başvurdum. Hastaneye yatırdılar ve genetik bir hastalık olan Fankoni Aplastik anemisi teşhisi kondu. Bu hastalık lösemi ve çeşitli kanserlere yol açıyordu. Sonra böbrekteki tümörün de bu hastalık yüzünden oluştuğunu öğrendik. Tek çare kök hücre nakliydi” diyor.
TÜRKÖK’TEN BULUNDU
Hemen aile üyelerinin uygunluğuna bakılmış. Sadece ablasının dokuları uymuş ancak o da Fankoni Aplastik anemi taşıyıcısı olduğu için verici olamamış. Bunun üzerine 3 yıl önce faaliyete geçen kök hücre bankası TÜRKÖK’e başvurulmuş. Uygun donör 1 hafta içinde bulunmuş. Donör ilik vermeyi kabul edince, Nisan 2016’da ilik toplanmış. Ancak Şeyda’nın durumu uygun olmadığı için nakledilememiş. Hücreler dondurularak bekletilmiş.  Bir yıl boyunca kan nakli olmak zorunda kalan Şeyda zaman zaman umutsuzluğa kapılmış:
Verilen kan yetmediğinde hastanede kan beklemek zorunda kalan ve çevresini üzmemek için mutsuluğunu saklayan Şeyda “Olmayacak galiba” dediği her an yanında ailesini ve arkadaşlarını bulmuş.  Nisan 2017’de dondurulmuş hücrelerden ilik nakli yapılmış. Kök hücre nakli ile yeniden hayata dönen Şeyda’nın en çok istediği şey 2 yıl ara verdiği okuluna dönmek.

Yılda 4 bin kişi ilik kardeşi oluyor
Türkiye’de 2016 yılında 4 bin kök hücre naklinin yapıldığını söyleyen Hematolojik Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emre Tekgündüz “Nakillerin yarısı başka bir vericiden yapılıyor. Akraba verici yoksa, akraba dışı nakil yapılıyor. Birçok hastanın, hiç tanımadığı ve belki de tanışamayacağı ilik kardeşi oluyor. Kanuni sebeplerle vericileri ile tanışamayan hastalar duygularını mektuplarla ifade ediyorlar. Biz bu mektupları sahiplerine iletiyoruz. Bu mektupları ‘ilikten kalbe mektuplar’ projesi altında bir araya topluyoruz” dedi.

İşte vericisine yazdığı mektup
Kendisine “ikinci hayatım” dediği imkânı veren ve hiç görmediği vericisine bir mektup yazarak duygularını anlatan Şeyda, “Kök hücre naklinden sonra yeniden doğdum, artık 6 aylığım. Kan grubum da değişti. Ben Rh(+) tim artık donörümle aynı kan grubunu A Rh(+) pozitifi paylaşıyorum. Öğrendiğime göre o da 24 yaşındaymış. Mümkün olsa onunla tanışmayı çok istiyorum” diyor.  Şeyda vericisine yazdığı mektupta ona şöyle seslendi: 
“Haftada birkaç günümü, bazen haftaları hastanede geçirdiğim, emekle kazandığım okuluma ara verip arkadaşlarımdan ayrı kaldığım, enfeksiyon riski nedeniyle anneme, babama, kardeşlerime bile doya  doya  sarılamadığım bir hayatım vardı benim. Uygun iliğin bulunduğu an hayatımın dönüm noktası oldu. Mutluluğu unuttuğum, ümidimi yitirdiğim anda ışık oldun bana. 6 ay önce kök hücre nakli oldum. Şimdi, bendeki ‘’SEN ‘’  ile hayata tutunacak umudum var. Sayende 20 ‘li yaşlarda bir gencin hayallerini kurma hakkı görüyorum kendimde. İliğin  bende,  güvende ve ona çok iyi bakıyorum. Dua ve minnetle… Sayende  iyileşen BEN”