Yine oyuna var mısın?

Bir mekâna sıkışmış insanlar, kesintisiz gerilim, mide bulandıran şiddet merasimleri... İlk defa 2004 yılında seyirciyle buluşan ve korku filmlerine yeni bir soluk getiren Testere serisi, bütün dehşetiyle 7 yıl sonra geri dönüyor. Psikopat John Kramer karakterinin “Seninle bir oyun oynamak istiyorum” repliğiyle akıllara kazındığı serinin 8. filmi “Testere: Jigsaw Efsanesi” (Jigsaw) temposu yüksek bir gerilim sunuyor. Yine büyük suçlara bulaşan insanların, akıl almaz işkencelerle yola getirilmeye çalışıldığı filmde, daha önce ölen psikopat Kramer hakkında “Acaba hayatta mı?” sorusu ortaya çıkıyor? Michael ve Peter Spierig kardeşlerin yönettiği filmde Matt Passmore, Tobin Bell, Callum Keith Rennie, Clé Bennett ve Hannah Emily Anderson gibi oyuncular rol alıyor. 

PSİKOPAT KRAMER YAŞIYOR MU?
Oldukça hızlı bir kovalamacayla başlayan filmde, beş kurban boyunlarından zincirlere bağlanmış olarak bir odada gözlerini açıyor. Yine hoparlörden bir ses yankılanarak, kendilerini kanlı oyuna davet ediyor. Hayatlarının daha önceki devirlerinde büyük hatalar yapmış bu kişiler, tıpkı günah çıkarır gibi hem yaptıklarını itirafa zorlanıyor hem de ölümden kurtulmak için bir seçim yapmaya mecbur kalıyorlar. “Yarışma” ilerledikçe de emredilenlere uymayanlar feci bir akıbetle yüzleşiyor. “Elenenlerin” cesetleri şehrin değişik yerlerinde bir bir ortaya çıkmaya başladıkça herkesin aklında şu soru geliyor: “Acaba öldüğünü düşündüğümüz John Kramer hayatta mı, yoksa onu birisi mi taklit ediyor?” 
Polis memurları Halloran ve Hunt da cinayetlerin izini sürmeye koyuluyor. Cesetler adli patologlar Logan ve Eleanor tarafından incelenerek katilin kimliğine ve tabii ki psikopat Kramer’ın yaşayıp yaşamadığının peşine düşülüyor. Bir yandan yeni oyuncaklarla işkence devam edip, fedakârlıklar sorgulanırken diğer yandan “acabalar”la dolu polisiye bir hikâye ilerliyor. Filmin neticesine doğru, yolumuz 10 yıl önce yaşanan hadiselere çıkıyor...

Kan tutanlar uzak dursun
Ahlaki bir öç alma zeminine oturtulmaya çalışılsa da “Testere: Jigsaw Efsanesi”, yine mide bulandıracak derecede bir şiddet vadediyor. Filmde, bir meyve gibi biçilen kafalar, kevgire dönen bedenler ve kanlı sahnelerle karşılaşıyoruz. Fakat işkence tuzaklarından bazıları bu defa pek zekice tasarlanmamış hatta komik bile sayılabilir. Serisinin köklerine doğru bir seyahat olan “Jigsaw”, yeni başlayanlar için alaka çekici olsa da serinin hayranları memnun etmeyebilir. Zira Testere efsanesine çok büyük yeniliklerin getirildiği söylenemez. Polisiyenin daha güçlü bir şekilde ele alınması ise bunun istisnası. Ama filmde biraz karmaşık irtibatlarla dolu olsa da sürükleyici ve iyi işlenmiş bir hikâye var. Bu ise sizi koltuklarınıza hapsediyor. Oyunculuklara gelirsek: Çok fazla karakter geçişi olsa da Matt Passmore ve Hannah Emily Anderson’ın performansı etkileyici. Bir bütün olarak bakıldığında gerilim tutkunlarının beğeneceği bir film olan “Jigsaw”dan kendisini kan tutan kişiler uzak durmalı.