Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

Düzenleyen:
Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 100 yıl geçti. Peki Balfour Deklarasyonu nedir, nelere yol açmıştır? Filistin topraklarına Yahudi göçü ile birlikte İsrail işgaline zemin hazırlayan bu deklerasyona dair bilgiler ve yol açtığı sorunlar için haberimizi inceleyebilirsiniz.

Balfour Deklarasyonu nedir? Balfour ne demek, nelere yol açtı? Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild'e 100 yıl önce bugün (2 Kasım 1917) yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir "vatan" kurulmasını vadediyordu. "Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatıldı. Önce Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali'ye Arap Krallığı'nı vadeden, ardından Sykes-Picot Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını Fransa ile paylaşan İngiltere, manda yönetimi öncesi süreçte işgal altında tuttuğu tarihi Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulmasına uzanan yolu hazırlamış oldu. 

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

Balfour'un 100 yıl önce yazdığı mektup ve ardından sürdürdüğü manda yönetimi ile Filistin topraklarını Yahudilere "vatan" kılan ve devlet kurmalarına yol açan İngiltere, 2012'deki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin oylamada ise çekimser oy kullanmıştı. "İsrail devletinin kurulmasında sahip oldukları rolden dolayı gurur duyduklarını ve Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yıl dönümünü gururla kutlayacaklarını" söyleyen İngiltere Başbakanı Theresa May'in ülkesi ise 100 yıl önce Filistin halkını yok sayarak 1948'de Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırladı.

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

BALFOUR DEKLARASYONU NELERE YOL AÇTI?

İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un Birinci Dünya Savaşı'nın üçüncü yılında Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild'e hitaben yazdığı "Filistin topraklarında Yahudiler için bir vatan vadeden" mektup, tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor. Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'de güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemeyi amaçlıyordu. 

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

"Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükûmeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım." sözleriyle başlayan Balfour'un mektubu şöyle devam ediyordu: "Majestelerinin Hükûmeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini hakları ile başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır."

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

Balfour'un, "Bu deklarasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım." sözleriyle son verdiği mektup, daha sonra İtalya, Fransa ve ABD'nin de desteğini almıştı.

FİLİSTİN TOPRAKLARINA YAHUDİ GÖÇÜ

Mektubun yazıldığı 2 Kasım 1917 tarihinden bir hafta sonra basınla paylaşılan Balfour Deklarasyonu'na savaş sonunda Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması'nda yer verildi. Milletler Cemiyeti'nde 1922 yılında kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temelini de bu deklarasyon oluşturdu. Balfour Deklarasyonu sonrasında İngiliz mandası altındaki Filistin'e 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı ve son olarak Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

Bu süreçte Filistinliler, topraklarındaki Yahudi nüfusun artışına karşı çıkmaya çalıştı. Ancak İngilizlerin manda yönetimini sonlandırarak Filistin'den çekilmesinin ardından, 1948 yılında Filistinlilerin Nekbe (Büyük Felaket) diye andığı İsrail devletinin kuruluşu gerçekleşti. İngiltere Filistin'den çekildikten sonra İsrail devletinin kurulmasıyla işgal süreci daha da yoğunlaştı, yüz binlerce Filistinli yurtlarından sürüldü, büyük can ve mal kayıpları yaşandı. Balfour'un öncülük ettiği süreçte tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail devleti, yarısından fazlasını zorunlu göçe maruz bıraktığı Filistinlilerin halihazırda yaşadığı bölgelere hâlâ "halksız vatan" muamelesi yapıyor.

FİLİSTİN NÜFUSUNUN YARISI MÜLTECİ DURUMUNA DÜŞTÜ

Bugün ise Filistin İstatistik Merkezine göre, Filistinli mültecilerin sayısı 5 milyon 900 bine ulaşmış durumda, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) ise bu rakamın 5 milyon 300 bine yaklaştığını belirtiyor. Filistinlilerin toplam nüfusu 12 milyon 400 bine tekabül ediyor, mülteciler ise bu rakamın neredeyse yarısını oluşturuyor. Filistinlilerin yaşadığı BM tarafından yaptırılan kampların alanı ise nüfusun artmasına rağmen aynı kalıyor.

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

İsrail'in 2006'dan bu yana Gazze'de uyguladığı ambargo sebebiyle Gazze'deki mülteciler, insani krizle karşı karşıya kalırken BM'ye göre Gazze'deki nüfusun yüzde 80'i fakirlik ve işsizlik sebebiyle yaşamak için uluslararası yardıma muhtaç durumda.

KAMPLARDAKİ EN BÜYÜK SIKINTI YOKSULLUK

Batı Şeria'daki Avrupa-Akdeniz Gözlemevi Müdürü Maha el-Hüseyni, Filistinli mültecilerin kamplardaki sıkı kısıtlamalardan dolayı yoksulluk ve işsizlikle boğuştuğunu söyledi. Hüseyni "İsrail güçleri, Batı Şeria'daki Filistinli mültecilere karşı idari cezalar ve fiziksel şiddet gibi tehlikeli ihlallerde bulunuyor." dedi.

Balfour Deklarasyonu ne demek ve nelere yol açtı (Filistin'e Yahudi göçü ve İsrail işgali)

Lübnan'daki kamplarda yaşayan Filistinlilerin ise çok kötü koşullarda yaşadığını ifade eden Hüseyni, "Lübnan'daki kamplarda bulunan nüfusun yüzde 80'i, hükûmetin mültecilerin çalışmaları konusundaki yasal kısıtlamalarından dolayı yoksulluk sınırının altında." diye konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...