Erdoğan: Ucunda ölüm olsa bu yoldan dönmem

Yücel KAYAOĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde bazı AK Partili yöneticilerle bir araya gelerek, sohbet havasında geçen uzun bir dış politika değerlendirmesi yaptığı öğrenildi. ABD, Suudi Arabistan ve İsrail üçgeninde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini, FETÖ’nün 15 Temmuz darbesinin arkasında hangi ülke ve ülkelerin bulunduğunu ‘Açıkça’ dile getiren Erdoğan’ın, Türkiye üzerinde oynanan oyunlarda başarılı olamayanların, şimdi yeni oyun planları peşinde olduklarını anlattığı öğrenildi. Erdoğan ile kurmayları arasındaki sohbette, ABD’de devam eden Rıza Zarrab davasının da oynanan oyunların bir parçası olduğu, değerlendirmesi yapıldı. AK Parti kurmaylarının, Türkiye’ye yönelik oyun planları ile ilgili endişelerini dile getirmeleri üzerine ise Erdoğan’ın “Kimin ne yaptığını biliyoruz, 15 Temmuz’un arkasında hangi güçlerin olduğunu, Türkiye ile ilgili planlarını biliyoruz. Türkiye üzerindeki oyunları bozmak adına, ucunda ölüm bile olsa bu yoldan dönmeyeceğim” dediği öğrenildi.

 ‘SAVCILIK TANIĞI’ OLDU
Öte yandan, Zarrab’ın iddia edildiği ‘İtirafçı’ olmak yerine ‘Savcılık tanığı’ olduğuna yönelik bilgiler geldiğini belirten AK Parti kurmayları “Bu durum Zarrab açısından daha avantajlı görünüyor. Zarrab’ın, Türkiye aleyhine tanıklık yapacağı anlamına geliyor. Savcılık iddialarının temelini de bu oluşturacak. Şu anda, iddianameye konu olan deliller hukuka dayalı toplanmış değil. O sebeple Zarrab’ın jüri önünde söyleyecekleri çok önemli” görüşünü dile getirdi.

ABD’YE GİDİŞ BİR KURGU
  AK Parti kulislerinde Zarrab’ın, ABD’ye gidiş sürecinin de önceden ‘kurgulandığı’ ve buna göz yumulmasının doğru olmadığına yönelik görüşlerin o dönemde ilgili birimlere rapor edildiği de konuşuluyor. Zarrab’ın ABD’ye gidişinin altında ‘Türkiye’de İranlı ajanlar tarafından öldürülebileceği endişesinin’ bulunduğu da ileri sürülüyor. Zarrab’ın tutuklanması ile sonuçlanan ABD seyahatinden ailesinin de ‘son anda haberdar’ olduğu ve öldürülme korkusu nedeniyle ABD yargısı ile anlaşma yolunu seçerek, Türkiye’yi suçlama potansiyelinin olabileceğinin, ailesi tarafından Erdoğan’ın yakın çevresine aktarıldığı belirtiliyor.