Yeni kardeşi doğunca, büyüğü harcamayın

Düzenleyen:
Yeni kardeşi doğunca, büyüğü harcamayın

YAŞAM Haberleri

Unutmayın ki, bebek minicik olsa da abisi ve ablası da henüz küçük birer çocuk. Onların da sevgiye ihtiyacı var. Onlara ‘terk edilmiş’ duygusunu yaşatmayın…

Canan Eraslan

İlk çocuğunuz, ilk göz ağrınız... O doğduğunda dünyanız değişti, her şey yeni bir anlama büründü. “O yokken ne yapıyor, ne düşünüyor muşum?” diye düşünmeye başladınız. Üzerine titrediniz, her adımınızda önce onu düşündünüz, onun için istediğiniz, onun için beklediniz. Şimdi ise ona bir kardeş geliyor ama siz biraz paniktesiniz. Çünkü bebeğiniz yeni doğacak. Tabii ki size ihtiyacı çok büyük. Onun bakımıydı, gıdasıydı, temizliğiydi derken büyük çocuğunuza zaman ayıramamaktan, onun bebeği kıskanmasından ve hatta ona zarar vermesinden korkuyorsunuz. Hiç haksız değilsiniz elbette. Her anne ve babanın, ikinci, üçüncü çocuk sahibi olurken yaşadığı duyguların bazıları... Evet, bebek doğmadan önce yaşanmaya başlanan korku ve endişe, anne ve babaları ‘en iyiyi yapayım’ derken büyük hatalara da sürüklüyor.

Örneğin anneler çocuklarına “Bak sen büyüdün, abla (veya abi) oldun. Ona birlikte bakacağız” der ama bebek doğduktan sonra anne, baba ve hatta bütün akraba ve tanıdıkların bütün ilgisi bebeğe yönelir. “Hoş geldin” bebek kutlamaları, hediyeler, eve her gelenin doğrudan bebeğe koşup onu sevdikten sonra büyük çocuğa “Aaaa, o güzel değil ki, ben seni seviyorum” sözleriyle bir anlamda ‘yalan’ söylemeler... Bütün bunlar çocuğa, büyüklerinin yaptıklarıyla söyledikleri arasındaki çelişkinin büyüklüğünü gösterecek, size olan güvenini sarsacak, kardeşine nefreti büyümeye başlayacak. Evet nefreti... 

Tamam çirkin bir şey ama bir pedagog söylemişti: Bir kadın için kuma neyse, çocuk için de yeni doğan kardeş aynı şeydir. Annesi ve babasının, dahası dedeler, büyük anneler, teyze, amca, dayı ve bütün tanıdıkların gözdesi, prens ve prensesi olan çocuk için birden bire ‘görünmez hâle gelmek’... Yaşayacağı en büyük travmalardan biri belki de. Yeni doğan kardeşi sevilirken, uzaktan nefretle bakan 3-4 yaşında bir çocuk gördünüz mü hiç? Dikkat ettiniz mi onun bakışlarına? Belki ‘evet’, belki ‘hayır’ cevabınız ama bakın ve size çok muhtaç olan bebeğin sevincini yaşarken, ilk göz ağrınızın hayatını altüst edecek hatalara düşmeyin... 

KISKANÇLIĞINI NASIL GÖSTERİR?

Çocuk, kardeşinin doğumunu, daha önce sahip olduğu bütün hakların, sevginin, ayrıcalıkların elinden alınması olarak değerlendirir. Anne ve babasının tüm davranışlarını da bu çerçevede görür ve huyları değişir. Uyku düzeni bozulur, hırçınlaşır, altını ıslatmaya başlar, emzik emmek, biberondan süt içmek ister. Yemeğini annesinin yedirmesini istemeye, annesi kaybetme korkusuyla ona yapışık hâlde dolaşmaya başlar. Bu da anne ile ilişkisinde gerginlikleri beraberinde getirir. Korku, yalnız yatmak istememe, sinirli ve mutsuz hâl, içe kapanma gibi durumları da ortaya çıkarır. Bu durum sağlıklı şekilde atlatılamazsa, çocuğun şiddet eğilimi artabilir, gelecekteki yaşantısı  kökten etkilenebilir.  

BÜYÜK ÇOCUĞUN DA SİZE İHTİYACI VAR

Çocuğunuz kıskançlığını çeşitli şekillerde gösterebilir. Bunun için bir pedagogdan yardım almanızı öneririm ama öncelikle birkaç tavsiyem olacak. Öncelikle hamilelik sürecinde çocuğun her sorusunu doğru cevaplayın. Ona birlikte bakmanız gerektiğini anlatın ama “Kıskanmak yok, sen abla oldun, abi oldun” gibi cümleler, çocukta kıskançlığı tetikler. Bebek doğduktan sonra da büyüğün rutinlerini aksatmayın. Uyurken masal okuyorsanız okumaya devam edin. Yeni doğan bebeğinizi de katacağınız ‘birlikte’ oyunlar oynayın. Bebeğin banyosunu birlikte yaptırın. Kesinlikle yapmamanız gereken bir şey ise, bebek doğduğunda büyüğü kreşe göndermek. Bu durumda istenmediğini düşünür ve bütün hayatı etkilenir.

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...