Doğu Guta'daki insani durum kritik noktada

Açıklamada, 14 Kasım'dan bu yana çok sayıda sivilin öldüğü ve yaralandığı, çatışmalardan sivillerin çoğunluğunun etkilendiği ifade edildi.

Uluslararası hukuk gereğince, sivillerin ve yaşam alanlarının çatışmalardan korunması gerektiği vurgulanan açıklamada, Doğu Guta'daki sivillerin çektiği insani durumun "kritik noktaya" ulaştığı uyarısında bulunuldu.

Açıklamada, bölgedeki sağlık çalışanlarının yüzlerce hasta ve yaralının hayat kurtarıcı temel sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığını aktardığı, çetin kış koşullarının ise durumu daha da kötüleştirdiği belirtildi.

Uluslararası Kızılhaç Örgütü Yakın ve Ortadoğu Bölge Direktörü Robert Mardini, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Doğu Guta'da insani durum kritik bir noktaya ulaşmış durumda." ifadesini kullandı.

Mardini, bölgedeki sivillerin kapana kısıldığını, sivillere yardım ulaştırılamadığını, gıda stoklarının hızla tükendiğini, elde kalanların ise astronomik fiyatlara ulaştığının altını çizerek, "Bazı aileler günde sadece bir öğün yemek yiyebiliyor. Bu çocuklu aileler için daha da üzücü. Sonuç olarak buradaki sivillerin büyük bir çoğunluğu insani kuruluşlardan gelecek yardıma güveniyor. Hiçbir askeri veya politik bir kazanım çekilen bunca acıyı meşrulaştıramaz." değerlendirmesinde bulundu.

Şam'ın doğusundaki bölgede 400 bin sivil, 5 yıldır askeri kuşatma altında yaşıyor. Doğu Guta'ya bu yılın nisan ayına kadar kaçak yollar, gizli tüneller ve tüccarlar aracılığıyla kısıtlı da olsa gıda girişi sağlanabiliyordu ancak söz konusu dönemden bu yana rejim ve destekçisi yabancı terörist grupların ablukayı sıkılaştırmasıyla bölgeye gıda maddesi ve ilaç sokmak imkansız hale geldi. Bu durum bölge halkının günlük yaşamını daha da zora soktu.

Doğu Guta, Astana anlaşmaları çerçevesinde "gerginliği azaltma bölgesi" ilan edilmişti. Rejimin garantörü Rusya, 22 Temmuz'da ateşkesin yürürlüğe girdiğini duyurmuştu ancak buna rağmen rejimin saldırıları aralıksız sürüyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides yaptığı yazılı açıklamada, "Son haftalarda kuşatma altındaki Doğu Guta'da durum hızlı bir şekilde kötüleşmiştir. Doğu Guta'da yaşayan yaklaşık 400 bin kişi gıda, ilaç ve yakıt gibi temel ihtiyaçlardan yoksun durumdadır." ifadesini kullandı.

Bölgenin kıtlık, aciliyet gerektiren tıbbi vakalar ve artan hastalık riskiyle karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Stylianides, 137'si çocuk, yaklaşık 500 kişinin acilen tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.

Stylianides, durumun daha da kötüleşmesini engellemek için "acilen sürdürülebilir ve kısıtlamasız sağlık yardımının ve tıbbi tahliyelerin" sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Suriye'deki çatışmanın sivilleri rehin almasına izin vermemeliyiz." uyarısında bulundu.

Sivillerin korunması için tüm taraflara çağrıda yapan Stylianides, bunun sadece ahlaki bir yükümlülük olmadığını, aynı zamanda uluslararası hukuk bağlamında bir zorunluluk olduğunu kaydetti.

Stylianides, AB'nin Suriye'ye gerekli olduğu müddetçe yardım sağlamaya hazır olduğunu, çatışmanın ancak siyasi çözümle sonlanabileceğini ifade etti.