Zarrab, kumpası amcasına itiraf etti

ABD’de devam eden Hakan Atilla davasında   Reza Zarrab’ın 15 Eylül 2016 tarihinde hapishanedeyken amcasıyla yaptığı konuşmaların metni ortaya çıktı. Zarrab’ın görüşmede kumpası itiraf ettiği görüldü. New York’taki duruşmanın 15. gününde ifade vermeye devam eden Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, banka dışında Zarrab ile hiç görüşmediğini belirtti. Atilla, Zarrab’tan hoşlanıp hoşlanmadığı sorusuna ise “Hoşlandığımı söyleyemem ama sonuçta bankanın bir müşterisiydi” cevabını verdi. İran yaptırımlarını delmek için Reza Zarrab ve başkalarıyla komplo kurup kurmadığı sorusuna ise Atilla “Hayatımın hiçbir döneminde kimseyle komplo kurmadım...Kesinlikle suçlu değilim” şeklinde cevap verdi. Savunma makamının ardından savcılık Atilla’nın çapraz sorgulamasına başladı. Duruşmanın sabahki oturumunu izleyenler arasında Türkiye’de hakkında soruşturma açılan eski New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara da vardı. ABD başkanı Donald Trump tarafından görevden alınan Bharara’nın duruşmanın ardından savcı yardımcılarıyla ve Yargıç Berman ile görüşmesi ise dikkati çekti. 

ZARRAB: BAŞKA ÇAREM YOKTU

Öte yandan Atilla’nın avukatları 25 Eylül 2016’da Zarrab  ile amcası olduğu söylenen “Ahad” isimli kişi arasında geçen telefon konuşmasının hem Azerice hem İngilizce transkriptlerinin tamamını mahkemeye sundu. Zarrab’ın görüşmede “Ahad durum öyle değil, sana söylüyorum. Burada çıkıp ‘tamam bu haltı ben yaptım’ dersen rahat ediyorsun... Anlıyor musun? Ben zaten suçumu kısmen kabul ettim... Başka çarem yoktu, neyleyeydim. Ömür boyu hapis cezası mı alsaydım? Burada kanun yok, Yapmadığın bir şeyi kabul etmek zorundasın. Burada işler böyle yürüyor. Önemli olan suçunu kabul etmen. Bu baskı sadece Amerika’da var diğer ülkelerde olmaz. Suçunu itiraf edersen serbest bırakılırsın, durum bundan ibaret” dediği görülüyor.

"ABD'DE ÇIKACAK KARAR PAÇAVRADAN İBARET"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ABD’deki Hakan Atilla davasının baştan hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Bakan Gül, şunları söyledi: “Son gelişmelerle yapılan çapraz sorgularda, dosyadaki tüm safahata bakıldığında bugün itibarıyla bu dava aslında fiilen de çökmüş bir davadır. Hiçbir hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Türkiye egemen bir devlettir. Bugün arama kararı olan firarilerin, Türkiye’de 17-25 Aralık darbe girişimini yapanların, usulsüz dinlemeleri yapanların tanıklığıyla bir mahkeme kararı, ancak bir paçavradan ibarettir. Böyle bir şeyin kabulü mümkün değil. Her ülke kendi egemenlik alanıyla ilgili ancak yargılama yapabilir.”