'Telekomda Türk modeline geçmeliyiz'

Düzenleyen:
'Telekomda Türk modeline geçmeliyiz'

Ekonomi Haberleri

Telekom sektöründe mevcut imtiyaz süreleri ile mobil için verilmiş lisans süreleri arasında vade uyumsuzluğu bulunduğunu belirten Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, meselenin çözümü hâlinde yatırımların artacağını ve sektörün uçuşa geçeceğini söyledi

Fikret Çengel

Türk Telekom CEO’su Paul Doany, imtiyaz ve lisans-lama konusundaki belirsizliğin telekom sektörü ve yatırımlar konusunda belirsizliklere sebep olduğunu söyledi. Türk Telekom için sabitte imtiyaz süresinin 2023, mobilde ise 2G’de 2026, 3G ve 4G ise 2029 yılında dolduğunu hatırlatan Doany, AB ve Amerika’da farklı sistemlerin kullanıldığını ve önemli bir tıkanmanın yaşandığını kaydetti. Doany “AB’de lisans sistemi geçerli iken, altyapı lisans sahibi şirkete ait oluyor ve lisans yenilenmezse bu altyapı kamunun yararlanamayacağı hâle geliyor. Dolayısıyla altyapıyı yapmış şirketin tasarrufunda kalıyor. ABD ve Kanada ise imtiyaza dayalı ancak çerçevesi çok daha serbest olan bir sistem uyguluyor. Bu iki ülkede şirketlere imtiyaz veriliyor ya da belli şartları sağlamaları operatör olarak faaliyet edebilmek için yeterli kılınıyor. Türkiye ise her ikisinden farklı olarak sabitte imtiyaz sistemi ve mobilde lisans sistemi uygulanıyor. Bu imtiyaz sistemi sayesinde altyapı için yapılan tüm yatırımlar imtiyaz süresi sonunda kamuya ait oluyor. Şu anda Türkiye’de mevcut imtiyaz süreleri ile mobil için verilmiş lisans süreleri arasında bir vade uyumsuzluğu var. Dünya da bu konuda daha verimli bir sistem arayışı içinde. Avrupa’da şirketler imtiyaza dönmek istiyorlar çünkü lisans bazlı sistemin sektörü ve yatırımları büyütemediğini fark etmiş durumdalar. Türkiye ise kendi yapısına ve kendi ihtiyacına uygun bir çözüm bulmalı” diye konuştu.

"Türk yapısına geçilmeli"

Doany, Türkiye’ye özgün bir modele geçilebileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: Biz Türk Telekom olarak düzenleyici kurumlara sabitte imtiyazların devam etmesi ve mobilde de sabitteki gibi imtiyaz sisteminin benimsenmesini öneriyoruz. Bu şekilde kamu menfaatinin en yüksek seviyede olacağını düşünüyoruz. Zira imtiyazlar sayesinde işletmecinin yaptığı tüm altyapı yatırımları aslında kamuya ait olacak ve imtiyaz süresi sona erdiğinde düzenleyici kurumlar o işletmeci ile çalışmaya devam etmek istemez ise yapılan yatırımlar boşa gitmemiş, kamu yararına kullanılmaya devam eder hâle gelmiş olacak. Ayrıca, olduğu hâliyle yani imtiyaz sisteminde kalınmasına karar verilirse sektör için bir belirsizlik de ortadan kalkmış ve sektörün geleceğine, aynı zamanda Türkiye’nin dijital geleceğine yapılacak yatırımlar daha sürdürebilir olacak ve bu ülkedeki öngörülebilirlik Avrupa’dan bile daha iyi bir seviyeye gelecek.

Bu imtiyaz konusunun en geç 2 yıl içinde çözüleceğini belirten Doany “Tamamen imtiyaza geçilmesi konusunda önümüzde bir engel yok, zorluklar var ama yönetilebilir. Ancak tamamen lisansa geçilmesi son derece karmaşık, öngörülebilirliği düşük ve lisans süresi sonunda altyapının kamuya geçmiyor olması, lisans sahibinde kalıyor olması kamu yararı açısından riskli” dedi. 

"2 milyon net abone kazandık"

2017’nin 9 ayında yüzde 12 büyüdüklerini açıklayan Dr. Paul Doany, 9 ayda 1 milyar 249 milyon TL net kâr elde edildiğini, Eylül 2016-Eylül 2017 arasındaki 12 aylık dönemde 2 milyon net yeni abone kazandıklarını açıkladı. Doany, bunun 2008’deki halka arzdan bu yana en yüksek abone kazanımı olduğunu söyledi.

"Ortaklık yapısı bizim konumuz değil"

Ortaklık yapısı ve bankalara olan 5 milyar dolara yakın borç sebebiyle yaşanan tartışmalara değinen Türk Telekom CEO’su Doany “Ana ortağımız olan OTAŞ’ın yaşadığı sıkıntılar Türk Telekom olarak bizim faaliyetlerimizi etkilemiyor. Biz yönetim olarak ortakların konularını Türk Telekom’un faaliyetlerinden izole ediyoruz. Bizim ana odağımız hem ülke ekonomisine katkı sağlamak hem de şirketin değerini artırmak. Bu şekilde aslında konunun çözümüne de yardımcı olmuş oluyoruz. Bildiğiniz gibi OTAŞ’a kredi veren bankaların büyük kısmı yerli bankalar ve biz bu süreçte şirketin değerini artırarak bundan kamunun ve bankaların faydalanmasını amaçlıyoruz. Türk Telekom ile ilgilenen yatırımcı önce şirketin geleceğine güven duyacak ve bir yatırım yapacak. Bunun karşılığında da alacağı temettülerden bir getiri sağlayacak. O sebeple biz, uygulanabilir bir stratejik planla hedeflerimizi belirledik. Yatırımcının ve bankaların beğeneceği 5 yıllık stratejik bir plan hazırladık”dedi.

"Trump'ın Kudüs kararı çocukca"

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi kararını ve bunun etkilerini değerlendiren Doany “Beni çok etkilediği kesin. Kudüs’le ilgili karar zamanlama açısından biraz sürpriz oldu. Trump yapacağını söylemişti ama bir anda oldu. Zamanlama şaşırtıcı. Karar çocukça” dedi.

 

Düzenleyen:  - Ekonomi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...