Burak Yılmaz, tarihe geçti... Sadece attığıyla değil, kaçırdıklarıyla da... Ellerim şakaklarımda düşünüyorum kara kara... Sorular şimşek gibi çakıyor, beynimde... Ne zaman, futbol adamlarımız yönetici erdemiyle demeçler verecek de kışkırtmalardan uzak adam gibi maç seyretmeyi öğreneceğiz? Ne zaman, futbolu futbol gibi oynayacağız da, dünya Türkiye’yi izleyip, bu ligden oyuncular seçecek ve statlarımızda her maç bir festivale dönecek? Heyhat!.. Şu trajikomik hale bakın... Bu ülkenin iki güzide takımı Trabzonspor ve F.Bahçe’nin Hüseyin Avni Aker’deki buluşması futbol galası olması gerekirken, arbedeye dönüyor. Ahh!.. Başkan Sadri Şener, “Provokasyona gelmeyin” uyarısını yapmışken, sahaya onca şeyi atmanın ne alemi var? Attınız da iyi mi ettiniz? Trabzonspor’un dengesini bozdunuz, oyun durdu da ne oldu? Takımı soğutunuz. O anda da F.Bahçe golü buldu. Yazık!.. Bu nasıl takım sevgisi? Amatör ile profesyonellik arasındaki en temel fark bu, kâr ile zararı ayırt edememek! “Gol” dedik de, Cristian, Tolga’yı avladığında Sow ofsayt mıydı, değil miydi? Kanaatim şu, yardımcı hakem Serkan Ok, ofsayt bayrağını kaldırarak, “golü veren” Fırat Aydınus’u ateşe attı... Zira o pozisyonda topa hamle yapan Senegalli oyuncu pasif alandaydı, yakınında yanıltacağı hiçbir Trabzonsporlu yoktu. Aydınus’un maçtaki en doğru gol kararı buydu, İddia ediyorum, Trabzonsporlular oyundu bu kadar strese girmemiş olsa bu maçı rahat kazanırdı. Alanzinho’nun o araya attığı toplar ve Olcan’ın paslarını Burak iyi değerlendirebilmiş olsa ilk yarıda maç kopardı. Ama dedim ya, tribünler gerdi, Trabzonspor kazanacağı maçı az daha veriyordu. O ana kadar F.Bahçe’de heyecan uyandıran tek pozisyon vardı o da, Alex’in direkten dönen topuydu. FAIR PLAY LÜTFEN Fırat Aydınus’u tebrik ediyorum, oyunu yarıda bıraktırmadığı için... Bundan sonra görev Şenol Güneş ve Aykut Kocaman’a düşüyor, güzel futbol için... Fair Play lütfen...