Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

FETÖ sanığı eski komutan hakim karşısında

FETÖ sanığı eski komutan hakim karşısında

GÜNDEM Haberleri

Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan eski Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan'ın yargılanmasına devam edildi.

Karabük Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Arıcan'ın avukatları ve eşi katıldı. Bolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Arıcan ise Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminden (SEGBİS) duruşmaya bağlandı. Celsede, Dörtyol Kaymakamı Murat Bulacak, SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenildi. Bulacak, 15 Temmuz 2016 akşamı dönemin Safranbolu Kaymakamı olarak görev yaptığını, belediye araçları ve polis ekiplerinin 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı önüne gitmesini ve herhangi bir hareketlilikte yolu kapatmaları talimatını verdiğini bildirdi.

Komutanlıkta herhangi bir hareketlilik gözlemlemediklerini anlatan Bulacak, o gece Sedad Arıcan ile iki kez telefonda görüştüğünü ve her ikisini de dönemin Karabük Valisi Mehmet Aktaş'a aktardığını ifade etti. Duruşmada ayrıca, tutuklu bulundukları Kocaeli F Tipi Cezaevi'ne SEGBİS ile bağlanılarak eski Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan, eski Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler ile eski Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk'ün de savunmaları alındı.

Evinde ele geçirilen hard diskteki belgeleri inkar etti

Mahkeme başkanı, Arıcan'a incelemeler sonunda evinde ele geçirilen bir hard disk içinde sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi, eski Hava Kuvvetleri Komutanı, FETÖ/PDY tutuklu sanığı Akın Öztürk ile çekilmiş fotoğraflarının olduğunu söyledi.

Sedad Arıcan ise savunmasında, Şili'de ataşe olarak görev yaptığını, bu sırada Öztürk'ün bu ülkeye ziyarette bulunduğunu ve söz konusu fotoğrafların o esnada çekildiğini iddia etti.

Mahkeme başkanı, aynı hard disk içinde çok sayıda word belgesi bulunduğunu, bunlardan birinde 25 yazarın isminin olduğunu ifade etti ve birçoğu FETÖ/PDY'den tutuklu ya da yurt dışına kaçmış bu yazarların isimlerini tek tek okudu.

Belgenin içinde, "Bu mektubu 'Ergenekon' ve 'Balyoz' olarak bilinen davaların bizim tarafımızdan nasıl göründüğünü yukarıda isimleri bulunan yazarlara gönderiyoruz." diye yazdığını kaydeden mahkeme başkanı, bir başka belgede de "Şu dinleme meselesi" başlıklı bir yazının daha olduğunu belirtti.

Sanık Arıcan, bu belgelerden haberinin olmadığını ileri sürdü. Daha önceki duruşmalarda söylediklerini tekrarlayarak, suçsuz olduğunu savunan Arıcan, tutuklu kalmasını isminin sözde "Sıkıyönetim Komutanları Listesi"nde bulunmasına bağlayarak, adları bu listede olan ve görevine devam eden, tutuklanıp daha sonra tahliye edilen komutanların olduğunu ileri sürerek tahliyesini talep etti. Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek, tahliyesini ve beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, Arıcan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Sedad Arıcan'ın, darbe girişiminin yaşandığı gün Ankara'ya gittiği, gece geç saatte Karabük'e döndüğü, komutanı olduğu birliğin üst düzey komutanlarıyla yaptığı 5 dakikalık toplantıya resmi kıyafetle gelinmesini istediği anlatılarak, sözde "İl Sıkıyönetim Komutanları" başlıklı listede adının "Karabük Sıkıyönetim Komutanı" olarak geçtiği, çeşitli illerde FETÖ ile alakalı alınan kişilerin ifadelerinde isminin geçtiği aktarılıyor.

Darbe girişimi gecesi telefonunda "ABD Washington" menşeli sosyal medya üzerinden iletişimin yapıldığının tespit edildiği, görevliyken çeşitli tarihlerde mülki amirden izin almadan İstanbul, Antalya, Bolu ve Ankara gibi illere gittiği, bu durumum şüphe uyandırdığı ifade edilen iddianamede, sanık Sedad Arıcan'ın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyanı idare etme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamalarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...