Bu hastalık nefes kesiyor

Düzenleyen:
Bu hastalık nefes kesiyor

SAĞLIK Haberleri

En önemli belirtisi nefes darlığı olan kalp yetersizliği ilerleyici bir hastalık. Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon yakalanma riskini artırıyor.

Ziyneti Kocabıyık

Ülkemizde yaklaşık 2.5 milyon kişiyi etkileyen kalp yetersizliği, yaşlılık, şişmanlığa bağlı nefes darlığı ve KOAH’la karıştırıldığı için geç teşhis ediliyor. Zamanında teşhis almadığı için ilerleyen hastalık 5 yıl içinde ölüme götürüyor. Son dönem hastalar, yatar pozisyonda nefes alamadıkları için oturarak uyumak zorunda kalıyorlar. Kalp yetersizliğinin erken teşhis ve uygun ilaçlarla tedavi edilmesi durumunda 5 hastadan birinin hayatının kurtulduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin Yiğit, hastalığın erken belirtilerini, risk faktörlerini ve tedavideki yeni gelişmeleri anlattı.   

NEFES DARLIĞI EN ÖNEMLİ BELİRTİ

Kalp yetersizliğinin nefes darlığı ile belirti veren ilerleyici bir hastalık olduğunu ancak bu belirtinin kişiler tarafından çok dikkate alınmadığını söyleyen Prof. Dr. Yiğit “Nefes darlığı merdiven ve yokuş çıkarken başlıyor. Hasta ‘kilo aldım, yaşlandım’  diyerek hastalığı kendine kondurmuyor. Daha sonra  düz yolda da nefesi kesiliyor. Son dönemde ise artık yatağa yatamayacak, gece uyuyamayacak hâle geliyor. Giderek yastık sayısını yükseltiyor. Sonunda oturarak uyumaya çalışıyor. Durumu daha da kötüleştiğinde akut akciğer ödemine giriyorlar ki, bunun müdahalesinin mutlaka hastanede yapılması gerekiyor”  dedi. 

TEŞHİS EKO İLE KONUYOR

Çoğunlukla hareketsiz olan bu kişilerin nefes darlığı belirtisini geç fark ettiklerini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yiğit “En büyük hareketi ev içinde iş yapmak ya da markete gitmek olan kişiler son döneme kadar hastalığın ilerleyişini fark edemiyorlar” dedi. Hastaların zaman zaman çarpıntı şikâyeti ile geldiklerine de dikkat çeken Prof. Dr. Yiğit “Bazı hastalar ritim bozukluğunu da hissedebilirler. Özellikle atriyal fibrilasyon denilen ritim bozukluğu kalp yetersizliği ile çok sık birlikte olan bir durumdur. Hastalar bu durumun farkına varmayabilirler. Teşhisi eko çekerek koyuyoruz. Atriyal fibrilasyon kalbe bağlı inmenin en önemli sebeplerindendir” diye konuştu. 

Kalp yetersizliği, hayat kalitesini düşüren de önemli ölçüde düşüren bir hastalık. Teşhis konulduktan sonra 5 yıl içinde hastaların yarısı hayatını kaybediyor.  Bu süre içinde sık sık hastaneye yatıp çıkmak zorunda kalıyor. Kalp yetersizliğine bağlı ölüm oranı kadınlarda meme, kolon ve yumurtalık kanserlerinde; erkeklerde ise mesane, prostat ve kolon kanserinden daha fazla. Tedavide standart olarak hastalığın belirtilerini baskılayan farklı ilaçlar kullanıyor. Ancak bu ilaçlar hastalığın ilerlemesinin önüne geçemiyor. 

Bu hastalık nefes kesiyor

YENİ TEDAVİ İLE HAYATTA KALMA ŞANSI ARTIYOR

Bu alanda geliştirilen yeni bir ilaç kalp yetersizliği hastaları için umut oldu. Geçtiğimiz yıllarda tedaviye katılan ilaç mevcut tedavilerden farklı olarak aynı zamanda kalbin koruyucu sistemlerini güçlendirerek kalp yetersizliğinin ilerlemesini yavaşlatıyor. Yeni tedavinin 5 hastadan birinin hastalıkta beklenen yaşam süresini uzattığını söyleyen Prof. Dr. Zerrin Yiğit “Benim de katıldığım çalışmalarda gördüm ki bu tedaviyi verdiğimiz hastalarda kardiyovasküler sebepli ölüm ve hastaneye yatışlarda yüzde 20 oranında bir azalma görüldü. İlaç acil servislere başvuruyu yüzde 30 oranında azaltıyor” dedi.

HASTALAR SGK’DAN GERİ ÖDEME BEKLİYOR

Türkiye’de de geçtiğimiz yıl ruhsat alan ilacın SGK’dan geri ödemesinin bulunmaması hastaları zor durumda bırakıyor. Prof. Dr. Yiğit “Klinik çalışmalar sırasında ilaç, çalışmaya girenlere ücretsiz olarak verildi. Hastalar bunu 2 yıldan fazla kullandı. Koma hâlinde gelen hastalar hastaneden yürüyerek  çıktı. Ancak çoğunluğu emekli ve dar gelirli olan kişiler ceplerinden ödeyerek bu ilacı alamadıkları için durumları kötüleşiyor. SGK’nın geri ödemeye alması bu hastaların büyük bir bölümünün hayatını kurtaracak”dedi. 

DÜNYADA YAŞLI, TÜRKİYE'DE GENÇ HASTALIĞI

Kalp yetersizliği, dünyada çoğunlukla ileri yaşlarda görülen bir hastalık. Genellikle 70 yaş üstündeki popülasyonda görülüyor. Ancak diyabet, hipertansiyon, böbrek fonksiyon bozuklukları Türk toplumunda daha yaygın olduğu ve kalp-damar hastalıkları ülkemizde 30’lu ve 40’lı yaşlarda bile görüldüğü için kalp yetersizliği de Türkiye’de Batı’ya göre daha erken yaşta ortaya çıkıyor.

NEFES DARLIĞI KOAH'LA KARIŞIYOR

“En çok karıştığı hastalık KOAH. Türk insanı çok sigara içtiği için kalp yetersizliğinden önce akla KOAH geliyor. Hastaların çoğu önce bir göğüs hastalıkları uzmanına gidiyor. Burada onlara nefes açan astım ilaçlarından veriliyor. Şikâyetler geçmeyip de hastalık ilerledikçe hasta ileri derecede kalp yetersizliği ve akciğer ödemi ile hastaneye yatmak zorunda kalıyor.

GRİP VE NEZLE HASTALIĞI TETİKLİYOR

Kalp yetersizliğinin ortaya çıkışını hızlandıran sebeplerden biri de enfeksiyonlar. Bu yüzden teşhisin en sık konulduğu dönem kış ayları. Nezle ve grip kalp yetersizliğinin ortaya çıkışını tetikliyor. Bu hastalıklar kalp yetersizliğine yol açmıyor ama altta yatan ve hastanın o ana kadar farkında olmadığı durumun ortaya çıkışını kolaylaştırıyor.  

DİYABET RİSK FAKTÖRÜ

Kontrol altında tutulamayan şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, alkol kullanımı ve kalp damar hastalıkları kalp yetersizliğinin en önemli sebebi olarak bildiriliyor. Çoğunlukla bunların birkaç tanesinin bir arada bulunması riski artırıyor. Kalp yetersizliği tek bir hastalık değil. Birkaç çeşidi bulunuyor.  En yaygın olarak görüleni ve kısa sürede ölüme götüren tipi düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği olarak adlandırılan kalbin kasılma gücünün azaldığı ve dokulara yeterli derecede oksijen tanışamadığı türü.  Bunun da en önemli sebeplerinden bir tanesi ülkemizde çok sık görülen koroner arter hastalığı. Kalbi besleyen koroner atardamarların ciddi ölçüde tıkanmasına bağlı olarak kalp kasının bir bölümünün hasara uğraması veya ölmesiyle kalbin kasılma gücü giderek düşüyor ve kalp yetersizliği gelişiyor. Kalp krizine ne kadar erken müdahale edilirse, bu risk azalıyor. 

 

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...