Suriye'de 82 millet savaşta

Suriye'de 82 millet savaşta

DÜNYA Haberleri

82 milletten binlerce savaşçının çarpıştığı, 28 ülkenin de direkt ya da dolaylı olarak savaşın içinde yer aldığı Suriye’deki iç savaş âdeta 3. Dünya Savaşı’na döndü.

OSMAN SAĞIRLI

Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta hükûmet karşıtı gösterilerle başlayan, ardından Mısır, Yemen ve Libya’da devrimlere sebep olan Arap Baharı, Suriye’de âdeta Arap sonbaharına dönüştü. Diğer Arap ülkelerinde hükûmet ve anayasal değişiklikler, sosyal ve politik hayatta köklü değişimler yaşanırken Suriye’de yüz binlerce insanın ölümüne ve bu coğrafyada çıkar hesapları yapan ülkelerin satranç oyununa sahne oldu.

82 MİLLETTEN SAVAŞÇI
Lübnan, Angola, Cezayir ve Sudan’ın ardından ‘dünyanın en uzun süreli iç savaş yaşayan ülkesi’ olma unvanını elinde bulunduran Suriye’deki savaş artık bir iç savaş olmanın ötesinde âdeta üçüncü dünya savaşı statüsü kazandı. Zira, ABD’nin dünyanın süper gücü olduğunu kanıtlama, Rusya’nın Akdeniz’deki varlığını sürdürme, İran’ın Şiilerin hamiliği unvanını elinde bulundurma, Türkiye’nin ise terör belasından kurtulma adına müdahil olduğu Suriye’de, 5 ülke direkt, 23 ülke ise dolaylı olarak savaşın içinde yer alıyor. Birçoğu özel ordu mensubu olmak üzere 82 ülkeden binlerce savaşçı da burada yıllardır çarpışıyor.

SİLAH YASAK AMA...
BM’nin ve adı yaldızlı harflerle yazılan birçok insani örgütün kimi zaman çaresiz bazen de duyarsız kaldığı Suriye’de 600 binden fazla insan öldü, yüz binlerce insan da yaralandı. Uluslararası hukuka göre savaş suçu sayılabilecek; kimyasal silahlar, misket bombaları, scud füzeleri, canlı bombalar, vakum bombası ve napalm bombası hemen her gün Suriye’de insanların üzerine atıldı.
BM’nin insanî yardım ve diplomasi yapmak bir yana istatistiki veri bile toplamaktan vazgeçtiği Suriye’de başta Halep olmak üzere birçok şehir harabeye dönüştü. Savaş bugün sona erse bile ülkenin yeniden eski hâline gelmesi için 30 yıllık bir zamana ihtiyaç var.

121 ÖRGÜT SURİYE’DE
Suriye’de rejim yanlısı ve rejim karşıtı olmak üzere 121 farklı örgüt ve bunların altında yapılanan 2 binden fazla grup birbirleriyle çarpışıyor. 2011 yılında başlayan ve birçok şehrin devrim isteyen halkın hâkimiyetine geçmesiyle süren Suriye’deki olaylar, 2014 yılında sahneye sürülen DEAŞ ile birlikte hezimete dönüştü. Laboratuvarlarda üretilen, Hollywood sahneleri ile kimliği şekillendirilen DEAŞ, Suriye’deki devrim beklentilerini kesintiye uğratmakla kalmadı, İslam adına hareket ettiği yalanı ile birlikte Müslümanlara ciddi zararlar verdi. Bununla da kalmayıp, Suriye’de hesabı olan ne kadar ülke varsa hepsine âdeta Suriye’ye giriş davetiyesi çıkardı. DEAŞ ile mücadele yalanı, Türkiye’nin yıllardır başına bela olan üç harfli örgütlerden PKK’nın da burada yeniden palazlanmasına yol açtı. Dünyaya kahraman olarak lanse edilen PKK, PYD kimliği ile başta ABD olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden hem lojistik hem de siyasi destek buldu. Binlerce Avrupalı, terör örgütünün saflarında güya kahramanlık sergilemek üzere Suriye’ye adım attı.

TSK’DAN İKİ BÜYÜK OPERASYON
Olayların başladığı günden bu yana Suriye’deki iç savaşı durdurma gayretinde olan ve taraflara sükûnet çağrısında bulunan Türkiye, başta Suriye olmak üzere bu topraklarda ince hesapları olan bazı ülkeler tarafından terör unsurlarına destek vermekle suçlandı. Üstelik hem DEAŞ hem de PKK tarafından yapılan birçok saldırının hedefi olmasına rağmen... Bunun üzerine sınırlarımızın hemen yanı başında hilafet ilan eden DEAŞ terör örgütüne yönelik El-Bab bölgesine 24 Ağustos 2016 tarihinde sabaha karşı saat 4 sularında Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı adı verilen operasyon için harekete geçti. Suriye’nin Cerablus bölgesine havadan ve karadan askerî harekât başlattı. 20 Ocak tarihinde de Zeytin Dalı Operasyonu ile Afrin bölgesinde yuvalanan ve devlet kurma hayali kuran terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD’ye yönelik operasyonla Türkiye direkt olarak ikinci kez Suriye’de askerî operasyon başlattı.

Suriye'de 82 millet savaşta
2016’da Halep’teki bombardımanda 7 çocuğunu kaybeden anne Sabah, son nefesini tekerlekli sandalye üzerinde sokak sokak doktor ararken vermişti. Ebu Muhammed Halebi’nin ölen eşi için çaresizce döktüğü gözyaşları fotoğraflara böyle yansımıştı. (Yahya Al-Rejo AA)

47 ÜLKEYE YAYILDILAR
7 yılı geride bırakan savaşta 22 milyon Suriyeliden 13 milyonu, şehirleri, köyleri evleri bombalandığı için kendi ülkelerinde mülteci durumuna düştü. 7 milyonluk bir nüfus ise çareyi ülke dışına kaçmakta buldu. Mültecilerin yüzde 87’si Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’a sığındı. Şu an dünya genelinde 47 ülkede toplam 7 milyon Suriyeli, mülteci olarak hayata tutunmaya çalışıyor. Mültecilerin çoğunlukta olduğu ülke ise 4 milyon gibi yüksek bir rakamla Türkiye. Suriye sınırımızda ise 800 bin mülteci Türkiye’nin eline bakıyor.
Suriyeli mültecilere kucak açan Türkiye’yi ‘teröre destek vermek’le suçlayan, bununla da yetinmeyip her fırsatta dünyaya insanlık dersi veren (!) malum ülkeler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde yer alan maddeleri hiçe saydı. Mülteci teknelerini batırdı, sınırlara tel örgü çekti, mültecileri hapse atmak dahil her türlü insanlık dışı muameleyi sergilemekten geri durmadı.
Muhaliflerin 4, rejimin ise bir hükûmet kurduğu Suriye’de savaşın kısa vadede sahada, uzun vadede de masada bitmesinin neredeyse imkânsız olduğu aşikâr... Kısacası Suriye’de her gün insanlar dünyada ise her geçen gün insanlık ölüyor.

Suriye’de fitili ateşleyen genç: Pişman değilim
Suriye’deki halk ayaklanmalarının fitili, 15 Mart 2011’de Dera’da bir grup öğrencinin okul duvarına “Halk rejimin yıkılmasını istiyor” yazmasıyla ateşlenmişti. Kısa süre içinde Dera ve Şam’da rejim karşıtı protestolar başlamıştı. Suriye’de 7 yıl önce okullarının duvarına “Ey doktor (Beşar Esad) şimdi sıra sende” yazarak halk ayaklanmalarının başlamasına vesile olan öğrencilerden 20 yaşındaki Muaviye Sayasna “Pişman değilim. Yaptığımla gurur duyuyorum. Biz duvara yazdık ve devrim başladı” dedi. Bir arkadaşıyla suçu üstlendikten sonra rejimin işkencelerine maruz kaldığını anlatan Sayasna “Ben ve arkadaşlarım duvarlara yazı yazmaya başladığımızda Tunus’ta ve Mısır’daki devrimlerden etkilenmiştik. Rejim işkencelerden sonra bizi hapse attı. Kısa süre sonra gösteriler patlak verdi ve rejim bizi serbest bıraktı. Bu yazılardan dolayı hiç alakası olmayan kişiler de tutuklandı” ifadelerini kullandı. Özgür Suriye Ordusu safında çatışmalara katıldığını kaydeden Sayasna, rejimin kısa sürede düşmesini beklediğini söyledi.
Suriye'de 82 millet savaşta

 

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...