Erdoğan büyükelçilere sert çıktı, 'Feryadımız haksızlığa'

Erdoğan büyükelçilere sert çıktı, 'Feryadımız haksızlığa'

GÜNDEM Haberleri

Başbakan Erdoğan, 'Türkiye'de 4 kişi polise şiddet uygularken ölüyor; dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Mısır'da 300 kişi ölüyor, dünya sessiz' dedi.

Uluslararası toplumu Mısır'daki darbeye kayıtsız kalmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de 4 kişi polise şiddet uygularken ölüyor; tweetler, Facebook'lar dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Mısır'da 300 kişi ölüyor, dünya sessiz. Bizim feryadımız bu haksızlığa" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nın AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği 6. Geleneksel Büyükelçiler iftarına katıldı. Erdoğan'ın yemek sonrası yaptığı konuşmada, gündem maddesi yine Mısır'da yaşananlardı. Türkiye'nin Mısır'ın içişlerine karışma gibi bir nedeni olmadığını dile getiren Erdoğan, "İnsanlar ibadetini yaparken öldürülüyor. Bizim isyanımız bu haksızlığa" diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mısır'ı Arap dünyasının kutup yıldızı olarak görüyoruz. Mısır bölgesi, Türkiye ve Avrupa için hayati öneme sahiptir. Mısır devrimini başından beri kayıtsız şartsız destekledik.
Bu 70 yıl aradan sonra ilk defa yapılan bir seçimdi. Bugün gelinen noktada talihsiz bir gelişme yaşandı. Seçilmiş cumhurbaşkanının darbe ile görevden uzaklaştırılmasını demokratik ilkelerle açıklamak mümkün değildir.
Biz Türkiye olarak belli kişi ve kuruluşları savunan değil, evrensel değer ve ilkeleri gözeten bir politika izliyoruz.
Türkiye kardeş Mısır halkının yanında olacak ve maddi-manevi desteğini vermeye devam edecektir.
Türkiye, demokratik bir ülke olarak kendi tecrübelerini de her ülkeyle paylaşmaya hazırdır. Biz çok zorlu bir demokrasi sürecinden geçtik. Son 50 yılda 4 askeri darbe, bunun yanında askeri darbe girişimlerine şahit olduk.
Her bir darbe Türkiye'ye ağır faturalar ödetti ancak tüm bu hadiselerden dersler çıkararak kararlı bir mücadele yürüttük. Mısır'ın da aynı acıları yaşamasını bedelleri ödemesini istemiyoruz.
Bizimle bir araya geldiğinde demokrasiye övgüler yağdıran ülkelerin bu noktada tavırlarını görmek isteriz. Mısır şehirlerinin meydanlarını dolduranlar görmezden gelinmektedir. Türkiye tüm antidemokratik girişimlerin karşısındadır.
Türkiye hiçbir ülkenin içişlerine karışma arzusunda değildir. Ancak bölgemizi yakından ilgilendiren böyle bir meselede tavrımızı net bir şekilde ifade etmemiz örnek alınmalıdır. Birileri halkın iradesine saygı duymazken, biz saygımızı dile getirdik. 'Seçimle gelen seçimle gitmelidir' dedik.
Bugün Mısır'ın başına gelen yarın başka bir ülkenin başına gelebilir. 'Kalkıp da Mursi hata yaptı, yanlış yaptı...' Neye göre yanlış yaptı? Bunun kararını biz mi vereceğiz? Bırakalım da Mısır halkı versin.
Yüzde 52 ile başa gelmiş bir cumhurbaşkanı var. Öte yandan yüzde 1.5 oy almış cumhurbaşkanı yardımcısı var, atamayla gelmiş. Ancak çok manidar bir şey daha var. Yemin merasimi, bir trajedi. Bakıyorsunuz cumhurbaşkanının karşısında kendisini atayan milli savunma bakanı olarak yemin ediyor.
Dünyanın neresinde böyle bir demokrasi var. Evrensel değerler yönetim biliminde bu işe 'evet' diyorsa, ben böyle bir demokrasiyi tanımadım, bilmiyorum. O zaman yeni yeni tanışacağız demektir. Mısır'ın en kısa sürede sivil yönetime geçiş konusunda kararlı adımları atacağına inanıyoruz.
Bakınız Türkiye'de 1 kişi, 2 kişi, 3 kişi, 4 kişi polise şiddet uygularken ölüyor. Tweet'ler, Facebook'lar dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Ama öbür taraftan Mısır'da 300 kişi ölüyor, bunlardan 53'ü ibadet ederken, namaz kılarken kurşunlanıyor, dünya sessiz. İkircikli olmanın anlamı yok. Burada konuşmayacaksınız da nerede konuşacaksınız? İnsanlar ibadetini yaparken kurşunlanarak öldürülüyor. İşte bizim feryadımız bu haksızlığadır. Milletin iradesine saygı duymayanlara karşıdır bizim bu feryadımız."
'SEBEP MEZHEPÇİLİK DEĞİL'
Erdoğan Suriye'de yaşanan iç savaşa da değindi. Şam rejimine karşı çıkmalarının nedeninin mezhepçilik olmadığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin devlet geleneğinde mezhepçilik yoktur. İktidarımız döneminde de olmayacaktır. Suriye'deki rejime de mezhebi nedeniyle karşı çıkmıyoruz. Halkına açıkça zulüm ettiği için karşı çıkıyoruz. Suriye'de şu ana kadar 100 bin insan öldü ve öldürülmeye devam ediyor.
Şimdi ben bu rejime diktatör demeycek miyim, katil demeyecek miyim? Ben de insanım onlar da insan. Biz insanların tümünü yaradan ötürü seviyoruz. Orada Müslüman ya da değil diye ayrım yapamazsınız.
Bu iç savaş nedeniyle bizim ülkemizde şehit olanlar var, durum iyiye gitmiyor. Suriyeli kardeşlerimizin bu rejimden kurtulması için desteğimizi sürdüreceğiz. Rusya ve Çin'e sesleniyorum, uzlaşmacı sürece destek vermeniz gerek."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...