Bardağı taşırdı

Bardağı taşırdı

DÜNYA Haberleri

Rum tarafına, Ada’da Türk askerinin varlığına son veren ‘Guterres Belgesi’nin uygulanması için çağrıda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya kendi bakanından bile tepki geldi

Haber Merkezi ANKARA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için “yavru vatan” kelimesinin kullanılmasına tepki gösteren KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu defa bir adım daha ileri giderek Ada’da Türk askerinin varlığına son veren ‘Guterres Belgesini’ savunması bardağı taşırdı. Hem KKTC’li yetkililer hem de Türkiye’den yetkililer, Akıncı’nın açıklamalarının Türkiye’nin uluslararası alanda KKTC için gösterdiği çabalar düşünüldüğünde tam bir vefasızlık örneği olduğunu vurguladı.
 

TEHLİKELİ ADIM
Ankara’da, “Ada’daki Türk halkının geleceğini tehlikeye atacak bir adım” olarak değerlendirilen Akıncı’nın teklifi, şaşkınlık ve endişe ile karşılandı. Türkiye’nin KKTC meselesinde oldukça hassas olduğu vurgulanırken, Akıncı’nın Türkiye’nin KKTC için yaptıklarını görmezden geldiği belirtiliyor. Kıbrıs meselesinde Türkiye’nin birçok ülkeyi karşısına aldığını vurgulayan diplomatik kaynaklar, AB’ye üyelik yolunda en büyük engelin Kıbrıs meselesi olmasına rağmen bu konudan Türkiye’nin taviz vermediğini ifade ediyor. Türkiye’nin KKTC için elinden geleni yaptığının altını çizen kaynaklar, Ada’ya su götürme projesi ile 50 yıllık su ihtiyacının karşılandığı, KKTC çevresinde doğalgaz aramasına girişen yabancı ülkelere ait gemilerin engellendiği ve KKTC’ye hem ekonomik hem de enerji anlamında yardımlarını kesintisiz devam ettiğini dile getiriyor. Türkiye’nin uluslararası alanda yalnız bırakılmasına rağmen Ada’da barış ve KKTC’nin güvenliği ve hakları için büyük çaba harcadığını belirten kaynaklar, Ankara’nın bu çabalarına karşı Akıncı’nın attığı bu adımının kabul edilemez olduğu belirtiliyor.

DIŞİŞLERİ: ZİHNİYET DEĞİŞMELİ
 Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandıran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, geçen yıl Crans-Montana’da yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını hatırlattı. Aksoy “Bunun temel sebebi gayet açık. Rum yönetimi Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitlik temelinde bir ortaklık kurmayı kabul etmiyor. Siyasi gücü paylaşmak istemiyorlar. Rumlardaki bu zihniyet yapısı değişmediği sürece müzakerelerden bir sonuç alınmasını da çok zor görüyoruz” ifadelerini kullandı. Aynı tartışmaları tekrarlayarak çözüm yönünde ilerleme sağlanacağını düşünmediklerini belirten Aksoy, “Ada’da her iki tarafın da siyasi olarak eşit olduğu gerçeği asla değişmeyecek. Sürdürülebilir her çözüm de ancak bu gerçeğin üzerine inşa edilebilir. Ada’da bulunacak çözüm, tabiatıyla Kıbrıs Türkünün refahı ve güvenliğini garanti altına alacak düzenlemeleri de mutlaka içerecek” diye konuştu. Aksoy, KKCT Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis’in 16 Nisan akşamı Birleşmiş Milletlerin (BM) ev sahipliğinde ara bölgede bir araya gelmesinin amacının müzakerelerin yeniden başlatılması olmadığının altını çizerek, “Biz önümüzdeki dönemde de Rumların zihniyetinin değişmesi ihtimalini son derece düşük görüyoruz. Dolayısıyla sadece Ada’daki mevcut gerçekleri temel alan bir çözümle başarıya ulaşma ihtimali olacağını düşünüyoruz” dedi.

Rumlar zaten kabul etmedi
Eleştirilerin odağındaki isim KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen siyasi parti başkanlarını Cumhurbaşkanlığı Sarayında kabul etti. Akıncı, görüşmenin ardından, kendisine yöneltilen eleştirilere yazılı cevap verdi. “Uzun sürecek bir durgunluk ve gerginlik dönemine doğru hızla yol alınırken ve bu gidişle adamızın kalıcı olarak bölünme ihtimali daha da büyürken, sessiz kalamazdım” diyen Akıncı şöyle devam etti: Rum tarafını Guterres Çerçevesi’ni sulandırmadan ve kendi yorumlarıyla çarpıtmadan olduğu gibi kabul etmeye davet ettim. 30 Haziran 2017 tarihinde BM tarafından Crans Montana’da taraflara sunulan metindir. Rum tarafı bu konudaki samimi çağrıma olumlu cevap vereceğine, iki gündür 4 Temmuz tarihli, olmayan bir belgeden söz etmeyi tercih ettti. Ne yazık ki bu tutum, Guterres Çerçevesi’ni sulandırmaya, çarpıtmaya devam edeceklerini göstermektedir ve bu, maalesef çözüme yardımcı bir yaklaşım değildir.

ÖZERSAY: BİZİ BİLGİLENDİRMEDİ
Akıncı’yı eleştiren KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay “Akıncı, hükûmeti ve Dışişleri Bakanlığını bilgilendirmedi. Biz bunu basından öğrendik. İsviçre’de başarısızlığa uğrayan bir sürece ait olan böyle bir kâğıdın, nasıl olup da ‘kaldığı yerden aynen devam’ noktasına sürüklenmemize yol açmayacağını bizzat Sayın Cumhurbaşkanı’ndan duymayı isterdim” dedi. Akıncı’ya ilk tepki önceki gün eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan gelmişti. Eroğlu, Türkiye’nin Kıbrıs’ta asker bulundurmasından, etkin ve fiilî garantisinden vazgeçmenin “akıl kârı olmadığını” söylemişti.

SKANDAL BELGE
Guteress Belgesi 6 başlıktan oluşuyor; “Ekonomi”, “Avrupa Birliği”, “Mülkiyet”, “Yönetim-Güç Paylaşımı”, “Toprak” ile “Güvenlik ve Garantiler”. En önemli başlığı Türkiye’nin etkin ve fiilî garantisinin ortadan kaldırılmasını ve Türk askerinin adadan çekilmesini içeriyor.

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...