Kedi yüzlü anne çocuğu bozuyor

CANAN ERASLAN

Sosyal medya... Son yılların büyük çılgınlığı. Yüz milyonlarca kişi yediğini içtiğini de paylaşıyor, uykusuzluklarını da. Sevgiler de sosyal medyada yaşanıyor, kavgalar da. Aslında iş çoktan çığırından çıktı. Bebeği doğar doğmaz sosyal medyada paylaşanlar, o daha doğmadan adına sosyal medya hesabı açanlar, yetmezmiş gibi çocuğun büyüdüğünde utanacağı fotoğrafları onun adına açtığı hesapta fütursuzca paylaşan anne ve babalar var. Kötülüklerin yerleşmesi için en tehlikeli şeydir ya kanıksamak ama ne yazık ki bunlara şaşırmıyoruz artık.
Uzmanlar ise çok farklı bir tehlikeye dikkat çekiyor: Sosyal medya, büyükleri çocuklaştırdı, çocukları yetişkin yaptı.
Ne demek mi istiyoruz?
Şöyle bir bakın sosyal medya araçlarına. Kendi fotoğrafını çekip, üzerine kedi, köpek, tavşan emojileri, çıkartmaları yerleştirip bunları takipçileriyle paylaşan ve hatta ‘herkese açık’ olduğundan milyonlarca kişinin görmesinden rahatsız olmayanlar var.
Çocuklarına örnek olması gereken büyükler, çocuk gibi konuşmayı alışkanlık hâline getiriyor. Bakıyorsunuz bilmem kaç yaşındaki bir kadın, “Ben şeni şook şeviyorum” diyebiliyor. “Çen beni üjmeşene amaa” diyen anneler var çocuğuyla konuşurken.
Çocuklara bakıyorsunuz... Doğar doğmaz eline tablet tutuşturulan çocukların, 7-8 yaşında video kanalı olmasını yadırgamıyoruz değil mi? O kanallar aracılığıyla kendilerini olduklarından çok büyük gösterme çabasının da farkında mıyız? Yaşlarını yaşamadan büyümüş gibi davranan, anne ve babasının bildiklerini, söylediklerini küçümseme hâlleri peki? Eve alınacak bir şeyde karar sahibi olma, anne ya da babasının yapacağı bir şeye “Hayıııır” diye ayak direme davranışları da hiç az değil. Ama ne yazık ki bunların sorumlusu anne ve babalar... Her adımda çocuklarından izin alıp onlarla arkadaşmış gibi davranmaya çalışan, kendisini sosyal medyaya fazla kaptırıp kişiliğinden uzaklaşan aileler, çocuklarına büyük zarar veriyor. Durup düşünmek, uzman tavsiyelerini dinlemekle yeni bir adım atabiliriz aslında...

Annesini tavşan gibi gören çocuk ne hisseder?
Bir düşünün... Kendini ispatlama derdinde olan bir çocuğunuz var. Okulda başarılı, çevresinde sözü de geçiyor. Bir gün bir bakmış ki annesi yüzüne kedi çıkartmaları yapmış, sosyal medyada paylaşmış. O çocuğun ruh hâlini tahmin edebiliyor musunuz? Uzmanlar böyle bir durum için “Tek kelimeyle yerin dibine girer çocuk” diyor ve yapılmamasını öneriyor.

Ne yaparsak, ne yapıyoruz?
Anne ve babalar modern yaklaşım tarzıyla çocuk büyütmeye çalışıyor. 2 yaşındaki çocuğuna ‘balkona çıkayım mı’ diyen aileler var. Çocuk kendisini büyük hissediyor, her adımda kendisinden izin alınması gerektiği yanılgısına düşüyor. Hatta kendisinde ‘hayır’ deme yetkisi gördüğünden, bir süre sonra evde büyük çatışma başlıyor.
Büyüklerde oyun tutkusu hızla yayılıyor. Çalışan anne ve baba, akşam eve geldiğinde telefonlarını alıp birer koltuğa gömülüyor ve gece bitiyor. Bu anne ve babanın çocuğuna “Tablet gözünü bozar çocuğum, bırak” demesi anlamsız. Çünkü onlar telefona yapışık yaşayarak çocuklarına ‘bu doğrudur’ mesajı veriyor.
Mahremiyet diye bir şey kalmadı. Yediği, içtiği, gezdiği tozduğu her şey paylaşımda. Sosyal medyada güzel çıkmak için burun, diş estetiği yaptıran var. Hâl böyle olunca çocuğuna “Yapma yavrum ayıp” demenin pek bir geçerliliği olmuyor. O çocuk da sizden daha çok şey paylaşacak, bundan emin olun.