Yeşim'in hayatını böyle söndürdüler

Her şey ellerindeki aşırı terleme sebebiyle başladı. 100. Yıl Üniversitesi öğrencisi Yeşim Çetir (23), 7 Temmuz 2011'de İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne başvurdu. Koltuk altındaki ter bezlerinin alınması için ameliyat masasına yatırıldı. Fakat ciğerlerine oksijen verilmesi için yerleştirilen hortumdaki metal parçası, Yeşim'in soluk borusunu deldi. Genç kızın bundan sonra hayatı karardı. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan üç ameliyat da başarısız oldu. Yeşim bunun üzerine yüzde 5 yaşama ihtimaliyle İsveç'teki Karolinska Üniversite Hastanesi'ne sevk edildi. Akciğerindeki iltihap ilerlediği için durumu ağırlaşan Yeşim'e, kemik iliği hücreleri kullanılarak geliştirilen soluk borusu nakli yapıldı. İlk deneme başarısız olunca nakil işlemi ikinci defa yapıldı. Ancak bu eziyetli süreç Yeşim'in şevkini ve yaşama umudunu kırdı. Haziran ayında cep telefonundan Facebook'a girerek "10 aydır yemek yiyememek ve su içememek... Oysa bir damla su için neler vermezdim... Ne çok özledim annemin mercimek ve yayla çorbasını. Hayatınızdaki hazinelerin kıymetini bilin..." diye yazdı. Yeşim'in daha sonra Facebook hesabındaki geçmiş bilgilerini de sildiği görüldü. Bu arada Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de farklı hastanelerde görev yapan 4 doktoru Yeşim Çetir'in tedavi sürecini yerinde görmek için görevlendirdi. Türk doktorun eline sarılan ve yaşamak istemediğini söyleyen Yeşim, "Beni yaşatma, dayanamıyorum artık" dedi. Yeşim'e, tedavi sürecinde zorlu aşamanın bittiğini ve umutlu olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Adnan Sayar ise "İyileşeceksin, ayağa kalkacaksın" diyerek, moral verdi. 14 aydır kızının başından ayrılmayan baba Hayrullah Çetir ise, "Tedavi ağır ilerlese de geldiğimize pişman değilim. Yeşim şu anda nefes alıyor, yaşama umudu var. İyileşince okuluna devam edecek" diyerek umudunu ifade etti. İstanbul / Stockholm