Müşteri için önemli karar, AVM'de hırsızlıktan mağaza sorumlu

Gazeteci Gülperi Erçetingöz, İstanbul Ümraniye'de bir alışveriş merkezine gitti. Elektronik bölümünde alışveriş yapan Erçetingöz'ün, alışveriş arabasına koyduğu çantası çalındı. Mağazanın güvenlik personeline başvuran Erçetingöz, mağazada kendisini takip eden bir şahıstan şüphelendiğini belirterek, bu kişinin yakalanması için kapıların kapatılmasını ve güvenlik kameralarına bakılmasını talep etti. Bu talebi kabul edilmeyen Erçetingöz, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi'nde, 75 bin liralık tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde, çalınan çantanın içinde "18 bin lira değerinde tek taş pırlantalı altın yüzük, 2 bin liralık iki cep telefonu" bulunduğu belirtilerek, davalı şirket yöneticilerince, güvenlik kameralarından hırsızın eşgalinin belirlenmesi talebinin, "mağazanın içinde güvenlik kamerası olmadığı" gerekçesiyle reddedildiği aktarıldı. Fakat mahkeme, davanın reddine karar verdi. Kararda "Davacı kendi muhafazasındaki nbsp;çantasını alışveriş yaptığı mağazaya ait alışveriş arabasının içine kontrolsüz olarak bırakarak çalınmasına imkan vermiştir" denildi. Temyiz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını davacı lehine oybirliğiyle bozdu. Gerekçeli kararda, sıradan bir iş yeri olmayan davalı şirkete ait mağazanın, gelen müşterinin mal güvenliğini ve özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğüyle korumak ve kollamak zorunda bulunduğu kaydedildi. Kararda, müşterinin, yapılan reklam ve hizmete güvenerek geldiği, müşterilerin davalının hakimiyeti alanında olduğu ve müşterilerin zararlandırıcı eylemlerden korunması gerektiği kabulünün zorunlu olduğu vurgulandı. İş yerlerinin öncelikle kişilerin kişisel eşyalarını korumada kendilerinden beklenen özeni gösterdiklerini kanıtlamalarının gerektiği ve sonrasında da tarafların olayda kusur ve sorumluluğunun incelenmesi gerektiği belirtilen kararda, "Tazminat yönünden tarafların kusur oranlarının tespiti yönünde inceleme yapılarak, buna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır" denildi.