Bağımlılık danışmanı polis, 'Uyuşturucu internette pazarlanıyor'

Bağımlılık danışmanı polis, 'Uyuşturucu internette pazarlanıyor'

YAŞAM Haberleri

Özellikle sosyal medya üzerinden yeni müşteri bulan torbacılar, uyuşturucuyu kargo ile veya elden teslim ediyor.

Uyuşturucu belasıyla ilgili iki gün devam eden yazı dizimizde, bu batağa saplanmış insanların kurtulmak için verdikleri mücadeleyi ve yaşadıkları dramatik olayları okudunuz. Bu belayı en yakından tanıyan isimlerden birisi de polis Zafer Ercan. O, meslek hayatını uyuşturucuyla mücadeleye adamış birisi. 1997'de İstanbul Narkotik Şube'ye tayin olan Zafer Ercan, 5 yıl süreyle Sokak Timleri Operasyon Ekipler Amirliği'nde ekip amiri olarak perakende uyuşturucu satışı ile mücadele etti. Bağımlıların dünyasına da böylece girdi. Şimdilerde polis okulunda dersler veren Zafer Ercan'ın son kitabı Pamuk Ayna bu ay sonunda çıkacak. Ercan, bu kitapta beyaz zehirin bilinmeyen dünyasına bir kez daha kapı aralıyor. İşte bunlardan bazı satırbaşları: Türkiye'de kullanımı her geçen gün biraz daha yaygınlaşan 'bonzai', gençler için büyük bir tehdit oluşturuyor. 'Sentetik esrar' olarak da bilinen bu uyuşturucu, internet üzerinden pazarlanıyor, kargoyla adrese kolayca gönderiliyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yeni müşteri bulan torbacılar, istediğiniz takdirde uyuşturucuyu elden bile teslim ediyor. Uyuşturucu kullananlar, Facebook sayfalarından deneyimlerini, güvenilir torbacıların adreslerini ve satıcıların kullandıkları kod adları paylaşıyor. Avrupa'dan gelen yeni bonzai çeşitleri de sayfalarda tanıtılıyor.2012 yılında 'Polis-Jandarma-Gümrük' üçlüsünün toplam esrar maddesi yakalaması tam 158 tondur. Bu miktar yakalanabilen miktardır. Ya yakalanamayanlar? Esrar şu anda Türkiye'de en çok kullanılan bağımlılık yapıcı maddedir. Gençlerimiz için bu madde çok tehlikedir. Sigara gibi bir şey denilerek teklif edilen esrar, kullanım sayısı arttıkça bağımlılığa, ardından da başka yeni uyuşturuculara geçiş için bir basamak haline gelmektedir.

2 YILDAN SONRA, TELAFİSİ ZOR
Bir genç, uyuşturucu kullandığını ortalama olarak 2 yıl boyunca ailesinden ve çevresinden gizleyebiliyor. 2 yıl sonraki tespit ise maalesef 'geçmiş olsun' noktasıdır. 2 yıl sonra demek; ya uyuşturucunun bariz vücutta çıkan yaralarıdır ya da bağımlının artık umarsız davranışlarını gizlememesidir. Ailenin erkenden uyuşturucu kullanımını tespit edebilmesi, çocukları ile iletişimlerini her an sağlıklı sürdürmesi ile doğru orantılıdır. 2012 yılında tüm kolluk kuvvetlerinin 28 bin operasyonda hapse gönderdiği kişi sayısı 52 bin 193 kişidir. Neredeyse koca bir şehir nüfusu uyuşturucu suçundan sadece bir yılda hapse gönderilmiş. Sonra ne mi oldu? İçeriye gidenlerin yerlerini bu suça motive olanlar hemen doldurdu. Çünkü her malın alıcısı olduğu sürece satıcı hep olur.

UYUŞTURUCU KULLANAN SANATÇI
Türkiye'de, uyuşturucunun, uyuşturucu kullanan ünlüler ile gündeme gelmesinin ünlülere şöhret veya iş kaybı gibi bir zararı olmuyor. Bir bağımlılık danışmanı olarak, madde kullanıcılarının toplum tarafından dışlanması taraftarı değilim. Ancak uyuşturucu kullanmanın da masumlaştırılmaya çalışılmasına şiddetle karşıyım.

TORBACI, MÜŞTERİYİ ELE VERMEZ nbsp;
Hiçbir torbacı, hele hele şöhret olan bir para kaynağını yani müşterisini polise ispiyonlamaz! Yakalanan torbacıdan, müşterilerine ulaşmak, yalnızca torbacının polise verdiği ifadesi ile de olmaz. Polis torbacıyı gözaltına almadan çok önce, birçok delili zaten elde ettiği için operasyonu yapmıştır. Önemli olan mahkeme safhasında her şeyin açığa çıkmasını beklemektir.

REHABİLİTASYON MERKEZİ YOK
Almanya'da 2545, Belçika'da 471, Romanya'da 75, Türkiye'de 25 Bağımlılık nbsp;Tedavi Merkezi var. Macaristan: 125, Almanya: 105, Hollanda: 43, Fransa: 41, Yunanistan: 27 Çek Cumhuriyeti: 16 ve Türkiye: 0. Bu rakamlar da rehabilitasyon merkez sayılarıdır. Evet maalesef ülkemizde rehabilitasyon merkezi henüz yoktur. O yüzden rehabilite edilmeyen her bağımlı insanımız uyuşturucuyu yeniden kullanma gerçeği ile baş başadır. Bunun adına kısır değil 'yıkıcı döngü' denir.


Bağımlılık danışmanı polis, 'Uyuşturucu internette pazarlanıyor'
EKİP AMİRİ HOCA OLDU
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi bünyesinde, 'Madde Kullanımını Önleme Büro Amirliği'nin bütün illerde kurulmasını sağlayan Zafer Ercan, Adli Tıp Enstitüsü'nde yüksek lisans yapıp "Adli Bilimler Uzmanı" unvanı aldı. Ardından Psikiyatri Ana Bilim Dalı tarafından verilen Bağımlılık Programı eğitimini tamamladı. Halen İstanbul Adile-Sadullah Polis Meslek Yüksek Okulu'nda "Emniyet Müdürü/Öğretim Görevlisi" olarak çalışan Zafer Ercan, 1500'den fazla konferans ve seminer verdi.

KALBİ PAMUK OLANIN AKLI AYNA OLUR
Hem polis, hem hoca olan Zafer Ercan, tecrübelerini kitap haline getiriyor. "Testi Kırılmadan", "Kapımızdaki Düşman: Uyuşturucu", "Aşkın Dört Element Hali", "Kelebek Etkisi", nbsp;"Bağımlılıktan Kaçışın Tiratları" ve "Uyuşturucunun Harman Yeri" isimli kitapları bulunan Ercan'ın, "Pamuk Ayna" adlı son kitabı bu ay çıkacak. Kitapta, "Biz ilgilenmezsek; başkası ilgilendiğinde, Biz anlatmazsak; başkası anlattığında, Biz sarılmazsak; başkası sarıldığında uyuşturucu sorunu vardır" deniliyor.


ÖZEL HABER
FATİH VURAL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...